12

45 8 0
                                    

Ellerim cebimde evimin önünde bekliyordum Hyunjin'i. Tam sıkılmaya başlamıştım ki önüme gelen arabayla heyecanlanmadan edemedim. Hyunjin arabadan indi ve beni süzdü.

"Bu sefer hazırlanmışız?"

Dedi. Sırıtıyordu.

Üstümde lacivert bir gömlek, altımda ise siyah kumaş pantolon vardı.

"Senin götürdüğün yerleri biliyoruz şimdi rezil olmayayım dedim."

Hyunjin güldü. Bana kapıyı açmaya gelecekti ki ben önce davranıp kendim kapıyı açtım. O da bir şey demeden arabaya bindi. Ben de arabaya binince ikimiz de kemerlerimizi bağladık. Hyunjin arabaya bağlı olan telefonundan sakin bir şarkı açtı ve arabayı çalıştırdı.

Sürmeye başladığında nedense hem rahatlamış hem de kalbim yerinden çıkacakmış gibi hissediyordum. Neden burdayım diye de sorgulamadan edemiyordum... belki de içimdeki 16 yaşındaki çocuğu sevindirmek için buradaydım. Ya da 17, 18, 19, 20... ona aşık olduğum yılları saysam ömrümden uzun çıkardı belki de.

Araba yolculuğumuz yarım saat sürmüştü. Hyunjin beni nereye getirdiği hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Arabayı park ettiğinde hemen indim arabadan. Ona inince bana baktı.

"Umarım seversin burayı."

Ve yürümeye başladık binaya doğru. Kapının önüne geldiğimizde kapı otomatik olarak açıldı. İçeri girdiğimizde bizi bir adam karşıladı. Ben etrafa bakarken Hyunjin adamla konuşuyordu. Burası.. boştu. İnsanlar vardı ama dolu değildi.

Masamıza geçtiğimizde menüler verildi. Hyunjin rezervasyon yapmıştı buraya anladığım kadarıyla. Ya da bizi masamıza götüren adam için sadece "Hwang Hyunjin." kelimeleri yetiyordu masaya gitmemize. Acaba ne zaman almıştı rezervasyonu? Hafta içi söylemişti buraya geleceğimizi ama merak etmiştim. Boş ama rezervasyon gerektiren bir restoran..

İstediğimiz yemekleri söyledikten sonra Hyunjin konuştu.

"Restoran sadece rezervasyon ile, sınırlı kişide insanı alıyor her akşam."

Kaşlarımı çattım. Bir şey diyecektim ama o önce davrandı.

"Etrafa bakınmanın sebebi odur diye düşündüm."

Çatık kaşlarım havaya kalktı. Kafamı aşağı yukarı salladım birkaç kere "Anladım." anlamında. Sonra konuştum.

"Niye öyle bir şey yapıyorlar ki?"

"Sessizlik olsun diyedir.. kalabalık restoranlar nasıl oluyor biliyorsun."

Sonra sustuk bir süre. Ben bozdum sessizliği.

"..Toplantı işi noldu?"

"Anlaştık kurumla.. haftaya başlayacağız çalışmalara."

"Anladım.. sevindim senin adına."

Hyunjin gülümseyip yine konuştu.

"Sizin laboratuvar da haftaya bitiyor gibi. Beklediğimden hızlı bitti."

Gülümsedim.

"Gerçekten mi?"

Hyunjin kafa salladı.

"Bak buna gerçekten çok sevindim."

Hyunjin'in sırıtışı büyüdü.

"Ha yani az öncekine sevinmemiştin?"

Güldüm.

"Ne demek istediğimi biliyorsun."

Hyunjin de güldü. Sonra yine konuştu.

Ex'ten Next Olur mu? || hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin