23.Bölüm

166 9 0
                                    

Bakışlarımı konuşan Merve ve Alazdan çektim. Geldiklerinden beri hep bir yakınlaşmalar, hep bir cilveler falanda filan yani. İnsan ilk gördüğü kişiyle bu kadar yakın olur mu amk? Ama ben Merveni gözünden tanıdığım için aklında ne olduğunu biliyordum.. seni gibi gidi buldu dağ gibi adaamı bırakmaz şimdi

Sıkıldığım için ofladım. Oflamamla onları dinleyen Çağrı bana döndü.

"Sıkıldın mı aşkım?"

Masumca sormasına gülümsedim. Ona sıkıldım diyemezdim çünki o ilk kez beni yakın arkadaşıyla tanışdırıyordu ve onun hevesini kıramazdım. Zaten sıkıldığım dediğimde bizi takmayıp kendi aralarında konuşan ikiliydi..

Gözlerimi onlara devirdim ve Çağrıya döndüm.

"Hayır, ben bir lavobaya gidip geleceğim"

Çağrı kaşlarını çatdı. Ve konuştu

"Bende geleyim mi?"

Onun cevabıyla göz devirdim. Çünki işediğimde mi yanımda olacaktı. Oldu olacak birlikde yapalım.. bu düşüncemle kafamı iki yana salladım ve bu düşüncelerimden ayrıldım. Ayağa kalkıp Çağrıya döndüm

"Saçmalama geleceğim."

Bir şey demedi. Son kez çifte kumrulara baktım. Resmen Merve cilve yapıyor ve Alazda cilvesini çekiyordu. Alazın yüzümde büyük bir sırıtış vardı. Halinden memnun gibiydi. Ee ne demişler halinden memnunsa bize bir şey demek düşmez emmi oğlu..

Yavaş adımlarla lavobaya geldim. İçeriye girdiğimde hiç kimse yoktu. İşimi bitirip aynanın önüne geldim. Elimi yüzümü yıkadım. Üzerime çeki düzen verdim. Üzerimde siyah bir kazak ve siyah kot pantolon vardı. Saçımı yukarıdan toplamış, perçemlerimi serbest bırakmıştım.

Son kez kendime baktım ve lavobadan çıktım. Tam köşeyi dönecekken birinin beni tutup çekmesiyle çığlık atdım. Anında aramdaki adam elini ağzıma qoyup susturmaya çalıştı beni, bense çırpınıp kurtulmaya çalıştım. Çırpınarken boyumdaki Çağrının aldığı kolye kırılıp yere düşdü.

Ben hayla çırpınarken arkamdaki adam beni dışarıya sürüklüyordu. Ne kadar bağırıp, çağırmak istesemde kocaman eli ağzımdaydı ve izin vermiyordu... sonum iyi değildi..

Yazardan...

Çağrı yerinde rahatsızca kıpırdandı. Umay'ı daha gelmemişti ve şuanda sanki dikenlerin üzerinde oturuyordu. Bu durumdan rahatsız olduğu için ayağa kalktı. Yanında hayla hiç kimseyi takmayan arkadaşına ve baldızına bakıp göz devirdi.

Yavaş adımlarla lavobaya doğru yürüdü. Kadınlar lavobasının kapısının önüde durdu. İçeride kadınlar vardır o yüzden zaten girmezdi, giremezdi. Kapıyı çaldı ve Umayı çağırdı. Fakat ses gelmedi. Bir kaç kez çağırdı fakat yanıt alamadı. Kaşlarını çatdı. Elini kafasına koyup kaşıdı

Birden gözleri yerdeki parlak şeye değdi. Gözlerin kısıp baktı. Bu bir kolyeydi. Eğilip kolyeyi avucuna aldı. Doğrulup koleyeye baktı. Gözü şokla açıldı. Çünki bu Umayın kolyesiydi, ve kırılmıştı. Aklına anında olur olmadık düşünceler gelirken hızla çıkışa yöneldi.

Dışarı çıkıp etrafına bakarken uzakda zorla Umayı arabaya bindiren birini gördü. Anında yüzü sinirle kızardı ve hızla arabaya doğru koşdu çünki onun olana hiç kimse bir şey yapamazdı. Ama maalesef Umayı kaçıran adam bunu fark edip hızla kızın kafasına vurup onu bayıltı ve arabaya binip gaza köklendi

Bunun üzerine Çağrı deliye döndü. Her tarafına baktı ne bir araba vardı ne de bir insan. Sinirle  saçlarını çekiştirdi. Ve Umay diye haykırdı. Öyle haykırdı ki onun sesi her yeri inletdi. Bu haykırışı sadece Merve ve Alaz değil her kez duydu..Bu haykırış çaresizlikdi.. onun bir parçasını almışdılar ondan ve o hiç bir şey yapamamıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 20 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Komutan mısın?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin