19.Bölüm

302 12 0
                                    

Gözümü güneş yakmasıyla açtım. Gözlerimi açtığımda kendi odamdaydım. Gözlerimi kırpıştırdım ve etrafıma baktım.. bi dakika ben en son balkonda değil miydim aq? Orada uyumamışmıydım? Peki Çağrı? Yoksa rüyamıydı?  Ama rüya olsaydı dün giyindiğim tavşanlı pijamalarım üzerimde olmazdı yahu .

Ay acaba deliriliyom mu?  Ayy sanarım aklımı yitirdim. Nerde uyuduğuma bakmadan, Bedenimi biraz haraket etdirdikdeğimde altımdaki bir şey kıpırdandı...

Şokla gözlerimi aşağı çevirdiğimde Çağrını görmemle şaşırdım.. çünki adamın resmen üzerindeydim.. başım göğsünde, Bacağım bacağının arasında diğer bacağım ise onun bacaklarının üzerinde. Onun elinin biri kafamın üzerinde biride belimi kavramıştı..

Derin nefes aldım. Demek ki deli değildim, demeek ki dün beni odama taşımıştı.. ve birlikde uyumuştuk.. ayy çok tatlışkaaa

Gülümsedim.. halimize gülümsedim ve bakışlarımı Çağrının yüzünde gezdirdim.. Çene kasları, çatılmış kaşları, dolgun dudakları ve hafif çilleri. Elimi kaldırıp yanağına koyup yavaşca okşadım.. uyanmasından korkar gibi, kaybetmekten korkar gibi

Çünki o benim her şeyimdi.. o benim 22 yıllık hayatımda başıma gelen en iyi şeydi.. bütün kederimi, sevincimi onunla paylaşa bileceğim tek insandı..

Elim yanağından dolgun dudaklarına kaydı. Hafif şekilde okşadım.. gülümsedim ve tüy kadar hafif bir öpücük bıraktım dudaklarına.. onu kısa zamanda tanımama rağmen o benim hayatım olmuştu.. hayatımın merkezindeydi..

Onunla konuşmak, eğlenmek, vakit geçirmek o kadar güzeldi ki..

Derin bir iç çektim ve kendimi ondan yavaşça ayırdım. Biraz zor oldu ama olsun yapalım artık. Ayağa kalktım ve üzerine pikeyi örtdüm ve saçlarına bir öpücük bıraktım

Banyoya girdim ve günlük rutinlerimi halledip aşağıya indim. Merdivenlerden inerken, Aşağıdan omlet kokusu gelerken kaşlarım çatıldı. Mutfağın kapısında durmamla kesinlikle omlet bişiren ve bütün masanı hazırlamış Tolganı görmeği beklemiyordum..

Kapı pervazına yaslandım.. ve düşünmeye başladım.. Daha yeni öğrenmiştim abim olduğunu, o saatden beri o kadarda konuşamıyorduk.. açıkcası Tolga kendini zor tutuyordu. Çünki kız kardeşini bulmuştu, kız kardeş aşkıyla yanıp tutuşuyordu..

Fakat benim ne tepki verceğimi bilmediği için geri duruyordu.. açıkcası bende bilmiyordum ne yapacağımı. Bunca zaman sonra abim olmuştu ve nasıl haraket edeceğimi bilmiyordum. Aslında bende onunla normal Abi-Kardeş ilişkisi yaşamak istiyordum ama hayla çabuktu..

Bir birimize alışacaktık.. zamanla bütün taşlar yerine oturacaktı..

Ben düşüncelerimle boğulurken o arkasını döndü. Arkasını dönmesiyle beni gördüğünde ilk afalladı. Kendine geldikden sonra omlet tavayı masaya bıraktı ve üzerindeki önlüğü çıkartı

"Günaydın.."

Konuşmamla gülümsedi ve konuştu

"Günaydın abicim"

Kullandığı hitapla kalbim sıcacık olurken gülümsemem genişlendi ve dudaklarımı ısırdım. Bu halime güldü. O sırada belime sarılan ellerle irkildim
Burnuma gelen kokuyla rahatladım ve belimi saran ellerin üzerine elimi koydum

O sırada Çağrı gülümseyip yanağımı öptü

"Günaydın bebeğim"

"Sanada günaydın Çağrıcım"

Biz konuşurken bir boğaz temizleme sesi gelmesiyle ikimizinde bakışı Tolgaya döndü. Tolga gözünü kısarak konuştu

"Ayrıl bakalım, ayrılın"

Komutan mısın?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin