İyi hafta sonları çiçeklerim❤️
İlk defa gündüz bölüm atıyorum normalde yine atmazdım da sizi artık daha fazla bekletmek istemedim bazı şeyler için😉ondan akşama bir bölüm daha atacağım.
3102 kelimelik uzuuun bir bölüm sizlerle...
Buyrun bakalım Keyifli okumalar✋🏻
"Hayırlı sabahlar bacım kime geldin?"
Sabah sabah karşıma dikilen bu iri beden en kuvvetli enişte adayım Hamza'ya aitti,kara kaşıyla kara gözüyle gerçekten de tam Birgül'ün anlattığı gibiydi.
Ne eksik ne fazla kaşındaki çiziğin santimine kadar ezberlemişti.
Eyvah Birgül!
Onunla karşılaştığımı söylersem beni niye götürmedin diye başımın etini yer üzerine de oturur kürdanla dişini karıştırırdı.
İçeriden bir an karşıma Yıldırım denen arsız çıkacak diye titremeye başlayan ellerimi elbisemin eteğini sıkarak engel olmuştum.Stresle dudaklarımı kemirirken düşüncelerimin arasından çıkıp benden cevap bekleyen izbandut kılıklı Hamza beye cevap verdim.
"Hayırlı sabahlar,beni Hümeyra hanım çağardı yarın olacak nişan cemiyeti için yardıma geldim."dediğimde bakışları bir evin içinde bir benim üzerimde mekik dokumaya başlamaştı,
anlamlandıramadığım telaşından
sonra"Beni hatırladın mı?"diye bir soru sorunca mahçup bir halde dudağımı kemirmeye başlamıştım."Hatırladım geçen yardımıma koşan sendin değil mi?"dediğimde hiç beklemeden omzunu kapıya yaslayıp kollarını göğsünde bağladı"He bacım bendim."dediğinde el mecbur o gün onu da arada kaynatıp fırçladığım için"Ben o gün çok sinirliydim arada sende kaynadın kusura bakma."diyerek mahcubiyetmi bir nebze olsun dile getirdim.
"Biraz sıçtın ağzıma ama olsun."
dediğinde kaşlarımı çatıp gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım,yine de gülüşüme engel olamayıp ağzımdan kaçan kıkırtıyla elimi ağzıma kapatıp engel olduğumda o hiçte sakınmadan ellerini cebine sokup kafasını yere eğip gülmeye başladı.Gözlerindeki samimi tebessümünü bir perde gibi gölgeleyen buruk bir hüznü barındırıyordu sanki içinde.Bir an karşımda onu gülerken görünce yanında Birgülle yan yana hayal ettim, esmer teni hırçın bakışları ile sert görünse de merhamet barındırıyordu bakışlarında,o sert bakışın ardındaki duvarı yıkamaya Birgül'ün gücü yetebilecek miydi?
Kuzenimi iki hafta da cayır cayır yakan bu ateşin sahibi duruyordu işte karşımda ne olursa olsun kardeşimdi o benim mutlu olmasını isterdim.Kim bilir belki sevdasının karşılığını alır karşımdaki hırçın ama bir okadar da yaralı adamı kendiyle birlikte iyileştirirdi.
Sanki beni tanıyormuşcasına samimi olmasına şaşkın tavuk gibi bakarken aklımdaki düşüncelerime bir yenisi daha eklenmişti.
Yoksa dalgacı matrak bir adam mı diye geçirdim içimden ama olacak şey değildi mafya tipli bu adamın şakayla espriyle ne işi olurdu.Simdi kalkıp bende söylediği söze karşı,ağza sıçmak neymiş görmemişsin sen daha gel göstereyim diye terslesem çeker topuğumdan vurur mazAllah,öyle de ne yaptıkları belli olmazdı bunların,gülen yüzlerine aldanmamak en iyisiydi.
Şuan yanımda Birgül'de olsaydı en azından tanışırlardı diye düşünürken ortamda oluşan sessizliğe evin içinden
gelen sesler karışmıştı,kafasını tekrar bir evin içine bir bana çevirdiğinde eliyle evi göstererek"Buyur bacım Hümeyra anne mutfakta."dediğinde aklımdaki soruyu sormak için ağzımı açtığım an gür bir ses böldü konuşmamı.