EFSUN | Büyülü Ve Âsi Bir Sonbahar Rüzgarı

20.Bölüm'den Kesit&Açıklama

Eveett ben 20.bölüme başladım bu daha hiç birşey değil ama tadımlık birşey istedim bırakayım size🔥

Kesit sonuna bir açıklama bıraktım lütfen okuyun.

Buyrun bakalım keyifli okumalar❤️

"Rüzgar gülü!"

"Birgül!"

"İyi akşamlar beyler!"

Hamza adeta burnundan soluyan bir panter gibi dişlerinin arasından tıslayarak"Ne işiniz var sizin burada?"diye sordu.

Hem suçlu hem güçlü dedikleri bunlar olsa gerekti!

Birgül'le birlikte aynı anda birbirimizin yüzüne bakıp gülmeye başladık.

"Hay Allah bizde size aynısını sormaya gelmiştik,ne işiniz var sizin burada?"

Yıldırım"B-biz..."diye kekelemeye başlayan Hamza'nın lafını bölüp"Nereden öğrendiniz burada olduğumuzu?"diye sorunca ikimizde aynı anda kollarımızı göğüslerimizde bağladık.Bakışlarımı karşımda jilet gibi siyah gömlek giyinmiş oturdukları sandalyeye iyice yayılmış bağırlarını da köyün yollularının ağzının suyunu akıtmaya yetecek kadar açıp utanmadan bize hesap soran arsızların gözlerine diktim.

Madem sordu bize de cevap vermek düşerdi değil mi?

"Birgül'le birlikte odamızda oturmuş açık pencereden odamıza kadar gelen eğlencenin şarkı seslerini dinliyorduk,sonra ne oldu biliyor musunuz?"

"Ne oldu?"dedi Yıldırım sorgularcasına tek kaşını kaldırırken.

"Ben tam "Ne iyi oldu eğlenceye katılmadığımız adamlara karşı sözümüzü tuttuk."derken bide ne olsun!"

"Ne olsun?"dedi Hamza saf bir merakla.

İçimden şuan patlamak gelse de plana sadık kalacaktım ve zamanının gelmesini bekleyecektim...

İkisi de gözlerini dikmiş alayla ve öfkeyle karışık konuşurken ağzımdan çıkacak en ufak bir lafı bekliyorlardı.

"Açık camdan bir kuş girdi içeri!"

"Allah Allah!"

"Evet Yıldırım Allah Allah!"

"Sonra...o kuş bize dedi ki köyde iki o... neyse, köyde iki şırfıntı var dedi,eğlenceye katılan iki delikanlıya hallenip duruyorlar dedi,o iki delikanlıyı siz tanıyor musunuz dedi?"

Nefes alıp geri devam ettim.

"Sonra biz de o kuşa ne dedik biliyor musunuz?"

"Ne dediniz yenge?

"Bize niye soruyon ki?Her gördüğün iki delikanlı bizim olacak değil ya dedim,dimi Birgül?"

Birgül saldırmak için an kollayan kaplan gibi dikmişti bakışlarını Hamza'ya.Kolumla dürtüp"Dimi Birgül?"diye sorumu tekrarladığımda Birgül kendine gelip"Hı evet kardeşim aynen öyle."dediğinde devam ettim konuşmaya.

Kelimelerimi aheste aheste söylerken bu lafımı söylemeden önce tek kaşımı kaldırıp sesimin daha sert çıkmasına özen gösterdim.

"O kuş sonra bana ne dedi biliyor musun pek sevgili nişanlım?"

"Ne dedi yavrum?"

"Bu iki delikanlı kesin sizin dedi,cünkü alınlarında sizin adınız yazıyordu dedi."

"Nerenin kuşuymuş bu güzelim?"

"Bizim köyün kuşu!"

"Hmm."

"Hı hım!"

Yıldırım beni dinlerken gülmemek için alt dudağını ısırıyordu.Fakat Hamza için aynı şeyi söyleyemeyecektim şuan Birgül gözleriyle Hamza'nın cenazesini kaldırmıştı bile.

"Sonra,o kuşa döndüm;E bizim yanımıza niye geldin ki diye sordum."

"Ne dedi?"

"Sözlerinden neden caymışlar merak ettim dedi,hadi caymışlar alınların da  sizin adlarınızı taşırken köyün yollularıyla aynı masada oturup onlara ne diye meylederler onu merak etim size sormaya geldim dedi!."

"Biz kimseye meyletmetik yenge."

"Rüzgar gülü!"

"İkizin de kapayın çenenizi!Sizinle sonra hesaplaşacagız,şimdi işilerimiz var."

"Ne işiniz var yavrum?"

"Oturmaya mı geldik?"

"Dimi ama kuzen?Madem geldik eğlencenin tadını çıkaralım..."

Eveeett bizimkiler iş başında daha neler olacak neler.

Şimdi şöyle ki canlarım; Gerçekten de bölüm yazmak fikir üretmek sizin heyecanlandırmak yeri gelince o hüznü hissettirmek çok zor ve emek gerektiren bir iş.

Sizden ricam kitabımı okuyan ve bölüm bekleyen okurlarımın beni takibe alamsı,su takipçi sayıma bir el atın hep bir elden.

Okurlarımın takibini alamdan 20.bölümü yayınlamayacağım.

Sizleri gerçekten çok seviyorum ✋🏻 ❤️