Yanlış bilinen bir gerçek vardır insanı ayakta tutan acı değil sevgidir, sevgisizlik insanın yere çakılmasını sağlar düştüğü yalnızlığın içinden ise içindeki nefret ile çıkar.
Sevgisiz büyüyen bir çocuk olmamıştım annem vardı ablalarım vardı babamı ise zaten istememiştim çocukluğumdan bu yana onu her gördüğümde vücudum katılaşıyordu bir an önce gitsin ve rahatlayalım diye beklerdim o yanımdan ayrıldığı an vücudumda ki görünmez halatlar çözülürdü. Ondan bir beklentim yoktu sadece öyle bakmasın isterdim, nasıl mı? "aşağılayıcı" sadece benden uzak olmasını istemiştim.
Şimdi sahadaki mavi gözleri görünce vücuduma halatlar tekrar sarılıyor du bazen çığlık çığlığa kaçmak bazen ise satlerce oturup izlemek istiyordum onun yanında kalmak istiyordum.
Kendisi benim varlığımdan bir haberdi. Ona karşı ne hissediyordum aşk sevgi farklıydı çünkü
acıyı da hissediyordum."Araf Lorascan"
Onun hakında bildiklerim yok denilecek kadar azdı iyi bir aileden geliyordu evin tek çocuğu baba Fransa'daydı psikoloji dalında aldığı bir cok ödül almıştı annesi bir çok dernek kuruluşlarında adı geçiyordu.
Sosyalmedya hesabında bir kaç kendisine ait fotoğraf bazılarıysa çocukluktan bu yana arkadaşı olduğu, Alper ve kayra vardı basketbol çocukluğundan bu yana oynamaya devam ediyordu. Ve bir kaç eski sevgili sadece bu kadardı ona karşı bildiklerim.9. Sınıfın ikinci dönemiydi kafeteryaya inmiştim çay almak için ilk o zaman görmüştüm mavi gözleri, hafızam hiç bir zaman iyi olmamıştı insanların yüzlerini istemesemde kendimi ne kadar zorlasamda yıllardır kafamin içinde bu kimdi demekle kalıyordum "kafamın içinde".
Mavilikler ise kafamın içinede öyle bir
kazınmıştı ilerleyen günlerde basket sahasında sonra kolidorda zaman geçtikçe gittiğim kafede bile karşıma çıkmaya başladı evet küçük bir şehirde yaşıyorduk aslında o hep vardı sadece ben bakmıyormuşum .Maç bitmişti kim kazanmıştı kaç kaç bitmişti bilmiyordum umursamamış'tım.
Serap elindeki telefondan başını kaldırıp."Tarih dersi iptal olmuş."
"Niye?"
"Bilmiyorum guruba da mesaj daha yeni geldi. Kafeteryadan bir kaç atıştırmalık alırız"
"Çıkışta bir şeyler yapmaya mı gitsek?""Bilmem bakarız."
"Bence gece dışarıya çıkalım uzun zamandır, aylardır çıkmıyoruz zaten." İkimizde oturduğumuz yerden kalmış okula doğru ilerliyorduk.
"Babamda öyle diyordu geceleri çıkın çıkın gidin."
Of diyerek isyan etti."Geçen sefer yaptığımız gibi yapsak?" Geçen sefer ne mi yapmıştık bizimkilerin odaları üst katta idi bir tek benimki alt kattaydı serap'ın ısrarı kendi bunalmışlığım ile teklifini kabul edip gece on birde odamın penceresinden atlayarak evden kaçmıştım beni babasının arabasını ödünç çalan Serap karşılamıştı ilk yaptığımız bir mekana gitmek olmuştu Serap benim yerimede içmişti tüm gece bağıra bağıra şarkı söyleyip dans etmiştik eve ise sabah dörtte dönmüştük okula geldiğimizde ikimizde perişan halde tüm gün sıranın üstünde uyumuştuk.
"Olmaz o bir kerelikti."
"Hayır bir kere yaptıysak tekrar yapılabilir demektir."
"Yakalanırsak biterim." Desemde serap'a boştu .
"E Geçen sefer fark etmediler bu seferde farketmezler."
"Geçen sefer babam evde değildi çünkü." Dışarı çıkmak aslında iyi geliyordu sanki hiç bir şey yokmuşcasına davranmak aslında babamda bazı geceler eve gelmiyordu o bir sorumluluk hissetmiyorsa ben dışarıya çıkarken niye hissediyordum ki. Düşünmeye gerek yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayın Gölgesine Sığınmak
Genç Kız EdebiyatıTek rotam yıldızları gözlerinde taşıyan seni takip etmek.