9. Bölüm

614 36 14
                                    


Evet en sonunda kapı kırılarak açıldı. Kapı da baya dayanıklı gibiydi, demekki o kadar da dayanıklı değilmiş. Müdür beyde kapıya acı içersinde bakıyordu. Olsun be müdür bey cana geleceğine mala gelsin. Tabiki bunu sesli bir şekilde dile getirmedim.

"Evet burda ne olduğunu hemen bana açıklıyorsunuz!!"

Dedemin sert sesinden hepsi biraz tırsmış olacaklardı yada dillerini yutmuşlardı. Bence ilk seçenekti.

" Bir soru sordum benim torunuma ne oldu? Bu halinin sebebi ne!"

Sanırım en sonunda babam kendine gelebilmişti. " Baba senin burda ne işin var?"

"Nemi işim var? Benim burda torunum yaralanıyor ama senin sorduğun soru 'burda ne işin var' öyle mi?"

" Tabiki öyle değil baba ama--"

" Bi sus vır vır konuştun."

Sonunda bakışları bana döndü. Hemen yanıma gelip beni incelemeye başladı. " Sen nasılsın torunum? Alıyım mı seni buralardan, gel benimle memlekete."

Ah dede ah gelebilsem koşarak gelirdim. Tabi dedem silah buraya basmasın diye karıştırılma olayını anlatmadığımız için gelemeyeceğimi bilmiyordu.

Sonra bir öksürük sesi geldi gereksiz Polat'tan. " Götüremezsiniz beyefendi."

". Sana ne oluyor torunuma soruyorum ben. Hem siz kimsi-- haa tabi siz bu" gözleriyle Nisa'yı işaret etti. " Sinem'i iten kızın ailesisiniz. Hem suçlu hem güç--"

" O olay öyle değil beyefendi. Sinem' in ailesi biziz Nisa'nın ailesi sizsiniz."

" Ula bok yiyen, ben tanımaz mıyım torunumu, beni mi kandıracaksınız?"

Sanırım bu konuşmanın daha fazla uzamasınü istemeyen babam söze girdi.

" Baba ben sana sonra anlatıcam lütfen bi dur şimdi." O sırada müdür tekrar söze girdi. Kapısı için hem üzgün hemde kızgın gibiydi.

" Sanırım sorunu artık kendi aranızda çözeesiniz. Lütfen beni acımla yanlız bırakın." Allahallah çattık yani, müdür bile normal değildi.

Ne olucak yani kapı kırıldıysa cana geleceğine mala gelsin.

Neyse babamlarda dedemi zar zor ikna edince herkes evlere dağıldı. Sinan da onlarla gitti.

YAZARDAN

   Karal ailesi eve gelince Demir bey ile Büşra hanım yorgun oldukları için direk odalarına çıktılar. Ardından sinemde bu ortamda kalmamak için odasına çıktı. Polatın işleri olduğu için şirkete geçmişti. Oğuz ile Toprak'ta onunla gitmişti.

Ömer de odasına çıkınca salonda sadece Tarık Faruk ve Ateş kalmıştı.

" Bu iş böyle olmayacak Sinem'in gerçek yüzünü ortaya çıkarmak için bi şeyler yapmamız lazım." Tarık' ta faruğa katıldı.

" Evet ama bunu tek başımıza yapamayız, birinden yardım almalıyız." Sonra ikisi aynı anda konuştu " NİSA"

Ateş bu sefer söze girdi " Nisa neden bize yardım etsin ki?"

" Oğlum tabiki babasının hayrına yardım etmez. Ama oda Sinem' i sevmiyordur, bide üstüne para versek ne yapmaz ki?"

Tarık faruğa katıldı" aynen öyle. Ben Nisa'ya yazarım zaten yarın cuma Sienm hanım öbür aileye gidecek, böylece bu işi daha kolay hallederiz."

Konuşma burda sona ermişti. Olacaklardan habersiz yataklara dağılmışlardı.

ERTESİ GÜN ( YAZARDAN)

SİNEM ( GERÇEK AİLEM)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin