Selam selaammm💗 çok alakam olmayan bir ikili ama istek üzerine yazayım dedim..
İnşaallah güzel oluşmuştur, hatalarım varsa kusura bakmayın 😶
Ben Talha, futbolun hayatımda kapladığı yerden her zaman gurur duydum. Ama bu kez, takımda işler hiç de yolunda gitmiyordu. Emirhan, başkalarının gözünde en yakın arkadaşım ama kalbimde bambaşka biri.. takımın en yetenekli oyuncusu, gerginlik içinde boğuluyordu. Bir şeylerin patlak vereceğini hissediyordum.
Aşırı yorucu geçen antrenmanlar ve rakip takımla yaptığımız maçlardan sonraki gerginlik hâlâ üzerimizdeydi. Ancak futbolun cilveside bu yorucu geçen süreçleriydi. Yine antrenman yaptığımız bir gün Emirhan, hata yapan kim olursa olsun hemen fırlayıp olaya müdahale ediyordu. "Bu kadar basit bir pası nasıl veremezsiniz?" diye haykırdı. Hepimiz onun bu gergin hallerine şaşırdığımız için sessizliğe büründük. İçimdeki huzursuzluk büyüyordu.
Antrenman bittiğinde, herkes soyunma odasına doğru yola çıktı ama Emirhan yerinde kalmıştı. Bense onun yanında durmam gerektiğini anladım. Yanına yaklaştım ve "Emirhan, biraz sakin ol" dedim. Ama o, sert bir şekilde başını çevirdi. "Sakin mi olayım? insanların bizden beklentisi varken mi?"
Hepimizin üzerinde baskı vardı ama onun bu kadar yoğun bir baskıyla baş etmeye çalıştığını bilmek kalbimin sıkışmasına sebep oldu. "Ama böyle davranmak sadece işleri daha da kötüleştirir" dedim. Emirhan, gözlerinde öfkeyle bana baktı. "Sen hiçbir şeyi anlamıyorsun!" dedi.
Bunları üzerindeki yoğun baskı ve stres yüzünden söylediğini biliyordum. O asla bilerek bana, bunu söylemezdi.
İçimdeki tüm cesaretimi toplayarak "Tamam, belki de kendimi sana anlatamıyorum. Ama ben seni anlıyorum ve buradayım." DedimYüz ifadesinde bir şey değişti. Emirhan derin bir nefes aldı ama hâlâ öfkesini üzerinden atamıyordu. "Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum" dedi. Sesindeki çaresizlik beni daha da sarstı.
"Bunu tek başına üstlenmek zorunda değilsin. Takım arkadaşların var, ben varım. Kimse olmasa bile ben varım"dedim
Gözleri, içinde kaybolmuş bir çocuğunki gibi parlıyordu. "Bazen bu yük çok ağır geliyor" dedi. Onu bu kadar kırılgan görmek, içimde bir şeyleri harekete geçirdi. "Emirhan, sen bu takım için de benim içinde tahmin edemeyeceğin kadar değerlisin. Bazen düşüşte olduğumuz zamanlar olabilir ya da bazen duygularımızı ifade etmek zor olabilir. Seni anlıyorum, gerçekten. Ne olursa olsun yalnız olmadığını bil... Bak buradayım, yanındayım."
O an, Emirhan’ın sert duruşu yavaş yavaş erimeye başladı. "Sana güvenmek istiyorum ama çok korkuyorum" dedi. Yavaşça yanına oturdum. "Korkma. Birlikte bu zorlukların üstesinden gelebiliriz." Dedim
Gözleri doldu içinde biriken öfke yavaş yavaş yerini anlayışa bırakıyordu. "Belki de sadece konuşmamız gerekiyordu" dedi.
İkimizde o an fark ettik ki aramızdaki basit bir takım arkadaşlığı değildi. Emirhan’ı sakinleştirebilmek, sadece bir arkadaş değil, aynı zamanda onun için ne kadar önemli olduğumun kanıtıydı. Çünkü o kolay kolay sakinleşmezdi. “Her zaman senin yanındayım. Birlikte başaracağız.. hem ben seni çok seviyorum biliyor musun?"dedim
Gözlerime bakarak"biliyorum" dedi.Cesaretim yerindeyken içimde tuttuğum şeyi söylemeye karar verdim.
"Hayır ben seni bir arkadaş gibi sevmiyorum. Ben s-"
"Biliyorum,o gözler bana asla arkadaş gibi bakmadı, tıpkı gözlerimin de sana arkadaşca bakmaması gibi"
"Ne.. nasıl yani? Sen bunu nasıl anladın ki?"
"O gözler sadece kalbinde yeri olan biri için parlar..ne zaman gözlerine baksam o parıltıların içinde yolumu gösteren yıldızları görüyor gibiydim.." sözlerini bitirir bitirmez o kadar sıkı sarılmıştıki , hayatımda hiç hissetmediğim kadar güvende hissettirmişti..