Mert H./Dusan Tadic

346 15 11
                                    

Evett yavaş yavaş sona geliyoruzz. Bundan sonra İsmail ve barış 2-3 bölüm daha yazıp kitabı bitireceğim 😭🌟





"Ya Mert, bi yerinde durur musun artık?" diye söylendi Dusan. Mert'e  bir sürprizi olduğunu söylediğinden beri yerinde duramıyor, sürekli tahminler üreterek kendisinden yanıt bekliyordu. Mert ise sevgilisini hiç aldırmadan konuşmaya devam etti.

"Sürprizin ne olduğunu söylesen durabilirim yerimde" diye karşılık verdiğinde, Dusan onun bu inatçı haline gülümsedi. "Üzgünüm ama akşamı beklemen lazım"

"Ya ne akşamı? Akşama daha çok var! Artık ne olduğunu söyle " kesinlikle sürprizi olduğunu söylememeliydi..
"Bak,sen en iyisi sizinkilerle buluş ben de gideyim işlerimi erken bitireyim. Böylece sürprize daha erken gideriz olur mu,hm?" Dusan'ın teklifiyle bir süre düşündü mert. Aslında kabul etmeyecekti ama böyle devam ederse zaman hiç geçmeyecek gibiydi..en iyisi Dusan'ın dediğini yapmaktı.

Mert,pes etmiş gibi ellerini yukarı kaldırdı"Peki, peki dediğin gibi olsun. Eğer o sürprize erken gitmezsek seni elimden kimse alamaz Dusan Tadic! Anladın mı?"dedi.

Sevgilisinin korkutucu olma çabasına gülümsememek için dudaklarını birbirine bastırdı ve 'anladım' dercesine başını aşağı yukarı salladı. Mert ise bundan memnun bir şekilde"güzel! O zaman ben gidiyorum. " Diyerek evden çıktı.

Dusan ise yalnız kalmanın verdiği rahatlıkla hemen telefonundan en son konuştuğu kişiyi aradı. Her şeyin hazır olup olmadığını kontrol ettikten sonra 1 saat sonra orada olacağını söylerek telefonu kapattı. 1 saatte önündeki tüm evrakları halletmesi gerekiyordu ve bir de online toplantı düzenlemeliydi..

"Pekâlâ,sakin ol Dusan. İşine odaklan ve tüm akşamı sevgilinle geçir." Saate baktıktan sonra,toplantı için herkesin hazır olup olmadığını öğrenerek toplantıyı başlattı. Toplantıyla beraber birçok evrağı da göstererek herkese danışmıştı. Böylece ortaya daha iyi bir plan çıkmıştı.. söz verdiği kişi konuşurken göz ucuyla saate baktı 16.58 ,evet artık toplantıyı bitirmesi gerekiyordu.

Ancak çok önemli iki iş için daha birbirlerine danışmaları gerekiyordu,ki bu da yarım saatten fazla zaman alacak demekti. Kısa bir ara vermelerini söyledikten sonra hemen eline telefonunu aldı ve tekrar aynı numarayı aradı.

"İşim biraz uzadı,bu yüzden bir yarım saat daha gelemeyeceğim. Şimdi bana etrafın son halini atın." Karşıdaki kişinin onaylamısıyla telefonu kapattı. Gelen fotoğraflara baktığında gülümsedi. Güzel,etraf tam da Mert 'in küçükken hayalini kurduğu gibi renkliydi.

İşte şimdi gönül rahatlığıyla işine dönebilirdi. Yarım saattin sonunda herkese iyi akşamlar diyerek toplantıyı sonlandırdı.Saate baktı 17.28 büyük ihtimalle güneş battığında ayarladığı yerde olacaklardı. Son kez aynadan kendini kontrol ettikten sonra sevgilisine yazdı

Dusan:
Hazır mısın?

Mert:
EVETT

Dusan:
Güzel:)
neredesin peki?

Mert:
İsmaillerle her zamanki kafedeyiz

Dusan:
Tamam,15 dakikaya oradayım

Mert:
OLEY BE
"Bu mesaja 🌟 ifadesini bıraktınız"

Tam 15 dakika sonra Mert'i almak için kafeye gitti. İçeri girdiğinde her zamanki masada oturduklarını gördü ve seri adımlarla onlara doğru yöneldi. Kendisini gören İsmail hemen selam verdi.

"O selam enişte,gel otur kahve içelim " dediğinde,Çağlar da ona katılarak "Buyur abim" dedi. Onların bu saçma salak hallerine her zamanki gibi güldü. Sevgilisiyse çoktan ayaklanmış ve yanına gelmişti bile.

"Çok isterdim ama mertle beraber bir yere gitmemiz gerekiyor. Artık başka zamana sözüm olsun gençler,hadi size iyi eğlenceler" diyerek kafeden çıktılar. Mert tabikide arabaya biner binmez tekrar soru yağmuruna tuttu kendisini.

"Ee nereye gidiyoruz? Nasıl bir yer? Güzel mi? Ben sever miyim? Kıyafetim uygun mu?"

"Sakin ol,evet çok güzel bir yer ve emin ol sen çok seveceksin.. kıyafetin de fazlasıyla uygun merak etme"

"Nasıl etmeyeyim ya?!çatladım ben!"

"Az kaldı işte göreceksin ne olduğunu"dese de mert yol boyunca bir dakika bile susmamıştı. Doğrusu Dusan bundan rahatsız değildi,o sonsuza kadar konuşabilirdi. Sonunda araba yavaşlamaya başladığın da Mert yaklaştıklarını anlamıştı.

"Sonunda!" Diyerek kemerini açmak için arabanın durmasını bekledi. Araba durduğundaysa hemen kapıyı açarak dışarı fırladı. Gördüğü manzara karşısında dili tutulmuş, hayranlıkla izlemeye başlamıştı. Dusan ise Mert'i izliyordu.

Birkaç dakikanın ardından mert bulduğu sesle konuşmaya başladı. "Sana inanamıyorum! Çocukken gittiğim lunapark'ın aynısı..sen bunu nereden buldun?" Diyerek sevgilisine yöneldi ve sıkıca sarıldı.

"Anlatırken 'bir daha asla yaşayamayacağım kadar güzel zamanlardı,ben sadece o zamanlar bir annemin ve babamın olduğunu hissettim..bir de çocuk olduğumu' demiştin. Bende bu kadar detaylı hatırladığın bir anı neden tekrar yaşamayasın ki dedim? Bak yine burada çocuklaşabilirsin,belki annen ya da babam değilim. Olamam da am-"

"Ama onlar benim umrumda değil, zaten sen benim ailemsin" diyerek sözünü kesti Mert.

futbol ship b×bHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin