Hopp! Yine bir ship,yine bir istek ve beenn🥳💗 Aklınız da başka bir ship var mıı😼
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hakan, benim için her şeydi. Ama son zamanlarda içimde bir şeyler tuhaf gidiyordu. Yine antrenman yaptığımız bir gün sadece Hakan'ı görmek için gelen adını bile bilmediğim çocuğu görmemle tüm bünyeme yüklenen sinire engel olamadım. Günlerdir buraya geliyor,Hakanla sarılıyor,onu saçlarını okşuyor ve bazen gereğinden fazla temas ediyordu. Ulan ben bakmaya dokunmaya korkuyordum! Elin herifi istediği gibi ona dokunabiliyordu! Gel de sakin kal. Hiçbir şey olmamış gibi samimi sohbetlerine devam etmeleri,sanki kimse yokmuş gibi rahat olmaları, hayır o şerefsizin bu kadar rahat olması beni inanılmaz derecede sinirlendiriyordu.. artık kendime engel olamamaktan korkuyordum.
Şu an,karşımda durmuş Hakan'a içi gider gibi bakıp sarılmak için kendine çeken çocuğa öldürecekmiş gibi bakıyordum. Daha fazla kendime engel olamayarak yanlarına ilerledim. Hakan'ı kolundan tutup kimsenin olmadığı soyunma odasına doğru gittim.
İçeri geçip tekrar kimsenin olmadığına emin olduktan sonra "Hakan, sikerim o çocuğu lan! Kimse sana öyle bakamaz, dokunamaz!" dedim sesim öfkeyle yankılandı.
Hakan, şaşkın bir ifadeyle bana baktı. "Merih, ne diyor-" diye başladı ama sözünü bitiremeden kesmiştim.
" O çocuk sana nasıl bakıyor farkında mısın?" İçimdeki koruma içgüdüsü beni ele geçiriyordu.
Ama Hakan sakin kalmaya çalıştı." Merih, sadece arkadaşız. Normal iki arkadaş gibi takılıyoruz. Bunu neden büyütüyorsun? Senin dışında kimsenin dikkatini çekmedi!"
"Arkadaş mı? Öyle olduğunu sanmıyorum!" dedim, içimdeki duygularla boğuşarak. "Seni arkadaş olarak gören biri, öyle davranmaz, içi gider gibi bakmaz"
Hakan, söylediklerimi duyduğunda derin bir nefes aldı. "Bak, gerçekten bu durumu fazla abartıyorsun. Neden bu kadar öfkelendin ki? Arkadaşlar ne zamandan beri birbirini böyle kısk-"
Sözleri içimde bir şeyleri yerinden oynattı,belki öfke belki de içimde tutmanın verdiği bıkkınlık bilemiyorum.."İşte mesele de bu! Seni arkadaşım olarak görmüyorum ulan! Seviyorum seni duydun mu? Dokunmaya kıyamacak kadar çok seviyorum" dedim, sesim titredi. "Sana gelip anlatmak istediğim ama seni kaybetmekten korkuyordum. Fark ettim ki biraz daha susarsam seni gerçekten kaybedecektim"
Hakan’ın gözlerindeki parıltıya şahit olmak, Korktuğum şeyin gerçekleşmeyeceğinin göstergesiydi. “Ben de seni deli gibi severken ve sana açıklamak için içimde hesaplamalar yaparken beni kaybedebilir misin sanıyorsun?Kaybetmeyeceksin, söz veriyorum” dedi.
İçimdeki öfke yerini huzura bıraktı. "Yemin olsun ki seni çok seviyorum lan" Hakan gülümsedi. “Bende seni Merih'im! Göreceksin beraber aşacağız bu zor günleri, tabi senin bir anda patlayan kıskançlığını da..."
Bir an sessiz kaldık. İçimdeki tüm endişeler, onun gözlerindeki güvenle yok oldu. "Tamam, Hakan. Seninle bunu aşmaya çalışacağım" dedim, kocaman gülümseyerek. Hayatımda bu kadar büyük ve samimi bir şekilde gülümsememiştim...
Gözlerinde beliren sıcaklık,o güven veren duygusu..bana tüm dünyayı unutturdu. "O zaman gel, birlikte yürüyelim. Geleceğimiz için savaşalım" dedi.
Elini tutarak yanına geldim. "Evet, birlikte," dedim.