Naberr ⭐ başlığı görünce şok oldunuz değil mii😶??
Şu ana kadar okuyan, oy veren vermeyen,yorum yapan, yapmayan herkese teşekür ederiimm🥺🤍 umarım kitabı beğenmişsinizdir ⭐
Biraz (🤏🏻) yorum lütfenn🙆🏻♀️🤍(son kez burada bunu istiyorum 🥲)
Uzun bir bölümle veda etmek istedim,iyi okumlarrr(•ө•)♡
•
•
•
•
•
"İsmail yeter,dur artık" İsmail, sarhoşluğun etkisiyle neredeyse fısıldayan sevgilisinin sesiyle kendine geldi. Mesaj attıktan sonra telefonu cebine koyduğu gibi kendisine arkası dönük olan bedene hiç acımadan yumruklarını geçirmeye başladı.
Sevgilisinin sesiyle durmuş kendisinden geçmemek için direnen bedene döndü ve hemen yanına gitti."Şu an değil,eve gittiğimiz de seninle konuşacağız" son kez yerdeki bedene tekme atıp barışla beraber geldikleri mekandan çıktılar. İsmail, sevgilisinin arabaya yerleştiğinden emin olduktan sonra kendisi de sürücü koltuğunda yerini aldı.
"Barış,ben özür dilerim.. şu sıralar ciddi anlamda iyi şeyler olmuyor, biliyorsun klüp olarak eleştiriler, iftiralar,davalar, içeride ki saçma sapan insanlar..yemin ederim aklım allak bullak olmuştu. Bunu sana yansıttığım için çok özür dilerim. Ben gerçekten seni seviyo-"
"Sus" diyebildi barış. İnanmıyordu işte,madem seviyordu neden doğum gününde onu yalnız bırakmıştı ki? Onu neden yalnız bırakmıştı?Hem de yalnız kutlamaktan nefret ettiğini bildiği halde."inanmıyorum sana. Neredeydin tüm gün? Siktiğimin be-"
İsmail de sinirle sözünü kesti "Bak,o piçin adını ağzına alma."
"Aldırtma o zaman İsmail. Ben çok mu meraklıyım onunla olmaya? Ben mi çağırdım sence?!" Barış'ın sinirli çıkan sesine hiçbir şey demeden sadece dinledi.
"Ben,o yanıma geldiğinde bile sen olduğunu sandım. Ama o gelmişti.. Sen yoktun!"
"Sana onunla görüşme demedim mi Barış? O piç neden senin telefonunu eline aldı,bana nasıl yazdı? Aramızdaki sorunu nereden biliyor?"
Barış, karşısındaki bedene hayretle baktı. Hâlâ kendisine hesap soruyordu.. hangi yüzle? "Sen bana hangi yüzle hesap soruyorsun lan? Önce yediğin bokları temizle! İki aydır bana yaşattığın her şey için özür dile. Sonra gel hesap sor, hakkın varsa tabi "
"Ne demek hakkın varsa? Var tabi.Ulan sen benim sevgilimsin." Derin nefes alıp verdikten sonra sakinleşmeye çalışarak konuşmaya devam etti. "Bana kızgın olmakta, kırgın olmakta haklısın. Ben hata yaptım..seni kırdım. Tam bir piç gibi davrandım,kabul ediyorum. Bana istediğin kadar kız, bağır çağır..ben sesimi çıkartmam hakkediyorum. Ama ne olur bana o şerefsizin yanında ne işi olduğunu söyle. Ben düşündükçe kafayı yiyeceğim "
Barış bir süre sessiz kaldıktan sonra"Nerede olduğumu nasıl öğrendi bilmiyorum, yanıma geldi saçma sapan konuştu. O gelmeden önce sana olan sinirimden 5-6 bardak içmiştim bile. Telefonu nasıl aldı ya da nasıl açtı bilmiyorum kafam yerinde değildi zaten"
"Aramızdaki sorunu nereden biliyor?"
"Off! Ne bileyim ben ya! Onunla iletişimi zaten kesmiştim. Bana daha fazla hesap sormaya çalışma hakkın yok. Anladın mı?"