4 - Friends?

209 12 5
                                        

| Harry'nin anlatımı

Gece Ron'un açlık hissini unutması adına korku hikayeleri anlatmıştım, çok işe yaradığını söyleyebilirim. Hermione'nin okuduğu sihirler kitabı şimdi bana lazımdı, istediğimde ise adelina adlı dün tanıştığımız kıza verdiğini söyledi. Okula gelir gelmez 6. Sınıftan başlayan birinin sihirler kitabına neden ihtiyacı olsun ki? Zaten gerekli şeyleri ezbere bilmesi gerekmiyor mu? Böyle düşününce de suçlu ben oluyordum. Merlinin sakalı.. İş başa düşmüştü, sabah derslerden 1 saat önce ortak salona gittim. Şansıma tek başına orada oturuyordu, sanırım ayılmaya çalışıyordu. Nefesimi toplayıp yanına gittim.

"Selam Adelina, günaydın." karşısına oturdum.

"Günaydın, sırf bana günaydın demek için mi bu kadar erken kalktın?" anlık gülümsedi sanki sinirli gozükmemek içindi bu gülüş, sanırım uyanınca kimseye tahammül edemiyordu. İyi ki nazik tarafına denk gelmişim.

"Sihirler kitabı sendeymiş sanırım. Onu almak için gelmiştim."

"Kütüphaneden alabilirsin." Esnedi, o esneyince bende istemsizce esnedim.

"Nasıl yani? 1 günde nasıl bitirebildin ki?" Gözlerimin içine bakıyordu şimdi.

"Meraklı olursan sen de bitirebilirsin Harry."

"Sayılır, üstüne ezber de gerek." Kafasını salladı "Potter'ın doğru cevabı sayesinde Gryffindor'a 20 puan!" Güldük.

Acaba gerçekten ön yargılı yaklaşmamalı mıydım? Hermione'nin dedikleri zihnimde yankılanıyordu. Biz gülerken Malfoy geldi.

"Hayırdır Potter sabah sabah kardeşimle gülüşmenizin sebebi nedir? Yoksa beraber senin yaptığın aptallıklara mı gülüyorsunuz." Tepkisizce baktım, yine sabah sabah bütün moralimi bozmasına izin vermicektim.

"Draco artık altın üçlü ile aranda kavga dövüş olmasını istemiyorum, yoksa babamıza söylerim. Ayrıca onlar benim arkadaşım yani bu durumda senin de arkadaşın oluyorlar. " adelina'nın dediğine malfoy ile birlikte "ne?" Demiştik.

Malfoy bu duruma hemen karşı çıktı. Adelina'ya döndü. "Saçmalama Adel, benden bunu isteyemezsin."

"Yapabileceğinizi düşünüyorum." Dedi ve kulağıma fısıldadı "Lucius duymasın" Yalandan gülümsedi.

"Olmaz, malfoy ile asla-" sözümü kesti. "O kadar alışmışsınız ki kavga dövüşe, doğru söylediğim şey için bile sinirleniyorsunuz. Çocukça davranmayı bırakın artık ikinizde." Azarlamıştı resmen, ilk defa yeni tanıştığım biri bu kadar samimi kızmıştı bana sanırım. Sanki onu kırk yıldır tanıyorum gibi, anne gibi davranıyordu. Bilirsiniz, her arkadaş grubunun bir annesi vardır. "Bu imkansı-" malfoy sözümü kesti

"Tabi ki imkansız! İkinizde kafayı sıyırmışsınız! Git o çok sevdiğin babamıza da söyle şimdi." Çemkirerek aramızdan ayrıldı, bahçeye gitti. Adele dönüp "bende gitsem iyi olur, hoşçakal" deyip cevabini beklemeden ışık hızıyla yanından ayrıldım.

| Draco'nun anlatımı

Görev adı altında Adelina'nın böyle şeyler söylemesi sinirlerimi çok bozuyordu. Sinirle bahçeye gidip her zaman ki ağacın dalına çıkıp oturdum. Bu bizim aramızda bir mesele, o karışamaz. O dediği şey asla olmayacaktı. Ben ve bir Potter? Hah. Korkunç derecede komik.

Yaklaşık 10 dakika sonra ağacın altına gelip bana seslendi, aşağı bakmadım. "Göremiyorum seni, uzayıp gel." yerden kozalak alıp bana doğru fırlattı ama sıyırdı.

"Trip atmak yerine aşağı bakarsan görürsün canım kardeşim."

"Sıyırdı." Atladım. Hâlâ sinirliydim ona karşı.

"Çocuk gibisiniz, kavga edince ne değişiyor?"

"Barışınca ne değiseçek?" Bunu diyeceğimi biliyormuş gibi hemen konuştu. "Göreve başlayacağız!" Kaşlarımı çattım.

"Görev adı altında dediklerini yaptıramazsın Adel, ben çocuk değilim."

Sırıttı. "Görevden korkmuyor muydun? Neden şimdi görev için çabalamıyorsun."

"Anlamıyorsun, onca şeyden sonra hiç bir şey olmamış gibi gidip arkadaş olamam! Baban ve babam ikimizide keser-" sözümü kesti. "Tabi ya. Aklıma gelmeliydi. Onu ben hallederim Draco, şüphen olmasın. Sadece şu illet görevden kurtulabilir miyiz artık. Beni de anla lütfen, tükeniyorum yavaş yavaş."

"Öyle olsun ama daha fazlasını yapamam." Diyerek ekledim. Kafasını sallayarak elini cebime attı, bir yeşil elma aldı ve ısırdı. "Derse geç kalacağız." O önde ben arkada içeri girip sınıfa gittik.

Neredeyse profesör gelmek üzereydi, yetişmiştik. Ders ortaktı, Slytherin ve Gryffindor. Orta sıralardan birine oturdum, yanıma da Adel oturdu ve profesör Snape ışık hızıyla sınıfa girip hemen ders anlatmaya başladı. Bu derste başarılıydım açıkçası uzatıyorum, ders sonuna doğru Snape'in vicdan yapıp 2 saniye nefes almamıza izin verdiği anda adel oflayarak bana döndü. Konuşmadan bi on saniye tepkisizce bakıştık, en sonunda gülüp "n'oldu" dediğimde hemen döküldü.

"Dersi anlıyorum ama uygulaması için yardımın gerek sanırım." Önüne gelen saçını eliyle kulağının arkasına almıştı.

"Düşünmem lazım" sırıttım, koluma vurdu. Bu sırada Snape'in keskin bakışlarını gördüm, adel'e çok sert bakıyordu. Adel bunu fark edince dayanamayıp sordu;

"Bir sorun mu var profesör?" Prof. Snape bir şey demeden derse devam etti.

| Adelina'nın anlatımı

Prof. Snape'in bir şeyler bildiğini zaten biliyorduk, kendisi ölüm yiyen toplantılarına katılıyordu ama birebir dövmesini görmemiştim. Plandan tüm ölüm yiyenlerin haberi vardı, bu kötü bir durumdu. Çünkü hepsi babama yardım edeceğimi düşünüyordu, altın üçlü ile arkadaş olup planı çaktırmadan bozacağımı öğrenmemelilerdi. İşin imkânsız kısmı burada başlıyordu zaten. Ders bitiminde sıkıntıyla bahçeye çıktım, Draco da arkamdan geliyordu. Ne kadar bekle diye seslense de nefes alamıyor gibiydim, temiz havaya çok ihtiyacım vardı.

En sonunda bahçeye çıktığımızda kendimi boş ve gölge altında ki çimenlere bıraktım. Yanıma da draco oturdu.

"İyi misin" endişeliydi. Beni en iyi o onlayabilirdi. Hem aile durumu açısından birbirimize çok benziyorduk hem de üzerimize yıkılan bu görevden dolayı. Kaderlerimiz aynı gibi yani.

"Değilim Draco, bazen sana çok hak veriyorum biliyor musun?"

"Ne konuda?"

"Diyorsun ya hani, karşımızda bir ordu ve karşılarında da iki çocuk, nasıl kazanalım diye. Aslında haklısın. Babam çok güçlü birisi, benim onu yenmem imkânsız-" sözümü kesti.

"İmkansız falan değil, beni yanlış anlama moral vermeye falan çalışmıyorum Adel. Sen onun kızısın, o yapıyorsa sen daha iyisini yapabilirsin. Bunu benden daha iyi biliyorsun, onun sonunu getirebilecek birisi varsa o da sensin. Sen zeki bi' kızsın Adel, istediğini başarırsın. Sen beni yakından tanımasan da ben seni çok yakından tanıyorum." Son cümleleri çok hızlı söylemişti, sanki duymamı istemiyordu ama söylemek zorunda gibi hissettiği için hızlıca söyleyivermişti. Şaşırmıştım.

"Nasıl yani?"

"Boşver-"

Durur muyum? Tabii ki hayır. Hemen zihnine girmiştim.




Bölüm sonuu diğer bölümde draco'nun zihnine bakicazz okuduğunuz için teşekkür ederim 🎀 tiktok hesabım> draco._.dizicim

Görev | Draco Malfoy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin