Dudaklarımız ayrıldığında emreye bakakaldım. Sonra hemen yattan indim galiba arkamdan sesleniyordu.
Ama seslenmiyorsa sanki onu çook seviyormuşum gibi bakmış olmayayım. Ama galiba sesleniyordu tüm cesaretimi toplayıp ki bunda cesaretlik birşey yoktu. Baktım. Evet sesleniyordu..
"Irmak aniden oldu, eğer istemediysen. Gerçekten çok özür dilerim. Beni affet kankalıģımız bozulmasın ben....ben seni çok seviyorum. Irmak.
Ona dogru koşmak ve sarılmak istiyordum galiba gidiyordum ayaklarıma hakim olamıyordum. Onlar götürüyorlardı beni.
Koşuyordum emreye doğru. Yanına geldiğimde durdum. Ellerimi boynuna doladım ve sarıldım. Bunu ne zamandan beri istiyordum.
Nefsime hakim olmuştum. Ve kazanmıştım. Çok mutluydum.
Emre" ırmak beni seviyor musun?
Seviyorsan bir ilişkimiz olabilir mi, olsun mu, benimle çıkar mısın"
" ben seni tanıdığım ilk günden beri seviyorum emre, seviyordum, sevicem de.... EVET EMRE EVET SENİNLE ÇIKARIM."
o anda beni kucağına aldı ve döndürdü. Galiba denize düşecektim. O anda
" emre beni elinden bırakmazsın dimi? Eğer bırakmazsan ömür boyuda bırakmazsın dimi?"
" hayır ırmak seni bırakmayacağım ömür boyu bana inan bana güven"
" sana guvenicem emre güveniyorum da sonsuza kadar. Simdi artık partiye gitme zamanı."
" evet geç kaldık zaten haydi gidelim."
Marinaya gelmistik. Egelerin olduģu masaya gittik. Emre egeye olayları anlattı. Galiba sevgili olduğumuzu da yaaa uff ilk egenin mi bilmesi gerekiyordu. Derin bilecekti derin ufff.
Ege sululuğa hazırdı.
"Uuuuuuuu emre ırmak ile çıkıyor hee günün bombasııı."
"Egee ya insanlar duymadı galiba biraz daha bağırsaydın." Gözlerimi kocaman açıp egeye " sussana lan oğlum" dedim.
Açelya;
"İstersen içecekleri tazeleyelim ırmak hem bu tatlı baş belalarından da kurtulmuş oluruz ne dersin."
"Tamam canım gidelim" deyip emreye bir bakış fırlattım.
Açelya:
- Benim içime doğdu zaten, hatta ege'ye bunlar dönüşte sevgili olup gelecekler dedim. İşte yaa mübarek insanım ben değil mi yani?
- evet açelyacım öylesin. Şimdi ne içiyorsun?
-Cola
- iki kola alabilir miyiz?
Burada da o sexi bacaklardan vardı. Bacaklar sexi değil ama böyle gereksiz ve havalı olmaya çalışan havasızlara sexi bacaklar diyeceğim.
Kolalarımızı alıp masaya döndüğümüzde emre ve ege tartışıyordu.
Emre
- ya abi bırak şu ayakları.
" ne oluyor burada?" dedim hemen.
Ege " ya emre sizin sevgili olduğunuzu mesaj atarak kankalara söylememe izin vermiyor."
En öldürücü bakışlarımı ege'ye fırlattım.
"tabiiki de hayır ege öyle bir şey yaparsan olacakları tahmin bile edemezsin."
" taaamam sustum" dedi ve eliyle dudağını fermuarlama işareti yaptı.
Açelya :
-ooo ırmak bizim egeyi bile susturdun neymişsin sen be
Emre bana kolunu attı ve sarıldı.
"Öyledir benim sevgilim."
Ege ağzını açacaktı hemen bağırdım.
"Hayır egeeee!"
"Sustum" dedi.
Saat yedi olmuştu. Ya arkadaşlar kalkalım mı? Dedim.
"Yaa kalsaydınız" dedi emre.
'Derin merak eder ama"
"Aaa derin hala sizde mi?"
"Yok eve bıraktım onu buraya gelirken ama almayı düşünüyorum."
"Ne oldu benim mi dedikodumu yapacaksınız?" Dedi ve somurttu.
" hayır AŞKIM senin dedikodunu yapmayacağız canım."
"Tamam aşkım."
Açelya;
-oo aşkımlar canımlar falan ne oluyor?
"Sevgiliyiz herhalde canım. Yoksa siz egeyle öyle demiyor musunuz?"
"Hih "dedi. Egeye kötü bir bakış fırlatarak.
Bende emrenin yanağına bir öpücük kondurarak "yarın görüşürüz canim."
"Bye" dedi. Bende arabaya doğru yürüdüm.
Artık hayatımda biri vardı o da hayatıma anlam kattı. En büyük sebebiydi mutlu olmamın. Umarım böyle devam eder.
Derin'in evine doğru sürdüm arabayı......
