1. BÖLÜM

635 50 40
                                    

Keyifli Okumalar


Cüneyd kütüphanedeki sedire oturmuş tesbih diziyordu, geçen günlerde kopmuştu bu tesbih ama daha yeni vakit bulabilmişti dizmeye. Aklındaki tilkileri de böyle kovabileceğini düşünmüştü, zira aklına bir annesi birde annesi gittikten sonra gülmesini sağlayan kız gelip duruyordu.

Naim efendinin kızı Zeynep...

Amcası artık yaşının geldiğini, evlenmesi gerektiğini ima etmişti geçen günlerde. Bu izdivaç konusundan her ne kadar haz etmese bile. Amcası birkaç ay sonra Mürşitlikten çekilip hocalık yapmaya başlayacak ve Tekkenin bir Mürşide ihtiyacı olacaktı, Tabii bu görev için en birinci aday Cüneyd olmuştu.
Mürşit olmak için de önce evlenmesi gerekiyordu ve Feyza ile evlenmek istemiyordu.

Birkaç saniye sonra kapı çaldığında "Gel" diye seslendi. İçeriye Arif girince elindeki tesbihi bırakıp ona döndü, bilirdi ki Arif efendi mühim haberler getirirdi.

"Buyur Arif efendi?"

"Cüneyd efendi, Naim Efendi ile ailesi geldiler. Hocam tekkede boşalan evlerden birisine yerleştirmemizi buyurdu, evdeler şimdi"

Başını salladı Cüneyd.

"O vakit haber et akşam namazını tekkede birlikte kılacağız onlar da gelsin"

Arif Cüneyd'i başı ile onaylayıp odadan çıktı. Aklında birşey vardı Cüneyd'im, vardı ama umarım istediği gibi gerçekleştirecekti.

Beş Gün Önce

"Eee Cüneyd'im ben şurada bir ay daha anca yaparım Mürşitlik. Bana göre değil, hocalık daha hoş...yanlız posta sen oturursan sana münasip bir eş bulmak düşer bize" kısa bir sesizlik oldu.

"Feyza diycem ama oda tövbe estağfurullah, yengen ikinize de annelik yaptı olmaz öyle " derken Cüneyd lafını böldü ve "İstemez amca" dedi. Sonra ise "Benim gönlüm doludur" diye devam etti. Bunu duyan Sadi Hüdayi ise şaşırmıştı, yeğeninden böyle şeyler duymaya pek alışkın değildi.

"Kimmiş bu kız. İyi midir, kötü mü?"

"Naim efendinin kızı Zeynep"

"Onlar Memleketlerinde Cüneyd'im başka kız..."

"Zinhar olmaz Amca. Evleneceksem Zeynep'den v
Başkası ile Evlenmem!"

Gayet netti ve artık bütün görev Sadi Hüdayi efendiye kalmıştı. Zeynep ve ailesini İstanbul'a getirecekti. Yeğeninin mutluluğu için herşeyi yapmaya hazırdı.

Şimdiki Zaman

Amcası getirmişti Zeynep'i ona. Mutlu oldu.
Üç sene önce tekrar memlekete dönmüşlerdi yoksa her gün kütüphanede görüşüp konuşurlardı. Zeynep bazen Kur'an derslerine gider, Cüneyd dersi teftiş etme bahanesi ile gelip Zeynep'in yanına otururdu.
Güzel günlerin ardından Naim efendinin babası rahatsızlanmış ve toplanıp memlekete gitmişlerdi, Cüneyd bunun ardından gönlünü kapamıştı.
Akşam ise Zeynep'i görüp konuşacaktı.

••

Zeynep İstanbul'a geldiği için çok mutluydu, zaten memleketi pek sevmezdi. Dedesi öldükten sonra biraz daha kalıp Sadi Hocanın onları çağırması ile geri dönmüşlerdi.

Cüneyd'i görecekti
Arkadaşını görecekti
Akıl hocasını, ve belki de ilk aşkını görecekti.

Annesi ile kolileri yerleştiriyorlardı. Akşam tekkede namaza gideceklerdi. Zeynep Cüneyd'i göreceğinden dolayı çok mutluydu. Dilinde bir ilahi mırıldanırken kendi kolilerinden çıkan eşyaları yerleştirmeye devam etti.

Nihayet akşam vakti gelmişti. Zeynep bordo rengi bir eşarp ve feracesini giyinip annesi ile kol kola dışarıya çıktı. Babası önden gitmişti, hatta bu Zeynep'i rahatlatmıştı.
Annesi ile İstanbul hakkında konuşurken dergaha geldiler. Onları Hasna hanım ve kızı Feyza karşıladı. Zeynep Feyza'yı oldum olası sevmezdi ama Feyza şimdi ayrı bir nefretle, kinle bakıyordu yüzüne.

Namaz kılındıktan sonra kadınlar biraz havadan sudan muhabbet ettiler. Hasna el hareketleri ile Zeynep'i mutfağa çağırıp eline bir tepsi tutuşturdu.

"Zeynep zahmet olmazsa sen bunu Cüneyd efendiye götürüver kızım. Bende şu kadınlara şerbet hazırlayacağım"

Cüneyd sözünü duyunca Zeynep'in adeta gözleri parladı. "Olur hanım anne" dedi ve tepsiyi sıkıca tutup Cüneyd'in kütüphanesinin yolunu tuttu.

Yol bitince kapıyı çalarak kütüphaneye girdi. Cüneyd elindeki kitabı bırakıp kafasını kapıya doğru uzattı ve gelenin Zeynep olduğunu görünce gülümseyerek ayağa kalktı.

"Cüneyd"

"Zeynep..." Zeynep elindeki tepsiyi bir kenara bırakıp Cüneyd'e doğru adımlar atmaya başladı.

"Bekledim" dedi Cüneyd.

"Döndüm" dedi Zeynep mutluluğuna engel olamadan. "Buldum seni" diye mırıldandı. Zeynep'in gözlerinden istemsizce iki damla yaş süzülürken gülümsedi.

Cüneyd ona baktı, bir adım daha yaklaştı.
"Niye ağlıyorsun, ağlama" dedi. Zeynep Cüneyd'in gözlerine bakarken gözlerindeki yaşları sildi.

"Zeynep....Ağlama" derken kollarını açtı Cüneyd. Zeynep ise hemen sarıldı.

Yeni Bölümde görüşelim 💐

MAKBER • CÜNZEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin