Keyifli Okumalar
Çok geçmeden Elif'in annesini buldular. Son gecelerini yaşıyorlardı Elif ile. Deli gibi yağan yağmur oturma odasında kahkahalarla sohbet eden Cüneyd ve Zeynep'e eşlik ediyordu.Elif bebek ortalarında, Cüneyd'in battaniye ve yastıklarla yaptığı yerde yatıyor, Zeynep ile Cüneyd de çay içiyorlardı.
"Demek yarın gidiyor evimizin neşesi ha?" Dedi Cüneyd. Gerçekten Elif geldiğinden beri ev bir yuva gibi olmuştu. Ağlayınca yanına koşuyor, susturmaya çalışıyorlardı. Hatta dün gece aralarına alıp bile uyumuşlardı. Başıyla onayladı Zeynep onu. Çayından bir yudum aldı ve rasgele bağladığı yazmayı da başından çıkarttı."Zeynep ben sana birşey soracaktım?" Dedi Cüneyd. Zeynep kaşlarını kaldırıp "Ne oldu?" Diye sordu. Cüneyd biraz çekingen biraz da dertli görünüyordu.
"Annem... öldüğünde biliyorsun zaten şüpheliydi ölümü. Sen yanındaydın hatırlıyorum seninle bir yere gitmişti, Meryem teyzenin işleri vardı" dedi Zeynep onu dinlerken başıyla onaylıyordu "Sonra annem gelmedi, sen gelmedin. Çok zaman geçince merak ettik aradık tabii." Gerisini biliyordu Zeynep. Bilmek istemediği birçok şeyi biliyordu Gülayşe'nin ölümü hakkında. "Neyse, annemi bulduğumuzda" yutkundu " Siyah saçları yere saçılmış, beyaz elbisesi kan olmuştu" o görüntüyü hatırlayınca yüzünü ekşitme gereksinimi duydu. Ne zaman hatırlasa pişman oluyordu zaten.
"Annem bir an olsun aklımdan çıkmadı ama sende oradaydın. Bir kenarda oturuyordun. Kim ne yaptıysa birlikte olduğunuz için seni de götürdü muhtemelen.Sen anneme ne yaptılar gördün mü Zeynep?" Bu soru Zeynep'in derine dalmasına neden oluyor ve Zeynep eskiyi hatırladıkça bu hayattan, insanlardan ve herşeyden soğuyordu. O gün, daha küçük bir kızken insanların ne kadar acımasız olduğunu görmüştü.
Gülayşe'yi eceli değil sevdiği öldürmüştü.
Vahit'in ne işlerle uğraştığını öğrenince, kitapta yazanları okuyunca delirmişti kadın. Vahit de korkmuştu her zaman korkak bir adamdı. Gülayşe'nin bildiklerini insanlara anlatmasından korktu. Kendi sevdiğinin celladı oldu..."Zeynep!" Dedi Cüneyd parmağını şıklatıp. Zeynep kendine geldiğinde "hıh?" Diyerek Cüneyd'e döndü.
"Hatırlıyor musun?"
"Hayır...yani evet Gülayşe teyzeye birşey oldu hatırlıyorum ama ne gördüm bilmiyorum" dedi. Başıyla onayladı Cüneyd. "Neyse geç oldu. Elif'i de alalım da yatalım" onayladı Zeynep. Odadaki koltuğa Elif için yer yapmışlardı. Elif'i oraya yatırıp kendi yataklarına geçtiler. Yağan yağmurun sesi Zeynep'i her zaman olduğu gibi strese sokuyor ve korkutuyordu.
"İyi misin?" Diye sordu Cüneyd.
"Değilim, Yağmurdan korkuyorum komik geliyor sana ama korkuyorum." Dedi "Cüneyd" Zeynep'e döndü Cüneyd "hıh?" Zeynep saçlarını geriye atıp geceliğinin yakasını çekiştirdi. "Sana sarılabilir miyim?" Gülümsedi Cüneyd. Kollarını açınca Zeynep hemen sarıldı sevdiği adama.
Sıkı sıkıya sarıldılar birbirlerine. Zeynep Cüneyd'in yüzünü görmek için kafasını kaldırınca göz göze geldiler. Aralarında bir milimlik bile mesafe yoktu. Cüneyd gözlerini indirip Zeynep'in dudaklarına bakınca Zeynep vücudunun gerildiğini hissetmişti. Cüneyd biraz daha yaklaştı Zeynep'e ve dudaklarını uzun zamandır özlemini çektiği kiraz rengi dudaklar ile buluşturdu.
Zeynep başta ne yapacağını bilemedi ama sonra karşılık vermeye başladı. Birkaç saniye sonra ayrıldıklarında Cüneyd Zeynep'in badem gözlerine bakıp
"Seni çok seviyorum. Sen benim can parçam, kalbimsin. Bir insan kalbi olmadan yaşayamaz sen benim kalbimsin ben de sensiz yaşayamam."Sıkıldım bir bölüm daha patlatayım madem dedim. Zaman atlaması yapmayı düşünüyorum en azından 13. Bölümde falan. Çünkü Zeynep'in okul okuduğu bütün süreci yazamam. Siz ne düşünüyorsunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAKBER • CÜNZEY
Hayran KurguHerşey bir makber başında başladı onlar için. O gün küçücük halleriyle birbirlerine büyük bir söz verdiler. Zeynep belki unutmuştu ama Cüneyd, Zeynep kilometrelerce ötede olsa bile bu sözü yerine getirmek için elinden geleni yapacaktı.