BENİM ÇOCUĞUM
Hissediyorum, benim ölümüm acı olacaktı. Görebiliyordum tüm olanları, hayatım gözümün önünden filim şeridi gibi geçemezdi, o kadar uzundu ki...
Ruhuma ilmek ilmek işlenen çaresizlik, korku ve bir çok duygu. Göğüs kafesim bomboş gibiydi, orda önceden heyecanla atan kalp şu an yok gibiydi.
Karşımdaki adam, kocam, hayatımı zindana çeviren... Bunlar bile benim nezimde alabileceği en güzel tabirlerdi.
Sessiz kalıyorum diye görmedi düşündü. Gözümü yumuyorum diye sağır sandı. Aslında en acısıda her şeyi görmem, duymam...
Bazen bir deli olmayı o kadar çok istiyordm ki. Sorumluluk yok, düşünmek yok, kafaya takmak yok. Ama sonra düşünüyorum, acıydı öyle yaşanmazdı.
"Benden nasıl kaçarsın?"
Evet, bunu ciddi ciddi soruyordu. Ateş, hayatımı mahvetmeye devam ediyordu. Bana hayret edercesine bakıyordu. Gerçekten şaşkındı, ondan kaçmam, buna cesaret etmem...
Onun evinde, onun odasına, onun yatağında oturuyordum. O ise ayakta dikilmiş bana bakıyordu.
Ellerimi iki yana açtım, yüzümde ise okunabilecek hiç bir duygu yoktu.
"Ne kadar kaçmışa benziyorum, bak hala burdayım."
Gözlerinde git gide artan öfke kıvılcımları, sabrının sonlarını yaşadığının göstergesiydi. Umursamadım, bana tokat atan ve aldatan biriydi o. Onu artık umursamayacaktım. Tabi bu ne kadar mümkünse...
"Sorumun cevabı bu değil!"
Tenim ürperdi. Ateş, o benim kocamdı. Aralığın 25 inde evlendiğim, hayatıma aldığım ve şu zamana kadar nadir gördüğüm kocamdı. O benim kocamdı, evet, evet o bunun farkında değildi sadece, o benim kocamdı.
Hiç bir şekilde adam sayılmadığım kocamdı, sevgi göstermeyen kocamdı, beni karısı, eşi, hayat arkadaşı olarak görmeyen kocamdı. O benim kocamdı!
Lanet olsun ki öyleydi.
Yine dik durmadım, oysa ki mankenlik seçimlerinde başım hep dikti...
"... Bana tokat attın... Ve en önemlisi..."Sustum. En önemlisi beni aldattın...
"Devam et. En önemlisi ne?
"Hiç bir şey. En önemlisi beni hor gördün. Bu senin için hiç bir şey ifade etmiyor zaten."
"Haklısın etmiyor."
Üstü çıplaktı, altında ise siyah bir eşofman vardı. Benimde üzerimde hala askılı ve şort. Bir saat önce bana dokunmamış, kalbimin heyecanla atmasını sağlamamış gibiydik. O an unutuldu gitti.
Gözlerim doluyordu git gide. Ben, fazla duygusal biriydim. Kırıyordu beni, bunu o görmese bile. Üzüyordu, hissetmese bile. Acıtıyordu, her şeyiyle... O beni mahvediyordu.
Hayatım, sanki uçuruma doğru bile bile sürülen, araba gibiydi. Gittikçe dibe batıyordum.
Çenesi kasıldı, yüz kemikleri belirginleşti. Ellerini yavaş yavaş bir titreme aldı. Sinir hastasıydı, kendini kontrol edemediğini biliyordum.
Bana attığı ilk fiziksel tokattı, fakat ruhuma sayısız. Beni görmüyordu, neden ben görünmez değildim ki. Belki de öyleydim...
Ruhum soğuktu, karanlıktı... Soğuk karanlıktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOĞUK KARANLIK
ChickLitYüzüme vuran ılık nefesi, gittikçe bana yaklaşırken daha ben ne olduğunu anlamadan nasırlı parmakları belimi kavradığı gibi kendine çekmesi ile afalladım. Dokunuşlarına aldanmak, onun etkisine kapılmak istemiyordum. Derin nefesler alıp veririken, in...