11. BÖLÜM

10 1 0
                                    

MÜJGAN

Saate baktığımda 22.54 olduğunu gördüm. Karşımdaki televizyon kumandasına basarak kapattım. Ayağa kalkıp üst katın merdivenlerine yöneldiğim sırada çaprazımda ki odadan Ateş' in öfkeli konuşmaları kulağıma ilişti.

" Sana ne diyorsam onu yap... Hayır buraya gelmek gibi bir aptallık yapma... Sus ve sadece beni dinle eğer buraya gelmek gibi bir aptallık yaparsan anında tutarlar ensenden. Kal orda, ben sana haber verene kadar bir adım atma. "

Telefonda karşısındaki kişinin cevap vermesini beklemeden kapattığı da bende açık kapının aralığından onu izliyordum. Üzerine giydiği gri t-shirt ve açık mavi eşofmanla belirgin olan kol kasları sinirden daha da kabarmıştı.

Arkası bana dönüktü yani beni görmüyordu. Elinde ki telefondan bakışlarını kaldırdı, karşısındaki duvara bakarken hafiften bile olsa kulağı ilişti. Ardından karşıdaki duvara bakarak konuştu, " Kapı dinlemek hiç de hoş bir davranış değil. "

Bakışlarım odada biri var mı diye diye gezindi ama bizden başka kimse yoktu. Tekrar ona baktığımda yavaça arkasını döndü. Ne yani arkasından benim onu dinlediğimi nasıl anlamıştı?

Elimi yumruk yapıp dudaklarıma getirerek, boğazımı temizledim. Şu an gerçekten çok utanmıştım. Onu dinlerken yakalanmak hiç istemezdim. " Dinlemiyordum ki. Geçerken sesini duydum. " Diyerek yalanımı sundum. Ama Ateş yer mi, tabiki de hayır.

Keskin bir zekası vardı. Her şeyi anlıyor, hissediyordu. Ondan gizli bir şey yapmak Mümkün değildi. Tıpkı karnımdaki canlıyı gizemli bir şekilde öğrenmesi gibi.

" Öyle mi? " Derken tek kaşı sorgular bir vaziyette kalktı. Kahve irisleri harelerime odaklandı bir süre ardından üzerime giydiğim beyaz askılıdan belli olan göğüslerime. Bakışlarım adem elmasına kayarken yutkunduğunu gördüm. Gözleri bu seferde göbeğime kaydı. Vücudumu baştan aşağı süzmesi ile rahatsızca yerimde kıpırdandım. Bakışlarında anlamını çözemediğim bir duygu geçti. İfadesizlik yerine yüzün de beliren gülümseme ile öylece göbeğime odaklandı.

Göbeğim gün geçtikçe büyüyordu ve bu benim her dakika ağlamam için güzel bir bahaneydi. Hamileliğimden dolayı ortaya giren hormonlarım beni mahvediyordu parmağım çizilse içimden bin bir sebep oluştup ağlıyordum. Artık katlanacak gibi değildim. Gerçekten ben de kendimden bıkmıştım.

" Neye inanmak istiyorsan inan Ateş. Ben uyumaya gidiyorum. " Dedim. Hızla oradan uzaklaşarak merdivenlere yöneldim.

Az kalmıştı. Çok yakında ondan kurtulacaktım. Burdan gitsem kalacak yerim yoktu. Gerçekten burdan gittikten sonra napacaktım?

Ben aklımdaki düşüncelerle boğuşurken hızla odaya girdim ve odanın içerisindeki banyoya girip bakımımı yaptıktan sonra yatağa girdim.

Bir kaç dakika sonnra uykuya dalacağım sırada kapının açılıp kapanma sesini duydum. Ardından yanıma çöken bir ağırlık.

Gözlerimi hafif aralamaya çalışsamda bedenim uykuya yenik düştü. Bir kaç defa ağzımın içinden mırıldansam da uyku giderek bedenimi çekiyordu. Bir kaç dakika sonra  hissettiğim şey ise askılımın kolumdan yavaça sıyrılmasıydı. Ağzımdan belli belirsiz mırltılar eşiğinde ne olduğunu anlamaya çalışsam da Ateş'in sesini duydum gibi oldum.

" Uyu. " Diye derinden bir ses duysam da mırıldanarak ne yaptığını anlamaya çalıştım. Dakikalar sonra göğsümü avuçlayan bir el hissettiğimde aynı anda derin bir inleme sesi de duydum. Ama uyku ağır basmış olacak ki kalçama vuran sertl bir şeye rağmen kendimi bıraktım.

__________________________________

Sabah kalktığımda yatakta tek başıma olmuşluğun rahatlığı ile iyice gerindim. Yataktan doğrulup vaziyete geldiğimde iki elimle gözlerimi ovuşturdum. Gözlerimi ilk bir kaç saniye kararma ile sonunda açabilidim. Bakışlarım üstüme değdiğinde gördüğüm şey ile kaşlarımı çattım. Askılımın uçları düşmüştü ve göğüslerimin ikiside çıplak kalmıştı. Hangi ara bu kadar dağınık yatar oldum?

Başımı belli belirsiz sallayarak üzerimi düzelttim. Bacaklarımı yan çevirip yataktan sarkıttım, ayaklarım zeminle temas ettiğinde soğukluk ile irkildim ve hemen siyah erkek terliklerini ayağıma geçirdim. Evde bir terliğim dahi yoktu.

Odadan çıkıp merdivenlerden inip mutfağa yöneldiğim sırada bahçeye uzanan cam kapının açık olduğunu gördüm. Adımlarım oraya ilerlerken dışardan duyduğum kadın sesi ile önce bir dursamda ihtimal vermeyip hızlandım.

Sabahın 7. 42 ' si olduğunu duvardaki dijital saaten gördüm. Hızla cam kapıdan geçip bahçeye, sesin geldiği yöne ilerledim.

Artık sesler daha net gelirken bir kadın ve Ateş' in sesi kulaklarımı doldurdu.

Hızla oraya ilerledim ve yeteri kadar yakına geldiğimde duvarın köşesinden izlemeye başladım.

Ateş, dün geceden kalma kıyafetleri ile öylece karşındaki kadına bakıyordu. Ateş'in bedeninden dolayı kadını tam görmesem de kenerdan gördüğüm kadarıyla kırmızı, dar bir elbise içerisinde altın sarısı saçlı bir kadını gördüm. Kadın bağırıp çağırıyor, ağlıyordu.

" Sana daha kaç kere söyleyeceğim Müjgan aramızda hiç bir sikim yok. Kendi kafandan uydurup evime gelmeyi kes. Bir daha böyle bir aptallık yapayım deme yoksa babanın hatırını umursamam seni doğduğuna pişman ederim. Şimdi siktir git evimden. "

Ben duyduklarımla şok geçirirken kadının ağlaması daha da şiddetlendi. İşaret parmağını tehditvari bir şekilde Ateş' e doğru salladı.

" O manken oruspuyu seviyorsun değil mi?!" Hayır, hayır sevmiyorsun. Lütfen söyle bana. Aramıza o giriyor diye böyle yapıyorsun değil mi? İstersen onu yok edebilirim. Lütfen söyle bana seni tehdit mi ediyor? "

Ateş sıkıntılı bir nefes verdi. Yüzü sinirden kıpkırmızı olmuştu. Nasırlı parmakları ile burun kemerini sıktı. Şu an kendini sakinleştirmeye çalıştığını ama yapamadığını anlıyordum.

" Atın lan şu kadını! Elimden bir kaza çıkacak şimdi! " Dedi. Resmen aslan kükremesi gibi çıkan sesi ile ben de bir iki adım geriledim. Adamlar kadına doğru ilerlerken, kadın hızla yere çöktü ve daha da ağlamaya başladı.

Ateş eliyle sabır çekip adamlarına durmasını emretti. Kadın adamların ona gelmediğini gördüğünden hızla ayağa kalktı. Arabasına binip son hızda sürerek uzaklaştı.

Ben olanlara bir anlam veremezken donmuş gözlerle olanları izliyordum. Burda neler oluyordu? Manken oruspu ben mi oluyordum? Ve bu kadın neden ağlıyordu? Ateş neden o kelimeleri kullanmıştı? Bu kadın kimdi, Ateş ile alakası neydi? Dur bir dakika...

Duyduklarım ile şok geçirirken neler olduğunu anlamaya çalıştım. Tek anladığım ise telefonda, Ateş' in beni aldattığı kadının sesiyle bu kadının sesinin aynı olmasıydı.

SOĞUK KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin