Bir haftadır düzene binmiş adliye, ofis ikilemesinden oluşan rutinimden dolayı aklımdan çıkmayan, bilinmizlikleri insanı boşluğa atmaktan ibaret davam sekteye uğramış ,ilerleyemediğim için delirmek üzere olduğum gibi Kang Taehyun’u unutmuşken tekrar kendini göstermişti. Şimdiyse karşımda zift gibi kahvesini zevkle içerken ben stresten saçlarımı yolmamak için zor duruyordum.
Önündeki latte artı incelerken:“Taehyun, işim başımdan aşkın?” dedim soruvari, artık konuşmasını belirterek.
“Yeni bir şey olacak demiştin?” dedi bacak bacak üstüne olan oturuşunu bozup masanın üstünden bana doğru eğilerek.
Ağzım açılmış ama bir şey söyleyememiştim.
Kahkaha atmasıyla gözlerim açılmış “Savcımızın kendine olan güveni içine kaçmış gibi.” demesiyle dilimi iç yanağıma yaslamıştım sinir olmuş bir gülüşle.
Kahkahası bir gülümsemeye dönmüş “Ama bir şeyler buldun değil mi? O yüzden sürekli adliyede karşılaşıp duruyoruz?”
“Sanırım.”
“Kesin.” dedi tek kaşını kaldırıp , önüne eğik başının yüzüme alttan attığı bakışlarla dudağının tek tarafının kalktığı bir gülüş sunarken.
Bu sefer ben eğildim.
“Peki bu davaların çoğuna senin bakıyor olman?... Sizi şüpheli listesine koymak için çok mu geç kaldım yargıç bey?”
Hafifçe güldü. Aramızdaki azalmış mesafeyi arttırarak sırtını sandalyesine yasladı.
“Şimdi ne yapacaksın?”
Omuz silktiğimde “ciddi misin?” der gibi yüzüme bakmasıyla gülmüştüm.
“Sence plan yapan birine mi benziyorum?”
İç çekti. “Doğru kişiyi seçtiğime eminim Beomgyu, umarım sen de kendinden eminsindir?” diyerek kalktı.
Boş bakışlarımla onu kafenin camından gözüken arabasına binip gözden kaybolana kadar izlemiştim.
Yüzümü sıvazladım, işte şimdi stresin damarlarımda akmaya başladığını hissedebiliyordum.
☆๋࣭ ⭑
“Hyung, Heejun yine işine dönmüş sanırım.”
Hyuka’nın inceleyerek bana doğru yaklaştığı dosyayı elinden aldığımda davalı kısmına baktım,başka bir isim görmemle kaşlarımı çatarak Hyuka’ya döndüm.
Eliyle başka yeri işaret ederek “Bak.” dedi.
Okuduğumda Yang Heejun davacı kısmına yazılmıştı. Kafamın karışmasıyla “Yine ne karıştırıyor kim bilir.” dedim.
“Özet geç.” diyerek dosyayı twkrar ona verdim.
“Adam yaralama, suç aleti bıçak, karnına 12 dikiş atılmış, davalının önceden de benzer suçları var , davacı şu an Seul Devlet Hastanesinde yatıyor.”
“Tamam raporu bitireyim beraber gidip bir görelim.”
Kafasıyla onaylayarak masasına dönmüş, başka bir dosyaya geçmişti.
Yeni dava için son cümleleri yazmamla sonunda klavyedeki ellerimi kaldırarak kıtlattım. Boynumu sağa sola çevirerek rahtlattığımda bana bakan sektererle gözlerimiz buluştu.
“Kahve içer misiniz?” demesiyle kafamı iki yana salladım. Henüz sıra ona gelemeyecek kadar uzun olduğundan şu anlık öğrendiklerimizin üstünü örtmüştük.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
starry night | taegyu
Fanfictionsayfalarının mührü yeni açılmış, eski bir hikaye... !'tamamıyla kurgudur, gerçekle özdeşleşmemektedir. ship değil! 11.11.23 for my elysian all rights reversed