Beni bırakma

45.3K 1.6K 43
                                    

Alperen'in anlatımından:

Kalkmaya çalıştım, ama Masal yattığı yerden omuzlarımı itti ve güldü.
- Yorma kendini. Ne istediğini söyle ben getiririm sana aşkım. - dedi
- Kalkmak istiyorum. Sabahtan beri yatıyorum, tutulmaya başladım. -dedim
- Doktorun dediklerini duydun ama Alperen. Yapma. - dedi Masal dudak büzerek
- Peki. - diyerek arkaya yaslandım
- Başka istediğin bir şey var mı?
- Var, ama söylersem sağlam kalan tarafı sen yaralarsın. - dedim gülerek
- Sapıklaşma Alperen! - dedi ciddi bir şekilde
- Şakaydı. Kızma. - dedim gülmeye devam ederek
- Gülme. Bak kalkar giderim kardeşimin yanına yalnız uyursun. - dedi
- Masal'ım yapma. Şakaydı sadece. Hem senin müstakbel kocan dururken kardeşle uyumak neymiş?
- Az önce annen odaya oklavayla geldiğinde öyle demedin ama. "Masal'da zaten gidiyordu" ne demek ya? - dedi sinsice gülümseyerek
- Ana o. Oklavayla beni dövmesini falan mı istiyorsun sen?
- Yok canım, ama bi düşününce kötü de olmaz. Hem aynı oklavadan benim çeğizime de alacağını söyledi. - dedi Masal gülmeye devam ederek
- Masal.
- Gördün mü sevgilim şaka böyle yapılır. - dedi
- Tamam. Az önce sordun ya ne istediğimi, omlet istiyorum. - dedim
- İstediğin bir şey var mı deyince meyve, sebze gibi şeyler kast etmiştim. Gecenin birinde mutfağa gidip sana omlet yapmamı mı bekliyosun? - dedi kaşlarını çatarak
- Evet. - dedim salakça
- Alperen herkes uyuyor, ya biri uyanıp beni görürse?
- Görmez görme.
- Peki. - dedi ve oflayarak odadan çıktı
Ben bu kadını hayat boyu delirtirim böyle. Gülerek bir de o geri kalan hayatın aşk dolu anlarını düşündüm. Ah Masal, biz seninle bir evlensek.

Mustafa'nın anlatımından:

Odaya sessizce girdim Masal uyuyordur diye. Ama ablam yoktu, belli ki enişteyle kalacaktı. Benim için daha iyi değil mi zaten?  Yataklardan birine oturup cüzdanımdan fotoğrafı çıkardım. Cüzdanı köşeye bırakıp fotoğrafı sıkıca tuttum, ve her akşam olduğu gibi, ona bakmaya başladım.
Ay ışığında yüzü bir başka parlıyordu meleğimin. Gülüşü beni benden alıyordu adeta.
Fotoğrafı ne zaman görsem hep onu ilk defa görmüşçesini heyecanlanırdım.
Sonra ise pişmanlık gelirdi.
Ben onun için aslında olmadığım biri oldum. O istedi diye okulumu, arkadaşlarımı, davranışlarımı değiştirdim. Hayatımı değiştirdim.
O ne yaptı peki?
Beni yüz üstü bıraktı. Ona en çok ihtiyacım olduğu anda terk etti beni. Belkide o kaza olmasaydı halâ beraber olurduk. O gece sarhoşken arabaya hiç binmemeliydik. Onu dinlemeyip o arabaya binmeseydim şimdi beklide o... yaşıyor olacaktı. Salaktım ve arabaya bindim işte. Eğer sana bir sey olacağını bilseydim yaparmıydım bunu?
Akmaya başlayan gözyaşlarımı sildim. Ve düşündüm. O artık yoktu. Neredeyse beş yıldır yoktu. Peki ben neden halâ acımı tap taze hissediyordu? Elimdeki fotoğrafla mutfağa yöneldim. Ocağın yanında duran çakmağı aldım.
- Senin ölümünden ben suçluyum. Bunun için de kendimi hayat boyu affetmeyecegim. Ama sen artık yoksun. Senin istediğin Mustafa da olmayacak. Seni unutmaya çalışsam da, sen her zaman kalbimde olacaksın. Sadece seninle ilgili olan herşeyi yok edip acımı dindirmeye deniyorum. Affet beni. - dedim ve çakmağı yaktım
Elimdeki fotoğraf yanmaya başlayınca bir süre elimde tutup onun yüzüne baktım. Ateş parmağıma doğru gelmeya başlayınca fotoğrafı bıraktım. Bi süre sonra ateş söndü ve arkasında sadece kül bıraktı. Tıpkı onun bende bıraktığı acı gibi.
- Affet ben Pelin'im. - diye fısıldadım

Zehra'nın anlatımından:

Eve geldiğimden beri yatakta dönüyordum. Koray'ın dediklerini düşünüyordum. İlk önce bana Alina'ya aşık olduğunu söyledi, sonrada onun olduğumu ve beni korumak istediğini söyledi. Peki ben bundan ne anladım Allah aşkına? Onu mu seviyorsun, beni mi? Ama sorduğun soruya bak Zehra. Sence Koray sana aşık olur mu? O kadar mı safsın? Adam seninle oynadı, ihtiyaçları için kullandı seni! Nasıl sevsin seni?
Hem kabullen artık. Alina varken senin yanında kim bakar sana? O doğal güzelliği ile erkekleri istemsizce etkiliyordu. Koray'ı da etkiledi işte. Sen o kadar onun almak için uğraştın, onun oldun, ve sonunda Alina gelip aldı onu. Aslında abisini aldı, ama Koray'ın sana değil de o kıza aşık olması koydu sana.
Kafamı sallayıp düşüncelerimde kurtulmaya çalıştım. Canım acıyordu. Hemde çok.
Kulaklığımı takıp telefondan müzik dinlemeye başladım, kafamın biraz dağılması için. Ama yok. Her gözümü kapattığımda Koray geliyordu aklıma. Anla işte Zehra, Koray hiçbir zaman senin olmayacak!
Akmaya başlayan göz yaşları ile kafamı yastığıma gömdüm. Belliki bu akşam yine uyku yoktu.

Koray'ın anlatımından:

Elimdeki bardağa bakarken iç geçirdim ve bu yaptıklarım için sorguladım kendimi.
Ben ne yapıyordum böyle? Neden öz abimin sevgilisine göz dikmiştim? Abimin her şeyden çok severken niye mutlu olmasına izin vermiyordum? Alina'yı istemsizce bir rekabet haline getirdim. Abimin onu ilk defa barda gördüğü gecede bir şey olduğunu anlamıştım. Ona karşı bakışı başkaydı, duruşu başkaydı. Onunla kendimce rekabete girip kimin Alina'yı ilk tavlayacağını görmek istedim. Sonuç belli. Kerem Soylu her zaman kazanır.
Gülerek içkimi yudumladım.
Pislik herifin tekiydim ben.
Telefonu cebimden çıkarıp suç ortağımı aradım.
- Koray? - dedi uykulu sesle
- Açelya? - dedim gülerek
- Ne var Koray?
- Şey ya ben bir şey diyecektim, ama unnuttum.
- Sarhoş musun sen?
- Birazcık. Dur dur dur aklıma geldi. Ben herşeyi iptal ediyorum. Artık hamile numarası yapmana gerek yok.
- Sen salak mısın? Gerçekten hamileyim ben.
- Öyle mi ya? - dedim şaşkınlıkla
- Ne istiyorsun?
- Herşey bitti! Abimi rahat bırak.
- Of Koray sarhoş kafayla iyi düşünemiyorsun. Yarın gelirim konuşuruz.
- Hayır. Herşey bitti dedim sana. Paranı peşin verdim. Arama, sorma. Bu yaptığımız planı unut. - ve kapattım telefonu
Gülerek içkimi bir nefeste içtim ve garsondan yenisini istedim.
İçkim gelince de bu sefer Zehra'yı düşünmeye başladım. Kızıl'ım, bu dünyada bana ait olan tek şey. Belki de bir salaklık yapıp yanlış seçimi yapıp yanlış kişiye aşık oldum? Aradığım aşk dibimdeyken Alina'ya sarmıştım.
Of Zehra'm. Bi anlatabilsem sana kendimi, içimi döksem önüne. Olmuyor işte. Hem o yetmezmiş gibi bir de senin başını belaya soktum. Ama ben o Mesut'a yapıcağımı bilirim. Telefonu yine elime aldım. Rehberde ismi bulup aradım. Bir kaç çalıştan sonra açtı.
- Koray? - dedi şaşırarak
- Emin senin yardımına ihtiyacım var.  - dedim direkt
- Ne oldu? - dedi endişeli bir ses tonuyla
- Demirkan bu sefer benim olana göz dikti.

Kerem'in anlatımından:

Yattığım yerden sevgilimi izliyordum. Dağınık saçları, mor göz altları, yorgun gülümsemesi, minyonlu pijamasına bile hayrandım. Tam onun alnını öpücektim ki..
- Allah'ın cezası niye ordan gol atmaya çalışıyorsun? Senin ben tüm sülalene, gelmişine geçmişine soka-
diye başladı bağırmaya, ama tam vaktinde kestim
- Alina.
- Efendim? - dedi hiçbir şey olmamış gibi davranarak
- Güzelim sen ne yapıyorsun? - dedim
- Maç izliyorum. - dedi masumca
- O ne küfür öyle? Ben bile öyle küfür etmiyorum sevgilim. - dedim
- Özür dilerim.
Kumandayı alıp kapattım televizyonu.
- Ama Kerem?!
- Ama yok Alina. Hani biraz beraber vakit geçirmek istiyoruz ya, sen bana bakmıyorsun maç izliyosun.
- Ay sen kıskandın mı? - dedi gülerek
- Kıskandım tabi.
Gülerek dudağıma bir öpücük kondurdu.
- Öyle mi? Çok mu seviyorsun beni?
- Sorman hata.
O tebessüm edince uzanıp öptüm yine onu. Belinden tutup kucağıma çektim onu daha rahat öpebilmek için. Alina ellerini saçlarımda gezdirirken ben onun dudaklarını kavrıyordum. Alt dudağını ısırdığımda saçımı çekip ağzımın içine inledi.
- Bunu yapma. - dedim gülerek
- Neyi? - dedi masum bir şekilde
- Boşver. Yorgun musun?
- Evet.
- Hadi gel yatalım o zaman.
Koltuktan kalkıp benim odama gittik ve yatağa yattık beraber. Sıkıca sarıldım ona. Çok özlemiştim. Çok
- Seni çok seviyorum. - dedim
- Bunu az önce söylemiştin. - dedi gülümseyerek
- Ama seviyorum seni. Sürekli söylemem gerek, yoksa gidersin diye korkuyorum.
- Ben seni bırakmayacağım. Bu olaydan sonra belki senin bana karşı olan güvenini sarsmış olabilirim, ama ben sana daha çok bağlandım. Sana seni bırakmayacağıma söz veriyorum. Ama sen de bana söz ver.
Elini tutup parmaklarını öptüm.
- Sana söz veriyorum sevgilim, seni asla, ama asla bırakmayacağım.
- Bırakma. Asla beni bırakma.

Baş Belası KüçüğümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin