Baş Belası Küçüğüm

İlk Görüşte Nefret

Alina'nın anlatımından:

Off, ne yapacağım ben şimdi? Telefonum yok, bağırsam kimse duymaz, oda da kapkaranlık. Senin Allah cezanı versin, gerizekalı. Burada olsa şimdi ağız burun dalayım, ama yok işte. Bir çıkayım ben buradan. Neyse, sen sakil ol Alina. Bir kez daha kapıya vurmaya ve yardım için bağırmaya denedim, ama yine kimse gelmeyince pes edip kapının yanına oturdum ve birinin beni bulmasını beklemeye başladım.

Alperen'in anlatımından:

Melisa sallana sallana bizim masaya doğru geliyordu, ama yanınıda Alina yoktu. Sevgilisinin yanına oturdu ve bana baktı.
- Alina nerede? - dedim
- Bilmiyorum! - dedi ve içkisini yudumladı
- Ne demek bilmiyorum? - dedim kaşlarımı çatarak
- İnsanların arasına karıştı ve galiba bir kaç erkeğin yanına gitti! - dedi sakince oturduğu yerden Melisa
- Benim kardeşimi senin gibi salak mı sanıyorsun? - diye bağırdım ayağa kalkarak
Yağız ve Doruk kalkarak beni korkuttuklarını sanıyorlardı galiba.
- Bağırma kıza! Gücün bir tek ona mı yetiyor? Kardeşin de kötü yola düşmüş, ne yapalım, hayat böyle. - dedi Doruk gülerek
Doruk'un söylediği son damlaydı. Masanın üstünden atlayıp boğazına yapıştım ve yere düşürdüm. Üstüne oturup yumruklamaya başladım. Ard ardına hızlı yumruklarımı indirmeye devam ederken etraftakiler çığlık çığlığaydı. Yağız beni abisinin üstünden kaldırmaya çalışıyordu, ama ona da bir yumruk geçirdim. Doruk'a döndüm, kanlar içinde zorlukla nefes almaya çalışıyordu.
- Gördün mü şimdi benim gücüm kime yetiyor? - dedim ve kalktım
Melisa Yağız'ın yanına çökmüş korku dolu gözlerle bana bakıyordu.
- Alina nerede? - dedim
- Ne oluyor burada?
Kafamı kaldırıp etrafa bir baktım. Müzik durmuş kulüpteki herkes bizi merakla izliyordu.
- Burada ne oluyor dedim?
Sesin geldiği yöne baktım. Takım elbiseli, uzun boylu bir adam buraya doğru geliyordu. Dur bir dakika? Kerem değil mi bu?
- Abi? - diyerek, ayaklandı Koray
- Ne oluyor burada Koray? Yine mi kavga? - dedi adam
- Abi bu sefer bizim suçumuz yok. Şu yerdeki kız bizim gruptan bir kızla lavaboya gitti ve şimdi kiz yok. Nerede olduğunu da söylemiyorlar.
Adam yerdeki üçlüye bakarak konuştu:
- Kız nerede?
Kimse cevap vermeyince adam yanlarına gidip bağırdı:
- Kız nerde dedim lan?
Melisa ürkerek konuşmaya başladı:
- Depoya kilitledim.
Adam yanındaki diğer takım elbiseli adamları bir bakış attı ve onlarda hızla Melisa'nın geldiği yöne gittiler.
- Alperen? - dedi adam bana şaşkınlıkla bakarak
- Kerem. - dedim
- Senin ne işin var burada?
- Eğlenmeye geldim, ama bunlar keyfimizi kaçırdı.
- İstanbul'da olduğunu bilmiyordum.
- Bir kaç gün önce taşındık.
- Sen mi dövdün bunları? - dedi yerdekilere bakarak
- Evet. - dedim sırıtarak
- Güzel hırpalamışsın. Kıza da hiç dokunmamışsın.
- Dua etsin ki kız. Ben kızlara vurmam! - dedim
- Ama ben vururum!
Alina'nın sesini duymamla Melisa'nın üstüne atlaması bir oldu. İlk önce saçını çekmeye başladı, ondan sonrada yumruk tokat karışık vurmaya başladı.
- İşte benim kızım. - dedim gülerek
Kerem bir şey demeden Alina'nın yanına gidip, onu  Melisa'nın üzerinden kaldırmaya çalıştı.

Alina'nın anlatımından:

Biribin beni çekmesiyle Melisa'dan uzaklaştım.
- Bıraksana! - dedim
- Atın bunları dışarı. - dedi beni tutan güçlü kolun sahibi, Bermuda şeytan üçlüsünü göstererek
- Ya bıraksana benim işim daha bitmedi. Sırada o orangutan tipli ergen var. - dedim elinden kurtulmaya çalışarak
- Kiminle konuştuğuna dikkat et, onlar gibi atılırsın buradan. - dedi kulağıma
- Ay çok korktum, atsana bi sen beni. - dedim
- Sus! - dedi yine kulağıma
O üçlü kulüpten çıkınca belimdeki elini gevşetti, ben de uzaklaştım ondan. Alperen'in yanına gidip sarıldım ona.
- İyi misin? - dedi ve sarılıp alnımı öptü
- Evet. - dedim sessizce
- Koray,  burada takılmaya devam edin, ama bir daha böyle bir sorun çıksın istemiyorum. Affetmem. - dedi adam ve yürümeye başladı
- Tamam abi. - dedi Koray
- Affetmezmiş? Affetme be, zaten kulübünde bir boka benzese. - dedim arkasından
- Alina. - dedi Alperen uyarıcı tonla
Adam bir yerde durmuş bana bakıyordu. Yüzünü ilk defa görüyordum. Başka bir yerde ve zamanda görmüş olsam yakışıklı olduğunu söylerdim, ama şu an sinirden bunu düşünecek durumda değildim.
Sakin adımlarla bana doğru gelmeye başlayınca Alperen beni korumak istercesine önüme geçti.
- Alperen çekil. - dedim
Onun önüne geçtim ve adamla göz göze geldim. Yüzüne baktım, Alperen'in önüne geçtiğim için bana daha yakın kalıyordu. Aramızda çok boy farkı da yoktu. Resmen yüzlerimizin arasında altı-yedi  santim vardı. Siyah saçlar, kahverengi gözler, dolgun dudaklar, kirli sakal... Ne diyorum ben? Adam beni öldürücekmiş gibi bakıyor, ben özelliklerini sayıyorum. Kendin gel Alina!
- Benim kulübüm bir boka benzemiyorsa eğer şimdi buradan çıkıp bir daha gelmezsin. - dedi sakin ses tonuyla
- Korkma gelmem. - dedim ve çıkışa yöneldim
Diğerleri arkamdan gelirken sadece Koray adamın yanında kaldı. Çıktığımızda Alperen önümde durarak bağırmaya başladı:
- Sen deli misin kızım? Niye yaptın bunu?
- Kızdım ya abi. -  dedim sinirle
- Korkmayın. Kerem abi kendi kardeşinin grubundan birine zarar vermez. - dedi Onurhan
- Ne yani o adam Koray'ın abisi mi? dedim
- Evet. - dedi Onurhan ve arabaya bindi
- Hadi. - dedi abim ve arabaya bindi
Ben de arkaya geçip yolu seyretmeye başladım. İçimden bir ses bu Kerem denen adamla son görüşmemiz olmayacağını söylüyor nedense.