Alina'nın anlatımından:
Kapının açıldığını duyunca dudaklarımı Kerem'in göğsünden çekip hızla kaldırdım kafamı. Kapıya bakıp kimin geldiğini görünce hiç şaşırmadım doğrusu.
- Ben galiba yine böldüm, ha? - dedi Mustafa kafasını kaşıyarak
- Gördüğün gibi. - dedi Kerem kaşlarını çatarak
- Ne oldu Mustafa? Neden öyle kapıyı kırmak istercesine girdin? - dedim yanına giderek
- Şey, Kerem benim kaldığım odadan bi kadın çıktı. - dedi Musti ve bizim odaya girip kapıyı kapattı arkasında
- Ne? Ne demek kadın çıktı? - dedi Kerem
- Lan ne bileyim ben, ev senin değil mi?
- Bir kadın çalışan var, ama o da atların bakıcısı. Ne arasın senin odanda?
- Bilmiyorum dedim ya. Kadın beni oklavayla kovalıyor şu anda. - dedi
- Ne oklavası ya, ne oluyor burada? - dedim
Birden kapı yine açıldığında üçümüz de kapıya doğru baktık. Yaşlı bir teyze elinde oklavayla durmuş Mustafa'yı kesiyordu.
- Işte bu kadın. - dedi Mustafa ve koşup benim arkama saklandı
E sen hani değişmiştin? Sen altın günlerine eczane çantasıyla giden teyzeden korkuyorsun.
- Seni hırsız! Evler artık gündüz vakti mi soyuluyor? - dedi teyze Mustafa'ya bakarak
Dur bi dakika ya, ben bu teyzeyi tanıyorum. Bu şey teyze, hani beni Açelya için evden kovmaya çalışan cadı.
- Fahriye teyze? - dedi Kerem
Fahriye teyze onu görünce yüzü bi yumuşadı, nur indi yüzüne resmen.
- Kerem oğlum? - dedi Kerem'in yanına gidip sıkıca sarılarak
- Fahriye teyze ne yapıyorsun sen burada? Ne zaman geldin? - dedi Kerem kadının kucağından kurtulunca
- Oğlum öylesine geldim ben ya. İstanbul'da canım sıkıldı biraz şehir dışına çıkmak istedim. Sen niye geldin? - dedi kadın
- Bizde öylesine geldik.
- Biz derken?
- Arkadaşım ve sevgilim. - dedi Kerem bizi göstererek
Kadın kafasını hızla bize doğru çevirip baktı. Mustafa'ya bakarken kaşları çattıkken bana gelince sanki biraz gevşediler. Ama biraz, hafif böyle üstten.
- Hoş geldiniz. - dedi
Başımla selam verdim sadece. Mustafaysa hala kadına dik dik bakıyordu.
- Onu neden kovalıyorsun? Kenan sana geldiğimizi söylemedi mi? - dedi Kerem Mustiyi göstererek
- Söylemedi. Ben arka bahçede çiçeklerle uğraşıyordum. Sonra aklıma birden misafir odasındaki saksılar geldi, onları alıp bahçeye dizecektim. Ama kapıyı bi açtın senin arkadaşın çekmeceleri karıştırıyor. Bende hırsız sandım. - dedi Fahriye teyze
- Havlu arıyordum. - dedi Mustafa sinirle
- Sakin ol. - dedim Mustiye
- E elindeki oklava ne? - dedi Kerem
- Şey ya Kenan istedi. Bende gidip mutfağın arka kısmından alıp götürüyordum ki, odaya girdim ve olan oldu. Kafana vurduğum için özür dilerim evladım. - dedi Mustafaya bakarak
- Hrr. - yaptı Musti
- Sakin ol oğlum. - dedim arkamı dönüp Mustinin kafasını okşayarak
- Ben artık rahatsız etmeyeyim. Size akşam yemeği yapmaya gidiyorum. Hadi çıkalım da Kerem rahatlıkla üzerini değiştirsin. - dedi ve kapıdan çıkarak odanın önünde durdu
Mustafa da ardından çıktı, ama kadın halâ kapının önünde dikiliyordu.
- Sen gelmiyor musun? - dedi bana bakarak
- Fahriye teyze biz onunla beraber kalacağız. - dedi Kerem kapıya yönelerek
- Beraber? İkiniz? E tamam, öyle karar verdiyseniz. - dedi kaşlarını çatarak
Kerem kapıyı nazikçe suratına kapayıp bana döndü.
- Nerede kalmıştık? - dedi sırıtarak
- Kapıya kilit bulma konusunda. Bence artık yalnız kalmak istediğimizde kapı pencere falan zincirlemeliyiz. - dedim gülerek
- O zamanda yanında çilingirle gezer ya. Şimdi artık yanına teyzemde katıldı, bize evlenene kadar rahat yok. - dedi kapıyı kilitleyip yanıma gelerek
- Evlenmek mi? Daha dün ilişkimiz iki haftalık, bazı şeyler için erken diyen sen değilmiydin? Bu hız ne böyle sevgilim? - dedim ellerimi boynuna sararak
- Ben başka konuda erken demiştim. Yoksa gidip daha şimdi evlenebiliriz. Benim için hava hoş. - dedi ellerini belime sarıp burnumu öperek
- Senin için hava hoş ta, annem daha bizim beraber olduğumuzu bilmiyor. Öğrenirse vallahi benim bacaklarımı kırar.
- E baban biliyor. Bişey olmaz.
- Sen annemi tanımıyorsun. Beni diri diri yer o karı, ex öğretmenimle çıktığımı öğrenirse. - dedim gülerek
- Dedim ya, ben senin için geldim o okula. Söyleriz biter.
- Öyle olmasını umuyorum.
- E, kaldığımız yerden devam edelim mi? - dedi
Belimde olan elleri yavaş yavaş kalçama kayıyordu. Gülerek ondan uzaklaştım.
- Bu hayır mı demek oluyor? - dedi
- Bildin sevgilim. Şimdi git üzerini değiştir biraz dinlenelim. Çünkü benim uykum geldi. - dedim yatağa yatarak
- Tamam. Şimdi geliyorum. - dedi ve banyoya girdi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baş Belası Küçüğüm
Teen Fiction- Kerem. - diye başladı Ama bitirmesine izin vermedim. Onu kapıya doğru ittim ve kalçasından tutup kaldırdım. Kollarımın arasında mahsur kaldı. Ellerini korkuyla omuzlarıma koydu. - Beni yere in...- Onu ilk gördüğümden beri yapmak istediğim ş...