Eddie klinikten eve geldiğinde Steve çoktan oradaydı. Salona geçerken Steve ayağa kalktı ve "Selam, Eddie," dedi. Eddie gülümseyerek elini kaldırdı, "Selam Steve," dedi ve mutfağa doğru yöneldi.Syrene mutfakta bir şeylerle meşguldü. Eddie kapıya yaslanarak ona baktı ve yumuşak bir sesle, "Syrene, nasılsın? Bugün daha iyi misin?" diye sordu.
Syrene başını çevirip hafif bir tebessümle, "Daha iyiyim," dedi. Sonra da Eddie'ye dönerek, "Peki ya senin günün nasıl geçti? Çok mu yoğundu?" diye ekledi.
Eddie omuz silkerek, "Yoğun ama iyiydi," dedi. Tam o sırada Syrene dolaba doğru yönelerek bir zarfı aldı.
"Eddie, bugün Sophianın okulundan bir posta geldi. Ben açmadım, ne olur ne olmaz dedim. Sen bak, ne diyorlarsa sen daha iyi anlarsın," diyerek zarfı ona uzattı.
Eddie, kaşlarını kaldırarak zarfı aldı ve dikkatlice açtı. Syrene onun yüzündeki ifadeyi izliyordu. Eddie, zarfın içindeki mektubu ve rozeti görünce şaşkınlıkla, "Buna inanmayacaksın," dedi.
Mektubu yüksek sesle okumaya başladı:
"Sayın Munson ailesi,
Öğrencimiz Sophia Munson'un dün gerçekleştirdiği yardımseverlik ve duyarlılık nedeniyle onunla gurur duyuyoruz. Okulumuzda böyle bir öğrenciye sahip olduğumuz için çok şanslıyız. Dün gösterdiği özverili davranışı nedeniyle Sophia Munson, Stella Yıldızı Rozeti'ni kazanmaya hak kazanmıştır."Eddie, mektubu okurken Syrene ellerini ağzına götürdü. "Sophia mı? Gerçekten mi? Bu inanılmaz bir şey!" dedi, sesi mutluluk ve şaşkınlık doluydu.
Eddie zarfın içindeki küçük yıldız şeklindeki rozeti çıkardı ve elinde tutarak gülümsedi. "Bu küçük kız her seferinde bizi şaşırtıyor," dedi. "Bize yardımseverliği ve nezaketiyle bir ders veriyor."
Syrene gözleri parlayarak, "Hemen ona haber verelim!" dedi.
Eddie de başıyla onayladı. "Kesinlikle, bu haber onun için çok özel olacak."
İkisi birlikte Sophianın odasına gittiler. Eddie kapıyı çalıp içeri girdi. Sophia yatağında oyuncaklarıyla oynuyordu. Eddie, rozeti ve mektubu arkasında saklayarak ona yaklaştı.
"Sophia, bugün okuldan bir posta geldi," dedi gizemli bir sesle.
Sophia merakla, "Ne varmış içinde, baba?" diye sordu.
Eddie mektubu çıkarıp okumaya başladı: "Sophia, dün yaptığın yardımsever davranışların nedeniyle okul sana bir ödül verdi. Stella Yıldızı Rozeti'ni kazandın."
Sophia'nın gözleri kocaman açıldı. "Ciddi misin? Gerçekten mi?" diye heyecanla sordu.
Eddie ona rozeti uzatırken, "Evet, bu senin. Okul ve biz seninle gurur duyuyoruz," dedi.
Syrene yanına oturup onu sıkıca sarıldı. "Sen bizim küçük yıldızımızsın, Sophia. Bu ödül senin kalbinin ne kadar güzel olduğunu gösteriyor," dedi.
Sophia, rozeti eline alıp büyük bir gururla inceledi. "Bu benim hayatımda aldığım en güzel şey!" dedi heyecanla.
Eddie ve Syrene birbirlerine gülümseyerek baktılar. Bu an, herkes için unutulmaz bir mutluluk anıydı. Sophia, yıldızını takarken, Eddie ve Syrene onunla gurur duymanın mutluluğunu yaşıyordu.
Steve, Syrene ve Eddie'yi bu kadar mutlu bir şekilde bir arada görünce, ablasının içindeki kuruntuların yersiz olduğunu düşündü. Yine de bu konuyu Eddie ile konuşmanın gerekli olduğunu hissetti. Syrene'in iyiliği onun için her şeyden önemliydi.
Aile saadeti dolu bir akşam yemeğiyle herkes keyifli vakit geçirdi. Her şey normal gibi görünüyordu. Yemek sonrası Syrene masadan kalkarak, "Yarın Sophianın okulu var. Ona duş aldırıp yatıracağım. Vedalaşın da gidelim artık," dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mission&Love||Are You Falling Love?
FanficSevgi mi? Aşk mı? Aile mi? Ben bunları uzun süre önce kimliğimle birlikte atıp gittim,gereksiz bağlara gerek yok.