12. BÖLÜM •tiyatro sahnesi•

1.1K 223 46
                                    

Keyifli okumalar dilerimm

Sınır: 250 yorum

Perdenin Ardındakiler Beni Kendinden Kurtar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Perdenin Ardındakiler Beni Kendinden Kurtar

birkaç gün sonra

İçtiğim ilaçlardan mı yoksa son yaşadıklarımdan mı tam olarak bilmiyordum fakat paranoyalarım gittikçe çoğalıyordu. Sanki insanların dudaklarından dökülen her söz, bir avuç yalandan ibaretti. Bana sürekli yalan söyleniyor gibiydi. Sanki tiyatro sahnesindeymişim de tüm hayatım, tanımadığım biri tarafından yazılıp yönetilen bir oyundan ibaretti. Ben de  sadece basit bir oyuncuydum... Hayatımı kurtardığı için en azından Yavuz Alp'e güvenmem gerekiyordu. Başta güveniyordum da... Ya da güvenmeye en yaklaştığım kişiydi.

Ama sonra kantinde oturan o adamı görmüştüm ve işin rengi değişmişti. Bana farklı bakıyordu. İlaçlarla bulanan zihnimin bir oyunu değilse bu, o bakışların normal olmadığını anlamıştım. Yavuz Alp'in bunu inkar etmesi yaralı güvenime sağlam bir darbe indirmişti. Sonrasında ise o da ortadan kaybolmuştu. Üç gündür Yavuz Alp'i hiç görmemiştim. Bir açıklama bile yapmadan beni burada bırakıp gitmiş olması sinirlerimi bozuyordu.

Yattığım demir ranzada kalkıp odanın içindeki küçük masaya doğru ilerledim. Çekmecede küçük bir defter bulmuştum. Masanın üstünde duran kalemi elime alıp sandalyeye oturdum. İlaçların etkisi geçmek üzereyken bir şeyler yazmaya karar vermiştim. Klinikte olduğu gibi.

28 Ocak 2022
Ankara'dayım...
İsmim Gece, Gece Karasu. 23 yaşındayım.
Abim Fatih Karasu beni öldürmeye çalıştı. Yüzbaşı Yavuz Alp Korateş tarafından kurtarıldım ve buraya getirildim. Ona bir can borcum var. Abime ise bir intikam.

İlk sayfada yazan yazı buydu.

Sayfayı değiştirip birkaç satır yazdıktan sonra defteri alıp sandalyeden kalktım. Yastığımın altına saklamam gerekiyordu bu defteri.Her şeyi kaybettiğimde bana yol gösterecek bir şeye ihtiyacım olacaktı.. Çünkü biliyordum, illa her şeyi kaybedecektim. Bu bana ailem tarafından öğretilmişti.

Odanın kapısı çalındığında yastığımı düzeltiyordum. Demir kapıya doğru ilerleyip sürgüyü açtım. En azından güvenli bir odada kalıyordum. Kapıyı açınca karşımda her zaman olduğu gibi Hilal duruyordu.. Sıkıca topladığı saçları, makyajsız olmasına rağmen çok güzel ama solgun olan yüzü ve üniformasıyla karşımdaydı. O kadar soğuk bir duruşu vardı ki ona birkaç saniyeden fazla bakmaya cesaret edemiyordum.

"Kahvaltıya gidelim."

Başımla onayladığımda odadan çıktım. Üç gündür onunla beraber kahvaltı için kantine gidiyor ve tost yiyorduk. Akşam yemeklerinde ise Hilal odama getiriyordu. "Buranın bir yemekhanesi falan yok mu?" Doğru düzgün konuşmaz ya da soru sormazdım ama nedense bugün konuşmak istemiştim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 4 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BİR AVUÇ GÜNEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin