DEVAMI GELECEK

810 125 50
                                    

*OY VERMEDEN VE GÖRÜŞLERİNİZİ BİLDİRMEDEN DİĞER BÖLÜMLERE GEÇMEMENİZİ RİCA EDİYORUM.



15 Temmuz 1990

Vakit: Bir yaz sabahı

Saat: 7:30
New York 5.cadde'de 7 katlı apartmanın 3.katında, hırsızlık ihbarı gelmiştir karakola. 65 yaşındaki emekli devlet memuru Jonh Stewart, yüzü maskeli 3 kişi tarafından 5.000 dolarını alınıp darp edilmişti.Bu olay üzerine New York polis departmanından bir kaç polis memuru, olay yeri inceleme  ve dedektif Mete Çelik (25) uzun düz saçlı, biraz esmerimsi tenli, kahverengi gözlü, çabuk sinirlenen, uzun boylu  birisi ) olay'ın gerçekleştiği 5.caddeye gelirler. Olayın gerçekleştiği apartmanın içine girerler ve olay yeri inceleme ekipleriyle birlikte etrafı incelerler.


Yoğun arama çalışmalarının ardından olay yeri inceleme tarafından kasanın üzerinde iki  parmak izi tespit eder. Bu iz şahıslardan birine ait olabileceği gözlemlenir. Biraz daha inceleme yapan polisler, bir ize daha rastlar. Polis memuru Sam,uzun kıvırcık sarı bir saçı alır ve dedektife götürür, - Efendim? Olay yerinde uzun, kıvırcık sarı bir saç bulduk, dedi. Dedektif cebinden çıkartığı beyaz eldivenleri giyer ve saçı eline alır ve biraz inceledikten sonra bu bir bayan saçı olabilceğini söyler dedektif polis memuruna.Dedektif parmak izleriyle,''Bu saçı laboratuvaraya gönderin. İncelesinler'',diye söyler ve Sam ''tamam efendim'', der ve oradan uzaklaşır. Dedektif Mete "Benim işim kalmadı. Devamını olay yeri inceleme halledecektir," diyerek,apartmanı terk eder. Polis karakoluna geri döner ve 65 yaşındaki Jonh Stewart'a olay hakkında birkaç soru sorar;

-Bay Stewart soyguncuları tanıyor musunuz?

-Hayır.

-Düşmanı var mıydı ya da bunu yapabilecek birilerini tanıyor musunuz?

-Hayır benim pek konuştuğum kimse yoktur,kimseyede kötülüğüm dokunmadı.

-Peki bir yakınınz var mı?

-Evet bir kızım ve bir erkek çocuğum var.

-Neredeler?

-Birisi'Texas-Austin'diğeri ise 'Nevada-Carson city'de.

-Adlarını öğrenebilir miyim?

-Jessica ve Brad.

-Tamam sizi birkaç gün burada misafir edeceğiz,başınıza birşey gelmeyeceğinden emin olana kadar Tamam mı? Biraz uyuyup rahatlayın.

Dedektif Mete polis memuru Mike Snow' a döner  ç"Bay Stewart'ın çocuklarını bulun ve onlara durumdan haber verin. Başlarına bir şey gelmeyeceğinden de emin olun."

--Mike tamam efendim. Hiç şüpheniz olmasın . Tez zamanda bulup, durumu bildireceğiz.

-Tamam.

-Dedektif sizde biraz uyuyup dinlenin.Bügün çok yoruldunuz,der Sam sizin yerinize ben bakarım.

-Evet haklısın bügün çok yorucu bir gündü dediği anda  bir mesaj gelir ''Sam ve Mete çok şaşırmıştır gecenin saat 1:30  kimdir diye sorar'' Sam.Mete "Ben de bilmiyorum," der ve yavaşça bilgisayara yaklaşırlar ve adsız birinden gelmişti mete sandalyeye oturur ve yavaşça eliyle  mouse tutar ve mesaj'a tıklar,mesaj  açılır ve büyük harflerle ''DEVAMI GELECEK''  yazar Mete ve Sam bu ne anlama geliyor diye birbirlerine sorarlar  ve korkmuş halde bilgisayardan uzaklaşıp kanepeye uzanırlar ve düşünmeye başlarlar  sabaha kadar  gelen mesaj'ın anlamını,ne demek oluyordu,ikisi odanın içinde anlamını çözmek için  baştan başa mekik dokumaya başladılar sabaha kadar ama bir türlü ne anlama geldiğini çözemediler.

O kadar yorulmuştular ki ayakta duramıyorlardı dedektif odadaki koltukta ,polis memuru Sam ise masa başında uykuya dalmıştılar. Gece 1:30'dan sabah güneş doğana kadar ayakta mesaj'ın anlamını çözmeye çalışıyorlardılar.


*OY VERMEDEN DİĞER BÖLÜMLERE GEÇMEYİNİZ!






KIZIL KANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin