Herkese Merhaba! 🌙
Kırık Aynalar Yarışı'nın yedinci bölümüyle karşınızdayım! 🖤
Eğer hala buradaysan oy vererek ve yorum yaparak kendini belli et lütfen. 🖤
İyi okumalar.❤️
KIRIK AYNALAR YARIŞI
VII - Kimsesiz, Küçük Kuzgun"Tehlikeli olduğunu biliyordum. Kazanamayacağımı bile biliyordum. Ancak bazen en iyi kumarbaz bile ne zaman vazgeçeceğini bilemez."
Danielle Lori
Bölüm Şarkısı
The Weeknd - House of Balloons
Leyal Deviner
"Ne bağırıyorsun ya?! Ne var azıcık iki laf etsen?" Beni karanlıkta görmese de ses tonumdan duygularımı anlayabilirdi. Sanki çok kırılmışım da canım çok yanıyormuş gibi bir tavır takındım. "Zaten canımın acısından uyuyamıyorum burada."
Bu sefer 'Of' çeken Atlas'tı. Duyduğum kumaş sesinden koltuğun üzerinde doğrulduğunu anladım. "İyi." dedi. "Konuşalım bakalım."
İstediğim cevabı duyduğumda sırıttım.
Bu birlikte geçirdiğimiz ilk gece, birtanem.
Onunla geçireceğim saatlerim vardı ve bu saatlerin hepsini verimli kullanmak, bir dakikasını bile boşa harcamak istemiyordum. Atlas Noyan Sipahi'nin kabuğuna bakarak herkes bir şeyler çıkarabilir, bir izlenim oluşturabilirdi ama o kabuğun altındaki adamı tanıyan kişi bir elin parmağını geçmezdi.
Onu tanımak istiyordum. Düzenini, rutinini, etrafındakileri, yediğini, içtiğini bilmek değildi kastettiğim. Atlas'ın kendisiydi ve içimden bir ses, bana bunca yıla rağmen onu hiç tanımadığımı söylüyordu.
Tanımamam gerektiğini de.
"Ben diyorum ki soru cevap yapalım." Sıfırdan bir konu açmaya çalışmaktansa böyle bir fikir daha cazip gelmişti. Atlas'a da benim hakkımda bir şeyler öğrenme fırsatı verebilir ve benimle daha rahat konuşmasını sağlayabilirdim. "Sen bana bir şey sor, ben de sana."
"Neden bana bir şeyler sormak istiyorsun?"
Kendisini açmakla alakalı problemleri vardı.
Benim gibi.
"Şu anda karanlık bir odada, birlikte bulunduğum insanı tanımaya çalışmam normal değil mi?" diye sordum. "Belki de bir katille kalıyorum, nereden bileceğim?"
Karanlıkta burnundan verdiği nefesin hafif hışırtısını duydum. "Tam üzerine bastın bak, kaç bence." dedi. Sesi alaycıydı.
"Hadi ama." dedim. "Sana üç soru hakkı vereceğim. Merak ettiğin hiç mi bir şey yok?"
"Sen bana kaç soru soracaksın?"
Onunla anlaşmadan önce şansımı denemeliydim. İşi şımarıklığa vurarak "Benim sınırsız soru hakkım var." dedim. "Sonuçta fikir bana ait."
Tabii ki bunu kabul etmeyip "Üç soru." dedi net bir sesle. "Eşit olsun."
Aman ya.
"Sen başla o zaman." dedim, Atlas'ın bulunduğu koltuğun yönüne doğru kıvrılıp ellerimi başımın altına alırken ve soracağı soruyu bekledim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık Aynalar Yarışı
Action(+18) On iki deneme. Her biri bir tıkırtı, her tıkırtı ölümün soğuk nefesi. Bir saplantı. Alaycı bir gülümseme, karanlıkta yankılanan bir ses: "Ölmek isteyen birisi için mantıklı bir seçim değil." On iki deneme, bir saplantı... Leyal'in ruhunu esir...