74| Öleceğin Tarih

7.9K 265 73
                                    

Bölüm yeni düzenlemeler ve eklemeler ile yenilendi.

31.12.2018

^^^

"Zeynep.. Her şey yolunda mı?"

"Evet.. N'oldu ki sevgilim?" diyorum başımı göğüsünden kaldırarak.

"Son zamanlar da sürekli ölüm var dilinde.. Anlamlandıramıyorum! Neler olduğunu anlatır mısın? Ya da neler hissettiğini.."

Sürekli mi? Oysa ki kaçırılma olayı dışında yalnızca bu gece ölüm lafını ağzıma almıştım. Evet içimde sürekli bir şeyler oluyordu; Kaybetme korkusu gibi.. Ama bu her hamile bayanın yaşadığı duygulardı. Çok da önemli değil yani! "Yalnızca bu gece ölümden bahsettim Kerem.. Onu da zaten normal doğumun bir riski olarak söyledim."

Yattığım yatakta oturur pozisyona gelip, komidin üzerinde ki abajuru açıyorum. Işık Kerem'in yüzüne vururken, yattığı yerden kalkıp yatağın sol tarafına geçerek benim komidin çekmecemden bir zarf çıkarıyor.

Ahh tabi ya.. Alya'ya yazdığım mektup!

"O zaman bu ne güzelim? Neden bu kadar çok korkuyorsun? Bak eğer bir şey var ve bana söylemiyorsan.."

"Hayır Kerem.. Hiç bir şey yok! Benim de bebeğimizin de sağlığı tam anlamıyla harika bir durumda. Evet o mektubu yazdım çünkü.. Gün geldiğinde kızımızın kendisini yalnız hissetmesini istemiy..."

Bir anda lafımı kesiyor. "Kızımızı hiç bir zaman yalnız bırakmayacağız ki Zeynep.." diyor çaresiz ve karışık bir yüz ifadesiyle yatakta karşıma otururken.

"Kerem.. Hayatım bu hayatta kimse sonsuza kadar yaşamıyor. Biz her ne kadar istemesek de gün geldiğinde birbirimizi yalnız bırakmak zorunda kalıyoruz.. Kalacağız! Ben bu mektubu öylesine yazdım.. Hiç bir anlamı yok. Hamilelik dönemlerinde daha çok kaygılanıyor insan sevdikleri için.. Bende bu kaygıya kapıldığım bir anda yazıverdim, bir bakıma günlük gibi. Ama eğer için rahat değilse o mektubu hemen şimdi yırtıp atabilirim.. Çünkü gerçekten öylesine duygularımı yazmış olduğum bir şey!" diyorum elini kavrayıp avucuna ufak bir öpücük bırakırken.

"Yalan yok değil mi?"

"Özellikle böyle bir konu da asla.."

Hayatım boyunca hep kaygılandım.. Liseyi bitirdiğim de fakülteyi kazanabilecek miyim diye.. Kazandım bitirebilecek miyim diye.. Bitirdim istediğim bir hastanede işe girdim, sevdiğim adamı bulup evlendim, her geçen gün içimde büyüyen bir mucizeyle tanıştım ve şimdi hepsini kaybedecek miyim diye.. Ben hep kaygılandım ve kaygılanmaya devam ediyorum!

Sebepsizce ölümden korkuyorum.. Öleceğin tarihi bilmek ister misin? diye sorsalar, ben istemezdim! Çünkü biliyorum kafama takardım. Her zamankinden fazla kaygılanırdım ve en sonunda da ölmeden kafayı tırlatırdım herhalde..

Benden size tavsiye.. Hiç bir şey için fazla kaygılanmayın. Ben yapamıyorum en azından siz yapın. Hem zaten ne demişler 'Su akar yolunu bulur.'

"Tamam o zaman.." diyor gülümseyerek.

Kendimi engelleyemeyerek boynuna sarılıyorum.. Öpüyorum kulağının hemen altından. "Seni özledim.." Kerem, yüzümü elleri arasına alarak öpmeye başlarken dudaklarının naif tadını alabiliyorum. "Ve ben asla yalan söylemem!" Ellerimi omuzlarına çıkarttığım sırada yumuşak dokulu tişörtünden kurtulmak için ellerimi aşağıya kaydırıp tek hamle de çıkarıyorum.

"Yalan söylemediğini biliyordum." diyor zoraki çıkan bir ses tonuyla.

Bedenlerimiz birbirine karışırken tek bir şey söyleyebiliyorum. "Seni seviyorum."

[][][][]

Elimi yatak çarşafının üzerinde gezdirirken kırış kırış olmuş kumaşın soğukluğunu hissedebiliyordum.. Dışarıdan gelen kuş cıvıltıları ve araba korna sesleri çalınıyor kulağımda. Hafifçe açıyorum gözlerimi midem de hissettiğim yanmayla. Yatakta Kerem yoktu.. Daha fazla dayanamayarak yerde ki elbiseyi üstüme geçirdiğim gibi oda da ki banyoya koşuyorum.

Bu dönemler de bu kadar mide bulantısı olmak zorunda mı?

Midem de hiç bir şey olmadığından yalnızca midem büzülüyor ve öğürüyorum.. Biraz olsun rahatladığım da derin bir nefes alıp elimi yüzümü yıkıyorum. Ayna da saçımı düzelttikten sonra odaya geçip etrafı toparlıyorum. Hastane içinde şimdiden hazır olmak adına şık ama rahat olabileceğim bir tulum giyip rimel ve parlatıcımı sürdükten sonra aşağıya iniyorum. "Kerem? Hayatım neredesin?" diye bağırıyorum çok yüksek olmayan bir ses tonuyla, merdivenden inerken.

Ses gelmediğinden bahçe de falan olduğunu düşünüp, bir şeyler hazırlamak için mutfağa geçiyorum. Buzdolabı kapağında ki notu fark etmemle yaklaşıp elime alıyorum.

"Günaydın güzel karım benim.. Simit almak için dışarıya çıkıyorum büyük ihtimal sen uyanmadan gelmiş olurum.. Ama zaten sen bu notu okuyorsan hala gelememişimdir. Merak etme yani, birazdan yanında olurum :)"

Gülümseyerek notu geri bıraktığım da masanın üstünden telefonumu alıp Kerem'i arıyorum. "Hayatım?"

"Demek uyandın.. Günaydın sevgilim." diyor neşeli bir ses tonuyla. "Nasılsın? Kızımız falan iyi değil mi?"

"Merak etme, ikimiz de iyiyiz. Sen nerelerdesin diye bir arayayım edim.."

"Ben şuan da tam olarak.." biraz duraksıyor. "Evdeyim."

Kapının açılmasıyla mutfaktan çıkıyorum. Kerem elinde tuttuğu poşeti havaya kaldırıp hafifçe sallıyor.. Ve tüm simitlerin kokusu ta burnuma kadar geliyor.. Simit kokusu neden bu kadar güzel ya.. "Oh çok güzel koktular, ayrıca hoşgeldin hayatım." diyorum poşeti elinden alıp sarılırken.

"Hoşbuldum güzelim.. Hadi sen hazırlamaya başla bende hastane için giyinip geleyim."

"Tamam canım.."

Kerem merdivenlerden yukarıya çıkarken bende mutfağa geçip kahvaltılıkları çıkarıyorum. Yani normal de simitlerin yanına çay demlerdim kahvaltı da ama hamileyim sonuçta.. Ben içemiyorsam Kerem de içmesin.. Hıh!

Kerem üstünü değiştirmiş şekilde mutfağa girerken portakal sularımızı da hazırlayıp masaya oturuyoruz. "Ay ben bayadır simit yemiyormuşum herhalde, çok güzel geldi.." 

"Yok yok açlıktandır o güzelim.. Sonuçta gece fazla mesai yaptık." diyor göz kırpıp kahkaha atmaya başlayarak.

"Hii sapık.." hafifçe koluna vuruyorum. "Duyuyor musun annecim? Baban sapıklaştı yine.." diyorum elimi karnıma götürüp bende gülerek.

"Ama yani sapıklık ve ben? Hiç uyan iki kelime değiliz.."

"Hıı tabi tabi.."

Birlikte gülerken telefonumun çalmasıyla masanın sonuna uzanıp telefonu alıyorum. Yağmur arıyor.. "Efendim kuzum?"

"Zey pozitif.. Test pozitif çıktı!"

İŞ ARKADAŞIM (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin