Bölüm yeni düzenlemeler ve eklemeler ile yenilendi.
10.12.2018
•°•°•°•°•°•°•°•
"Bacağa dikkat et Kerem, doğum sedyesine koymamız gerekiyor." Bacağa zarar vermeden sedyeye yatırıp doğuma başlıyoruz. "Şimdi Berna Hanım dört nefes bir ıkınma yapacaksınız tamam mı? Zaten Sevda hemşire size yardımcı olacak.. Hadi bakalım." hasta söylediğimi uygulayıp ıkınıyor. "Evet Berna hanım çok güzel hadi bir daha.."
Bebeğin başı zaten gelmişti onun için de kolay bir doğum olacaktı daha sonrasında da bacaktan demiri çıkarıp güzel haberi doğumhane kapısında bekleyen babaya verecektik.. Sanırım doktorluğun en güzel yanı da bu; müjdeli haberi, merakla ve sabırla bekleyenlere vermek.
Berna hanımın bir kez daha kuvvetli ıkınmasıyla bebek rahimden tamamen çıkıyor. Üşümemesi adına bezle hemen sarıp kordon bağını kesiyorum. Terleyen yüzü ve yorgun haliyle bana bakan Berna Hanım'ı daha fazla meraklandırmamak adına bebeğin başı, göğüs kısmına gelecek şekilde ona veriyorum. "Yakışıklı bebeğimiz hoşgeldi.." diyorum gözlerimin içine bakan Kerem'e gülümseyerek.
Ardından doğumu tamamen bitirmek için son işlemleri de yapıyorum ve eldivenlerimi çıkarıp çöpe atıyorum. Kerem ve travma doktorumuz bacakta ki demiri çıkarmak için işe başlarken bende minik prensi anneden alıyorum.
"Nereye götürüyorsunuz?"
"Buradayız merak etmeyin.. Baş, ayak ölçülerini falan alacağız. Siz ameliyattan çıkana kadar bebeğiniz güvenli kollarda.." diyorum gülümseyerek fototerapi cihazının yanına geçerken.
"Eveet.. İlk öncelikle geçmiş olsun tekrardan Berna hanım ama geçmesi gereken bir şey daha var.." diyor Kerem eliyle demiri gösterirken. "Şimdi sizi uyutacağız, uyandığınız da bebeğiniz yanınızda ve bacağınız sağlam olacak."
Ben bebeğin boy, kilo, ayak ve baş uzunluğunu halledip, topuk kanını alırken Kerem ve travma doktoru da bacaktan demiri tamamen çıkarıp yarayı dezenfekte ediyor.
"Demir hiçbir sinire zarar vermediği için açıkçası çok şanslı." diyor elinde ki raporu imzalarken.
Kerem'le birlikte doğumhaneden çıkmamızla Berna Hanımın eşi yanımıza geliyor. "Eşim.. Bebeğimiz nasıl?"
"Merak etmeyin her şey yolunda.. Demir bacaktan çıkarıldı, 2 kilo 750 gram ağırlığında bir oğlunuz oldu ve eşinizin durumu da iyi.."
➿➿➿➿➿
DÜĞÜN GÜNÜ
"Kerem! Hadi ya, kızlar beni bekliyorlar." tam Kerem bir şey diyecekken sözünü kesiyorum. "Hadi hadi çok konuşma.. Burada bir saattir seni bekliyorum altı üstü arabanın anahtarını alacaksın." diyorum derin bir nefes alarak. "Ooff of bunlar da bir hafta içinde düğüne hazırlattılar bizi 10 yaş yaşlandım şu 1 hafta içinde.."
"Abartma güzelim.." beni kendisine çekip saçlarımdan öpüyor. "Hadi tak emniyet kemerini de kuaföre bırakayım seni."
Emniyet kemerini takıp hemen yola çıkıyoruz.. Ama hem Melis hem Yağmur çok heyecanlı olduklarından sürekli mesaj atıp duruyorlar.
•°•Zeynep öldüreceğim seni! Sözde kuaföre bizden önce gelecektin! -Yağmur
•°•Ya bu kuaför deli edecek beni Zey! Nerede kaldın ya, az kaldı katliam çıkacak burada... -Melis
•°•Zeynep'im çabuk gel.. Sinir krizi geçireceğim az kaldı.. -Dilan
Bir gün önce de Dilan ve Levent geldiler düğün için.. Sabah ben uyuyakalınca erkenden Dilan gitti kuaföre ama bakılacak olursa onu da sinir etmiş bizim kızlar. "Ayy Kerem, kıyafetimi arabaya koyduk mu biz ya?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İŞ ARKADAŞIM (Tamamlandı)
Hayran Kurgu"Ve yine hastanedeyim , hala alışamadım her ne kadar vakit geçirsem de bu ortama... Yani tuhaf değil mi? Birileri ölürken birileri doğuyor.. Kiminin kahkaha sesi, kiminin acı çığlığı yankılanıyor bu koridorlarda... Ve belki de bir aşk doğar bu ç...
