59| Donuk Ve Kırgın

7.1K 255 47
                                    

Bölüm yeni düzenlemeler ve eklemeler ile yenilendi.

18.12.2018

∆∆∆∆

"Zeynep! Ya Zeynep nerede kaldın alt tarafı bir şarj aleti istedim.."

Çekmece de gördüğüm fotoğrafı elime alıp daha dikkatli bir şekilde inceliyorum.

Bu neydi şimdi? Kimdi o Kerem'in yanında ki? Daha önemlisi Kerem bunu neden çekmecesinde tutuyor?

İçeriye Melis'in girmesiyle yanıma gelip fotoğrafı elimden çekip alıyor. "Oha! Zeynep bu kız çok güzel.. Güzel de bunun yanında Kerem var. Ve bunlar baya sarmaş dolaşlar!"

Nasıl olur ya? Benden başka kim Kerem'e sarılabilir, kim dokunabilir ona? O sardığı kollarını kırar bir taraflarına sokarım. Doğduğuna pişman eder, suratına kezzap atarım!

"Melis bu kim ya?" diyorum sesimin titremesine engel olamazken.

"Ne oluyor burada ya?"  Melis fotoğrafı odaya giren Yağmur'a gösterirken ben fotoğrafı geri alıp hızla odadan çıkıyorum ve ayakkabılarımı giyiyorum.

"Zeynep bekle.. Bak bir dinle beni. Zeyneeep!" 

Yağmur arkamdan bağırırken ben arabaya binip hastane için yola çıkıyorum. Bir de dinle beni diyor. Ne dinleyeceğim ya sanki "sakin ol Zeynep" den başka bir şey diyecekmiş gibi. Ama gösteririm ben Kerem'e o yellozu! Gitsin o çok istediği çocuğu da o yellozla yapsın!

Bir anda önüme çıkan başka bir arabayla direksiyonu sağa kırıp, çarpışmaktan son anda kurtuluyorum. Derin bir nefes alıp yola devam ederken sinirden gözümden yaşlar süzülmeye başlıyor. Çok güzel Zeynep bravo yani.. Arabaları bile görmez oldun sinirden! 

Hastanenin bahçesine girdiğimde arabayı park etme zahmetine bile girişmeden olduğu yerde bırakıp içeriye geçiyorum. Kafeterya da olmadığından odasının olduğu kata çıkıp, kapısını çalmadan içeriye giriyorum. "Güzelim?" 

"Bana güzelim deme! Anladın mı bana sakın güzelim deme! Ya ben seni bu denli çok severken sen nasıl gidip bir yellozla sarmaş dolaş fotoğraflar çekinirsin ya!" 

Kerem bir şey anlamamış şekilde bana bakmaya başlıyor. "Zeynep ne diyorsun sen? Ne fotoğrafı?"

Elimde ki fotoğrafı Kerem'e doğru fırlatırken, dolan gözlerimde ki yaşların akmaması için gözlerimi dahi kırpmıyorum. "Ne o sustun? Aa yoksa istemeden gizli çakma sarışın sevgilini gün yüzüne mi çıkarttım?"

"Zeynep saçmalamayı kes!" Kerem'in yükselen ses tonuyla duraksıyorum. "O kız benim sevgilim falan değil. Nasıl düşünürsün böyle bir şeyi? Kim olduğunu bile bilmediğin bir fotoğraf karesinde ki kız yüzünden bana nasıl bunları söylersin?"

"Kim o zaman o kız?" diyorum Kerem'in sesini bastırmak için daha da bağırırken.

Odanın kapısının açılmasıyla içeriye Melis ve Yağmur giriyor. "Can'ın kuzeni.. O kız Can'ın kuzeni Zeynep.." 

Başımı Yağmur'a doğru hızla döndürüp ne kadar ciddi olduğunu anlamaya çalışıyorum.. Ama o kadar ciddi duruyor ki.. Sanırım yine her şeyi sarpa sardırdım! "Kerem.." diyorum pişman bir ses tonuyla yaklaşırken.

"Sus Zeynep.. Mümkünse konuşma!"

∆∆∆∆

Kızlar birkaç saat sonra gittiklerinde bende akşam için mutfağa giriyorum.

Fırında balık için temizlenmiş balıklarımı hazırlayıp pişmeleri için (gerekli malzemeleri koyduktan sonra) fırına veriyorum. Haşlanmış havuç, brokoli ve mısırdan sebze garnitürü balığın yanına yakıştığından onları da hazırlayıp bir kenara koyuyorum. Roka da olmazsa olmazı olduğundan rokamı da hazırlayıp, çorbamı hazırlamak için tencereyi çıkartıyorum.

İŞ ARKADAŞIM (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin