8.Bölüm

331 116 49
                                    

BBsrkara 'nın Sarmaşık adlı hikayesini okumanızı öneririm :))


"Kendini fazla sıkmış, bayılmasını ona yoruyorum. Siz nesi oluyorsunuz?" Sesler kulağımda uğultu gibi çıkarken ağlayan ses konuştu.

"Arkadaşıyımda bir kez daha bayılmıştı geçenlerde?" Demekki ordan beni bayıldığım için çıkarmışlardı. O zaman bana dokunamadan yetişmişti.

"Hastamız uyanınca gerekli tetkikleri yaparız, isterse. Ama korkmanıza gerek yok Görkem Bey." Gözlerim yavaş yavaş açılırken etrafımda sadece onun oluşu garibime gitmişti. Ada, Melek veya Arda neredeydi? Onu istemiyordum ki ben. Bana yardım dahi etmeyen birini istemiyordum.

"Asiye Hanım nasıl hissediyorsunuz kendinizi?" Gözlerim kısa süre Görkemde durdu. Sonra hemşireye dönerek kafamı iyiyim anlamında salladım. Onunla yalnız konuşsam iyi olurdu. Ardından hemşire dışarı çıktı. Görkem'in gözleri bana bakmıyordu. Belki bakamıyorda olabilirdi.

"Defol git burdan ve bir daha asla karşıma çıkma!" Olduğum yerde doğrulamıyordum bile. Bu kadar mı sıkmıştım kendimi? O ise kısa süre bana baktı ve yanıma doğru geldi.

"Hiçbir yere gitmiyorum tamam mı? "

"Defol git! Git artık hayatımdan!" Gözyaşlarım gene akmaya başlamıştı.

"Gidemem, seni bu hale ben getirdim. Nasıl giderim?" Ilk defa benimle bağırmadan konuşuyordu ama bu onu affedeceğim anlamına gelmiyordu. Onu affetmem için kendi hislerimide affetmem lazımdı.

"Haklısın beni bu hale sen getirdin, o yüzden şimdi defol!" Yüzümde biraz pişmanlık aradı. Ama bu sefer kararlıydım. Ona başımı eğmeyecektim. Gözlerime baktı tekrar, ama ben çoktan gözyaşlı gözlerimi ondan çekip yummuştum.

-

Artık Arda'nın da yüzüne bakamazdım, onunlayken başkasını düşünerek ona en büyük kötülüğü yapmıştım. Tekrar ona bunu yapamazdım.

"Emin misin Asim, bak başına gelenler yüzünden senden soğumuştur diye düşünüyorsan saçmalıyorsun." Keşke öyle olsaydı da vicdanım sussaydı.

"Hayır Ada, istemiyorum konuşmak. Yüzünede söylemem, lütfen sen söyle. Vazgeçsin."

Ilk defa kendimi bu kadar kötü biri olarak görüyordum. Şu ana kadar karşı cinse bir şey hissetmemiş biri olarak fazla suçlu değil miydim? Ama tek suçlu bende değildim. Görkem de ben kadar suçluydu. Beni oradan nasıl kurtarmazdı? Onu asla affetmeyecektim.

"Bugün nasılsınız Asiye Hanım?" Kaç gündür burdayım bilmiyorum ama bana verilen hemşire kadar iyi bir hemşire görmemiştim. Kumral, kısa saçlı tatlı bir kızdı. Burdan çıkınca her sabah elinde iğnesiyle buraya gelişini özleyecektim mesela.

"Iyiyim de ben ne zaman çıkacağım? "

"Bende bunun hakkında konuşacaktım aslında, arkadaşınız daha öncede bayıldığınızı söyledi bazı tetkikler yapalım mı? "

"Arkadaşım?"

"Görkem Bey." Arkadaş..

"Hayır, istemiyorum! Çıkarın artık beni burdan."

Kafasını olumlu anlamda sallayarak dışarı çıktı.

-

Hastahaneden çıkalı iki gün geçmiş, Görkem ısrarla konuşmaya çalışmış ama başarılı olmamıştı. Onunla konuşmayacaktım. Arda ise önümü kesmişti fakat o da aynı işkenceyi görmüştü. Ama o kendi iyiliği içindi. Ada ve Melek her zamanki gibi yanımdalardı. Hocam rahatsızlığımı öğrenince süreci uzatmıştı ama artık yapmam gerekiyordu. Çalışma maaşımı da alamamıştım ki. Kızlara bundan bahsettiğim de her zamanki gibi biz yapalım dediler. Ama kabul etmedim, kendilerinin ki için bile ne kadar uğraşmışlardı. Bir de benimki onlara fazla gelirdi.

GÜNEŞİM  #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin