"Dur bir dakika," diyerek sözünü kesti Ratsel. "O binayı mı kastediyorsun? Hani senin az kalsın öldürüleceğin bina?"
"Önce bir dinle."
"Yüzüğü oraya geri götürdük diyelim, eee sonrasında ne bekleyecek bizi? Fiziksel, ruhsal bilmem ne saçmalığına girmeden anlat."
"İzin verirsen tam olarak bunu yapıyorum. O yerde inanılmaz yoğun ve kötü enerji vardı. Yüzük oradan güç alıyorsa bağlantısını kesmeliyiz."
Ratsel'ın bu işlerden anladığı tek bir şey olmadığından boş boş baktı. "Şimdi iyice hiçbir şey anlamadım."
"Dinle, lanetler genelde bir yerlere bağlıdır ve bir yerlerden güç alırlar. Bu da alındığı yerle doğrudan ilgilidir. Yani oradaki güç nesneye akar ve nesneye fizik yasaları etki etmez. Kapiş?"
Can kulağıyla dinlese de anlayamıyordu.
"Neyin içine girdim ben böyle," diyerek hayıflandı kendi hâline Ratsel.Vita bir iki kez daha öğrenciye ders anlatan bir öğretmen gibi açıkladı. Parça parça da olsa kavradı bir süre sonra. "Çok düşündüm. Yüzüğe dokununca o terk edilmiş binadaki gibi bir his üzerime çöktü. Nereden aldığımızı düşünürsek bu çok da garip değil."
"Orası terk edilmiş bir yerdi. Güç alacağı bir şey yok ki."
"Var. Yoğun enerjiler durduk yere oluşmaz. Ölülerin acısını hissedebileceğin bir yerdi."
"Ölüler mi?"
"Hayaletlere hiç inanmadım ama her zaman onları çok araştırdım. Şimdi düşününce inanmamam cadı sayesinde garip geliyor. Uzun lafın kısası kardeşim, sanırım o yer periliydi."
Ratsel'ın kafası karışmış, tuhaf kelimelerin arasında kaybolmuştu. "Yani alyansın lanetli olmasının sebebi o yerdeki kötü ruhlar mı?"
"Galiba."
Vita durduk yere seslice güldü. Belki de Ratsel'ın bir şeyler anlamasına sevinmişti. "Başta katilin ya da Tom'un düşürmüş olabileceğini sanmıştık ama o binada hayatını kaybetmiş birine ait olması da yüksek ihtimal. Yüzük ölümleri kaydetmiş ve kötü yerde uzun süre kalmışsa lanetine şüphe edilmez. Negatif duygular ve pozitif duygular evrende kaybolup gitmez. Bir nesnede bu duygular kendine yer bulabilir ve ne denli tehlikeli olduğunun boyutu da yine değişkendir. Bu yüzükteki kötülük çok büyük. Dokunur dokunmaz o binanın çürük, yalnız kokusunu aldım. Aynı histi. Başta anlamadım ama üzerine düşününce ve tekrar dokununca bağlantıyı kurdum. Yüzüğün yeniden basit bir yüzük olması için içindeki kötülük gitmeli. Ruhsal dünyanın etkisi azalırsa fiziksel dünyanın etkisi artar ve yok edilmesi kolaylaşır.""Bunları nasıl biliyorsun ki?"
"Yani bir tahmin aslında ama eskisi gibi değilim. Bazı şeyler beynime akıyor ve bağlantıyı kurabiliyorum."
Karışık yapbozun ucundan yakalamış ve anlamaya başlamış olduğu için içi ferahladı. Bir diğer soruya geçti hemen.
"Yani dediğin bağlantı kesilmeli, öyle mi? Tam olarak nasıl olacak?""Yine üzerine bir tez yazacak kadar çok düşündüm. Kötü ruhları arındırarak. Bunu yapabilir miyim emin değilim. Destin için denemek istiyorum." Vita'nın sonsuz özgüveni bir şekilde sarsılmış, incinmiş göründü. Kendine inanmıyor olmalıydı.
"Mesele buysa yapacaksın. Nirvana'ya bile kafa tuttun."
"Yapma, ikimiz de onun bizi öldürmek istemediği için yaşadığımızı biliyoruz. Tek elimden gelen garip rüzgârlar çıkarmak. Bunlar ne işe yarar?"
"Nirvana onu zayıflatan bir gücün olduğunu söylemişti. Kafana girmeye çalıştığında gücünün bir kısmını orada bıraktı. Bunlar kesinlikle bir işe yarar. Ancak bana daha önce terk edilmiş binaya gideceğimizi söylemeliydin."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
42
Fantasi42 SERİSİ: 1. KİTAP (BİTTİ) 2. KİTAP (BİTTİ) Kaos başladı. Evrenler dehşetle çarpıştı. Sonsuz sırlar gökyüzünün tavanına hapsoldu. Yukarı bakmayı bilmeyenler, derinliği algılayamadı. Kâinatın dehşetli varlığında yaşayan parçalanmış üç ruh mücadele i...