Kız Lisesi #Watys2016

KL - 1 -

Küçük not! Kız Lisesi hiç bir şekilde ERKEK LİSESİNDEN esinlenerek yazılmamıştır. Konular çok ayrı.

BÖLÜM 1 Başlangıç.

Keyifli okumalar...

'' Oğlum...Doruk...Doruk hadi uyan... Doruk Doruk uyansana yavrucum". Diye aşağıda bağıran annemin sesini duymamazlıktan gelip tekrar yastığa kollarımı uzatıp kafamı çevirerek gözlerimi yumdum.

‛‛ Doruk!" ses çok yakınımda geliyordu. İstifimi bozmadan tekrar gözlerimi yumdum. Annemin perdeyi ses çıkararak açmasıyla güneş ışınları tüm engelleri aşıp gözlerime hücum etti. Anlaşıldı bugün uyku bana haramdı. Kafamı yastığa vurarak yataktan doğruldum

" Ya anne... of ya!" Annem ağzıma vurup

" Anneye of denilmez hadi kalk "

" Anne" dedim bıkkınlıkla çıkan sesimle " Lütfen uyuyayım ya! "

" Oğlum bak bugün taşınıyoruz, biraz sonra nakliyeciler gelecek sen hala uyuyayım diyorsun. Hadi kalk kalk" dedi son cümlesini bir polis edasıyla söyleyerek.

Annemin odadan çıkışını izledikten sonra üzerimde ki pikeyi ayağımla ittirip yere fırlattım.

Güzelim Bursayı bırakıp Allah'ın İstanbul'una taşınıyorduk. Aman ne güzel.

Babam geçen yaz vefat etmişti. Annem de nereye baksa onu ve onun hatıralarını görüyormuş ve buna dayanamıyormuş bundan dolayı da İstanbul'a taşınıyorduk. Yani şehir değiştirmeye ne gerek vardı ki?

Annem geçen aydan her şeyi halletmişti. İstanbul'a gidip bir apartman dairesi tutmuş, beni oraya yakın bir okula kaydetmişti. Çalışkan kadın işte..

Tişörtümü üzerime geçirip, altımda ki eşofmanı çıkarıp siyah pantolonumu giyerek odadan çıktım.

Mutfağa girerken elimle saçlarımı düzeltiyordum.

" Günaydın Hatice sultan" dedim anneme sabah ki uyandırma merasimini hiç olmamış sayarak.

" Günaydın mı? Ne günaydını öğlen oldu öğlen sen hala günaydın'dasın". Doğru ya sabahın onu annem için öğlen oluyordu. Annem hala bana sinirle bakıyordu. Onun bu tatlı sinirine gülerken birden ciddileşerek anneme baktım

" Sen de bana hep kızıyorsun ama" dedim somurtarak . Annem bana bakıp

" Öyle şey olur mu oğluşum? Ben seni çok seviyorum" diyerek öpmek için yanağıma uzandı tabi ben dururmuyum yanağımı uzattım. Tam öpecekken geri çekildi. Ona anlamayan bakışlar atarken

"Git elini yüzünü yıka ondan sonra öpücem" deyip yanağımı sıkarak tekrar işine döndü.

" Of! " annem ve titizliği yok mu beni öldürüyor.

" Anneye- "

" Tamam annecim ben elimi yüzümü yıkayıp gelicem! " annemin onaylayan mırıltıları eşliğinde mutfaktan çıktım.

Elimi yüzümü yıkayıp mutfağa geri döndüğüm de annem kahvaltıyı hazırlamıştı. Annemin hazırladığı kahvaltı masasına oturdum. Annem çayları doldurup tam yerine oturacakken gelip yanağımı öpüp

" Oy kıyamam ben süpermenime" diyip yerine oturdu. Yüzümü buruşturarak

"Anne! konuşmuştuk bu konuyu. Bak bir kaç ay sonra on sekizime gireceğim sekiz yaşıma değil! "

" Sus anneye laf söylenilmez" . Elini masa da bana doğru uzanarak yanağıma koydu.

" Oğluşum benim, sen hala benim gözümde sekiz yaşındasın bir tanem. " Anneme tüm içtenliğimle gülümseyerek hala yanağımda olan elini tutup avucunu öptüm.