KL -20-

241 21 2
                                        


Bölüm 20 ana konu.
Bölüm şarkısı: Avril Lavigne - Hush Hush

İnsan eğer bir şeyi bekliyorsa ve bu beklediği şey belli bir zaman sonra gelecekse her vakit azaldığında heycanlanır kalbi sıkışmaya başlar ve içinde tarifi imkansız şeyler yaşardı.

Benim de öyleydi. YGS günler gittikçe kısalıyordu ve her yeni bir günle daha çok yaklaşıyorduk. Stresliydim, heycanlıydım ve yorgundum. Çalan saati kapattım. Ara verme zamanı!

Masadan kalkıp yatağıma attım kendimi. Telefonumu almak için elimi komidine uzattım sonra geri çektim telefonum yokti ki.

Yarın karne günüydü. Sömestr başlayacak artık ve biz on ikiler soru bankalarına gömülecektik.

Dinlenmek için gözlerimi kapattım.  '' Nefes..'' dedim gözlerim kapalı bir şekilde. Dokuz gündür görmüyordum onu.  Ona bakmayı özlemiştim.  Konuşmasak bile sesinin tonunu özlemiştim.

Yarın okula gittiğim zaman  yanına nasıl oldun bahanesiyle gidicem.  Belki ilk adam gibi konuşmamız olurdu. Yorganın altına girdim ve uykuya dalmak için iyice sarındım. " İyi geceler Doruk. " dedim kendi kendime.

Alarımın çalmasıyla gözlerimi zorlukla açtım. Bir kaç ay sonra uykusuz kaldığım gecelere veda edecektim. Diren Doruk.

Siyah kotumun üzerine giydiğim kazağın üzerine de montumu giyip çıktım odadan. Gözlerim uykusuzluktan hala ağırıyordu.

" Günaydın! " dedim anneme mutfağa girerken.

" Günaydın. " dedi yorgunca. O da çalışıyordu. Ben okuyayım diye. Emeklerini boşa çıkarmamak için daha çok çalışmam gerekiyordu.

" Bak senin için menemen yaptım " dedi annem gülümseyerek.

" Sen sen bitanesin " diyip sarıldım.

" Biliyorum bir taneyim. Hadi ye de okula geç kalma. " dedi. Öpüp yerime geçtim.

Kapının çalınmasıyla ayaklandım, bizimkiler gelmişti. On!ar için hazırladığım ekmek aralarını alıp çoktan kapıyı açmış olan annemin yanına gittim.

" Günaydın " dedim hepsine göz gezdirirken. Hepsi burdaydı Alkım dışında. Zaten takan da yoktu.

" Günaydın Doruk bey! " dedi Arden

" Gelmeseydin on saattir seni bekliyoruz. " bunu diyen tabiki de Barkın dı.

" Allahtan kız değilsin ! " dedi  Batı.

" Sen boşver onları kanka günaydın " dedi canım kenkam Berk.

Hepsini büyük bir sabırla dinledikten sonra lafı ben devraldım.

" Ne kadar da iyi kankalarım var benim. " dedim sahte bir sırıtışla.

" Demek böyle düşündünüz hakkımda. Eh bende sizin için hazırladığım ekmek aralarını Berk kankama veririm artık. " diyip poşeti Berke uzattım ve botlarımı giymeye başladım.

" Kankamız canım kardeşimiz. Hangi mal sana o kelimeleri kullandı. Sen adamsın adam. '' dedi Barkın.

" Ama kardanadam " diye de iğrenç bir espiri attı Batı Bey ortaya. İki kişi hariç üçümüzde iğrençsiniz bakışları atmıştık. Tabi bu iki kişiden biri yaptığı espiriye deli gibi gülen Batı ve onu yalnız bırakmayan Barkın.

Anneme görüşürüz diyip hep birlikte merdivenlerden inmeye başladık. Tabi arkadakiler poşete girişmiş ekmek aralarını almaya çalışıyordu. Tabi ki de ilk alan Berkti.

" Kanka bir tane fazla kaldı ben yiyebilirmiyim. " dedi Barkın ağzındakini saça saça konuşurken.

" Onu Alkıma getirmiştim. Gelmediyse sen ye " dedim apartmanın çıkış kapısını itekleyerek.

" Oley be geldi ama ben yiyicem o yemesede olur. "  dedi sırıtarak.

" O zaman bana da ver " dedi Batı öne atılarak.

" Mallar " dediler Arden ve Berk aynı anda.

" Nerdesiniz siz! Ne kadardır bekliyorum biliyormusunuz siz. " dedi Alkım karşımıza dikilip bağırarak. Bakışlarını direk bana çevirdi. Kafamı yavaşça arkaya çevirdim dördü de beni gösteriyordu.

" Oha " dedim.  Satıcılıkda sınır tanımıyoruz.

" Neyse yürüyün geç kalıcaz. " dedi. Alkım telefonuna bakarken.

Yol ayrımına gelince bir saat sonra sokağın başındaki kafeye gitmek için anlaşıp ayrıldık.

Okul bahçesine girince yanıma ilk Sima ve Burcu  geldi.

" Günaydın " dediler ikisi aynı anda.

" Günaydın " diyip. Gözlerimi etrafta onu aramaya başlamıştı. Okul sadece kız olunca biraz zor oluyordu. Bakışlarımı banklara çevirdim. Bulmuştum. En köşede ki bankta tek başına oturuyordu.  Kızlara dönüp

" Kızlar biraz işim var siz sınıfa gidin ben geliyorum. " diyip onların konuşmasını beklemeden ordan uzaklaşıp hızlı adımlarla Nefesin yanına gittim.  Bir kaç adım kala durdum. Kalbimin hızını azaltmam gerekiyordu.

Yavaşça yanına oturdum. " Selam " dedim ona bakarken. " Selam. " dedi hiç bana bakmadan. " Nasılsın " dedim. Yüzünü göstermesi için yalvaracaktım adeta. Kaç gündür bunu bekliyordum.

" İyi " dedi hala karşıya bakarken.

" Çıkışta buluşalım mı " dedim birden. Gerçekten mi ben ve çıkma teklifinde bulunmak.

" Bana çıkma teklifimi ediyorsun" dedi kafasını bana çevirerek. Sonunda aşık olduğum yüzünü görebilmiştim.

" Bilmem, arkadaşça bir teklif ettim ben. " dedim gülümseyerek. Lütfen evet de.

'' Kabul etmiyorum. "  dedi. Gözlerini gözlerime kilitleyerek. Ne bekliyordum ki.

" Sen bilirsin " dedim gülümsemeye çalışarak. Kalbim sıkışmıştı. Acıyordu.  Zilin çalmasıyla ayaklandım.

"  Gitsem iyi olur. "  dedim son kez yüzüne baktım. Arkamı dönüp yavaşça okula doğru yürümeye başladım. Yıkılmıştım.

" Doruk! " adımın seslenmesiyle arkamı döndüm. Oydu. Bana doğru geliyordu. Mesafeyi kısaltmak adına ben de ona doğru yürümeye başladım. Karşı karşıya gelince. Gözlerimle gözlerini birleştirdim.

" Efendim. "

" Teklifin hâla geçerliyse eğer kabul ediyorum."

……………

Bir sonra ki bölüm bölüm gecikmeleriyle ilgili olacaktır bilginize.

Kız Lisesi #Watys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin