Bölüm 15 ana konu.
Sabah deneme vardı ve şuan saat gecenin üçü. Gözlerimi ovalayıp önüm de duran edebiyat kitabına geri döndüm. Alkımla konuşmamın üzerinden bir hafta geçmişti. Hüsranla bitmişti tabi ki. Çocuklarla bile bağlantıyı kesip derslere gömülmüştük.
Kalemi kitabın üzerine atıp oturduğum yerde esnemeye başladım. Beynim alev almak üzereydi az kalmıştı. Suyumu içip kitabın üzerinde ki kalemi alıp yarın ki olacak sınava göz gezdirmeye başladım. Coğrafyaydı yani ahım şahımlık bir durum yoktu.
Yorgundum. Sınava ne kalmıştı ki sadece dört ay sadece DÖRT AYCIK ne ki? Coğrafya notlarını kenara bırakıp sandalyeden kalktım. Saat dört buçuktu banyoya gidip sonra da uyumam lazım dı.
Kapıyı yavaşça açıp içeriye girdim kapıyı kapatmadan lavabonun önüne geldim. Musluğu açtım. Kafamı eğip avuçlarıma su doldurarak yüzüme çarpıtmaya başladım soğuk su iyiydi. Bir kaç kere yaptıktan sonra musluğu kapatıp havluyla yüzümü kurulamaya başladım. Havluyu asarken aynaya baktım. Çok değişmiştim. Göz altlarım şişmişti alkol veya uyuşturucu bağımlısı gibi duruyordum. Elimi saçlarıma götürüp kaldırdım alnım da bir iki tane sivilce çıkmıştı. Saçlarımı indirip göz devidim. Yaşlandırdın beni ösym!
Işığı kapatıp odama geçtim. Kitaplarla olan beş saniyelik bakışmadan sonra ortak bir kararla uyumaya karar verdim. Pijamamı giyip yatağıma uzanmadan önce uyuya kalmayayım diye açtığım pencereyi kapattım.
Şimdi uyuma zamanı yakışıklı ben.
---
"Okul çıkışı randevumuz var unutma Nefesçim tamam mı kızım? "
" Tamam " hala neden gittiğimi bilmediğim okul için çanta hazırlıyordum bir de.
" Bugün arabayla götüreyim mi seni kızım? "
" Hayır anne sağol ben yürüyerek giderim '' zaten bunun için erken gidiyordum.
" Nasıl istersen kızım beni ararsın sen ''
" Tamam görüşürüz. '' deyip annemin konuşmasına fırsat vermeden evden çıktın.
---
Kasım ayındaydık ve ben donuyordum. Formamı giyip üzerine kalın hırkamı geçirerek odadan çıktım. Annem artık uyandırmıyordu beni. Çalar saate dönmüştüm. Yaktın beni ösym yaktın! Kavaltı bile etmeden evden çıktım.
Çayı yudumlayıp masanının üzerine koyup Şüheda'dan çoğaltığımız edebiyat özetlerine göz gezdirmeye başladım.
" Zeki çocuk seni! '' kafamı yavaşça kaldırıp ön sırada oturan Ilgın' a baktım. Ilgın... O her genç ve yaşlı erkeğin hayallerini süsleyecek bir kızdı. Çok güzeldi ama benim başım bağlı artık. O benim dünya ahiret artık bacımdır. Evet kendi kendime gelin güvey oluyorum ama olsun. Bu da birşey ya hiç olmazsa.
'' Ne oldu ? '' dedim kalemimi yavaşça elimde döndürerek.
" İlaki birşey mi olması lazım. Bir selam vereyim dedim '' dedi ellerini saçlarına götürüp geriye doğru itekleyerek.
'' Tamam tamam sinirlenme'' dedim ellerimi havaya kaldırarak.
'' Ha şöyle. Neyse belli ki ders çalışıyorsun karışmayayım sana hadi görüşürüz.'' dedi ve gitti.
'' Ilgın sana sarmış olamaz! '' dedi Sima sarı saçlarını toplarken.
'' Bence deee.. '' dedi telefonunda gömülü olan Burcu. Hadi ama Batıyla ne konuşabilirlerdi ki her gün!.
--
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kız Lisesi #Watys2016
Teen FictionBazen hayat bazı şeyleri yapmak için çok kısa. Bir oğlan düşünün; Tatlı mı tatlı bir o kadar da kendini beğenmiş, biraz da ukala, azıcık da talihsiz bizim tatlı oğlan. Bunlara rağmen kocaman kalbinde senin içinde bir odacık ayırmış. Bir kız düşün...
