KL -19-

408 22 6
                                    

Bölüm 19 ana konu.

Karşımdaydı. Yerimden doğrulup ayağa kalktım. Gözlerimi gözlerine sabitledim. Sadece bakıştık. Sadece gözlerimizin en derin köşesine gitmeye çalıştık.

Bir adım attım. Ona yaklaşırken hem çekiniyordum hem de korkuyordum.

'' Hastaheneden çıkmışsın" dedim. Bakışlarını benimkinden çekerek

" Bu senin " dedi elinde ki poşeti bana uzatarak. Gözlerimi onunkilerden ayırıp elinde ki poşeti aldım. Hediye mi almıştı bana.

'' Ne ki bu " dedim yavaşça açarak.

" Senin hırkan '' dedi kollarını birleştirerek. Poşeti geri kapattım. Aptal ben.

" Saol, getirmene gerek yoktu. "

" Rica ederim. Ben teşekkür ederim herşey için. " arkasına doğru bakarak. "Benim gitmem gerekiyor. " dedi.

" Görüşürüz o zaman. " dedim.

'' Görüşürüz " diyip arkasını dönerek uzaklaştı. Oturduğum banka geri döndüm.

Bazen insan konuşmak istediği insanla konuşmadan önce bir ön hazırlık yapar herşey tam hallolmuşken konuşmayı yapacağı zaman o kişiyle bakışır ve o bakışmayla tüm ezberlediklerini unutur. Önüne iki seçenek çıkar ya doğaçlama gideceksin ya da sadece bakacaksın. Ben bakmayı onunla göz göze gelmeyi tercih etmiştim.

Gözlerimi kapattım. Sınav geldi aklıma hayatın ya da hayatımızın gerçek yüzü. Bazı arkadaşlarım bu meselelerden dolayı birkaç yıllarını kaybetmişlerdi. Ben onlar gibi olmak istemiyorum olmayacağım da.

İçimde ki ateş beni her ne kadar kor gibi yaksa da bu işin peşini bırakmalıydım. Bu duygu beni her yönü ile içine çekerken artık buna bir son verip kurtulmalıydım.

Ama ben yapamazdım bu sevgi bu aşk tüm kolları ile kalbime sımsıkı tutunurken ben nasıl bırakabilirdim. Buna sahip çıkmalıydım. Her ne pahasına olursa olsun.

Parmaklarımı yavaşça açmaya çalıştım. Soğuktan dolayı kıramplar giriyordu. Ellerimi açıp bakışlarımı karşıya diktim. Evet Nefes hanım yemin ederim ki sen benim olucaksın son göreceğin adam ben olacağım. Bütün ömrümü sana harcayacağım. Sen artık benim sadece benim olucaksın.

Nefes...

Ben Nefes Karan.

Hayatı boyunca kendi hakkımda ki kötü haberleri hemen duymuş birinin dolaylı yolla anlatımına ihtiyaç kalmamıştı. Bugün yine o haberlerden birini duyuyordum.

Annem ve babam doktor masasının hemen önünde ki sandalyelerde oturmuş doktoru dinlerken ben ise duvara yapışık olan koltuklardan birinde oturmuş ayaklarımı bir öne bir arkaya doğru sallıyordum. Ve doktorun söyleyeceklerini bekliyordum.

Elinde ki röntgenlerle içeriye giren doktor bana ufak bir bakış atıp annem ve babama geri çevirdi bakışlarını

" Bizi yalnız bırakabilir'misiniz Nefes ile yalnız konuşmak istiyorum. " dedi. Annem ve babam bana bakıp hiç birşey demeden çıktılar odadan.

" Öfken, hayata küsmüşlüğün, insanlardan vazgeçmen, pes etmen hepsi kalbini yiyip bitiriyor farkında değilmisin! " şaşırmıştım. Birşey diyemedim sadece sustum.

" Ailen yanında, ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar. Sana onlar birer adım attıkça sen on adım geriye atıp herşeyden soyutluyorsun kendini. Yapma böyle. Sen böyle yaptıkça işler daha da kızışıyor ve iş çıkmaza giriyor. Olabilcek ümitleri yok ediyosun. Açılan kapıları itiyorsun. Kendine bak on yedi değil de elli yaşında gibisin. Sen bu değilsin Nefes. İnsanları sev onlardan uzak tutma kendini, aşık ol seni seven birine, gez, eğlen, okula git, yaşıtların gibi ol. Eğer bir an önce bu hareketlerini değiştirmezsen ölürsün. İnsanların hayatlarına bir sınır koymam ama kalbin kötüleşiyor hasta o, bunu biliyorsun da. Onu iyileştirmeye yönelik şeyler yap. Dört ay gibi kısa bir zaman kalmış oluyor sana. Bunu yükseltmek veya azaltmak senin elinde sımsıkı tutun ki o iplere geri dönebilesin. Yoksa artık çok geç olabilir.

Bunları yaparken bencil olduğunu düşünüceksin ama değilsin sen. Sen kendin için yaşa. Bunları iyi düşün. " diyip çıktı odadan. Ellerimi birleştirip düşündüm.

" Neden olmasın. Bende insan değilmiyim. Bu duygular da benim ihtiyaçlarımdan değilmiydi. Artı seveceğim ağlamayacağım, üzülmeyeceğim, mutlu olacağım.

Ve aşık...
----

Kız Lisesi #Watys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin