KL -5-

938 67 20
                                    

 


    BÖLÜM 5 Başlangıç.

Keyifli Okumalar...

  " Doruk! "  dedi yine aynı dörtlü. Ellerimi kaldırarak susmalarını sağladım.

 " Beyler, beyler, beyler sakin olun çıplak falan değildim. Altımda havlu vardı ve Duygu'nun banyonun kapısının önünde olduğunu bilmiyordum ve tekrar söylüyorum çıplak değildim." dedim hepsine bakarak.

 " Ayy tamam be " diyerek Arden'in kolunun altına girdi Duygu. 

 " Çıplak diyince bizde şey- " 

" Anadan doğma sandık ganka " diyerek Arden'in sözünü kesti Batı. 

" Kusura bakma kardeşim ya " dedi Berk.

 " Duygu'ya alışsan iyi edersin kanka, t-shirt'ünü çıkarsan çıplak çocuk diyerek etrafta gezer." dedi Duygu'ya yandan bir bakış atarak daha sonra bana bakan Barkın. 

" Tamam tamam önemli değil " diyerek kendimi Berk'in yanına attım. Arden hepimize bakarak 

" Lan Alkım nerede? " hepimiz ( yani Duygu hariç ) hep birlikte 

" Bilmiyoruz! "

  " Aman be bunlar da her bir şeyde koro gibi cevap veriyorlar " dedi Batı sanki kendisi de  aynı hareketi yapmıyormuş gibi.

 Çocuklarla vedalaşıp eve Barkın'la beraber gelmiştik.  Çocuklar  o kadar iyidiler ki sanki ben onlarla en başından beri arkadaşmışım gibi davranıyorlardı.  Batı ve Berk bizim mahallede oturmuyorlardı, onlar kendi evlerine giderken Arden Duygu'yla biraz daha vakit geçirmek için ayrılırken Barkın arkalarından  

" Oğlum aynı bina da oturuyorlar her gün de birbirlerini görüyorlar. Ben diyorum merdivenlerin altında istediğiniz zaman buluşun ama sakalımız yok ki dinlesinler mal insanlar. " diyerek ayaklanmıştı. Barkın'la apartmana girene kadar mahalle dedikoducularından  ve Mahmut amcaya gözükmemek için türlü türlü şeyler yapmıştık ama görevimizi layıkıyla tamamlamıştık. 

 Barkın evine girdikten sonra ben de bizim kata çıktım. Zile tam basacağım sırada duvardaki DAPA yazısını görünce gözlerimi devirip anahtarı almak kapının önünde ki paspası kaldırdım. DAPA'nın anlamı Doruk Anahtar Paspasın Altında, annem yıllarca böyle öğretmişti bana. Anahtarı alıp kapıyı açtıktan sonra anahtarı tekrar eski yerine koydum. Annemin sesiyle kapıyı yavaşça kapayıp onu dinledim

 " Alo... Ben Müge Anlı'yla Tatlı Sert programını aramıştım... Evet... Kayıp için aramıştım... Evet evet  oğlum tam üç saatir eve gelmedi. Ya kaybolmuşsa, hih şimdi ya kaçırdıysalar yani- "

 konuşmasını daha fazla dinlemeden odaya dalıp elinde ki telefonu alarak kapattım. 

" Anne Allah aşkına napıyorsun ya? " 

 " Doruk bir tanem kayboldun sandım, oğlum benim. " diyerek sarıldı.

 " Anne, anne dur boğuyorsun beni "  annem benden uzaklaşarak 

" neredeydin sen? Merak ettim. Bir annen olduğu yeni mi geldi aklına? O telefonun niçin var ? Sen beni- "  

" annecim Barkın ve arkadaşlarıyladık sabah sende görmüştün. Ayrıca '' elimi cebime sokarak

 '' telefonum evde kalmış '' dedim kaşlarımı yukarı kaldırıp dudaklarımı büzerek 

 '' benim oğluşum arkadaş mı edinmiş hı anlat bakim annene '' kendimi koltuğa atarak anneme baktım. Anlatmayana kadar başımın etini yiyicekti.

Kız Lisesi #Watys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin