KL -18-

314 22 3
                                    

Bölüm 18 ana konu.

Aklımdaydı. Sürekli. Kitapta, duvarda, okulda her yerde. Aşk neydi böyle? İnsanı çıldırtma derecesine çıkarttığı kesindi ama.

Takvime baktım. Dört ay. Dört ay vardı. O sınava girecek ve hayatımın rotasını çizecektim. Bunun için ne yapıyordum. Bir saat ders, iki saat Nefes. Bir saat ders ve tekrar Nefes.  Unutmalıydım ama sonra.

Şimdi hastahaneye gitmem gerekiyordu. Onu dün bırakmıştım. Ziyaret etmesem olmazdı.

Hazırlanıp annemin yanına gittim.    

'' Anne ? " dedim sakince. Günlerden cumartesi demek temizlik günü demek di.

" Efendim. "  dedi elinde ki bezi kenara bırakarak.

" Hastane ziyaretine giderken ne götürmem gerekiyor? "

"  Kim hasta oğlum! " dedi annem heyecanlanarak.

'' Bir arkadaşım "  dedim. Arkadaşım...

" Hii Doruk! Nesi varmış? "  dedi panikleyerek.

" Nezne olmuş anne. Söyliycekmisin artık? "

" Tamam tamam. Çiçek al veya çikolata al farketmez yani. "

" Çiçek.. " dedim sessizce.

" Tamam anne sağol ve görüşürüz. " deyip o birşey demeden montumu da alıp çıktım evden.  

Öncelikle bir çiçekçi bulmam gerekiyordu ki hastahanenin yakınlarında vardır büyük bir ihtimalle. İyice soğutan havaya karşın ellerimi cebime koyup hastahanenin yolunu tuttum.

Hastahanenin önünde boy boy çiçekçiler vardı.  En baştakine girdim.  Çiçeklere şöyle bir göz attım. Çoğunun adını bilmiyordum. Rastgele birinin adını söyleyecektim bende.

" Bir demet papatya " dedim satıcıya. Tebessüm ederek papatyaların yanına geldi ve bir miktarını eline aldı.

" Güzel kızımız çok şanslı " dedi satıcı elindeki buketi sararken.

" Bir erkek ona papatya alıyor. Bundan güzel birşey varmı? " dedi lafına devam edip gülümseyerek.

" Yoktur herhalde " dedim başımı eğerek.

" Al bakalım " dedi buketi uzatarak. Buketi alıp elimi cebime koyarken

" Borcum ne kadar? "  dedim.

" Borcun yok delikanlı " dedi sırtıma hafif vurarak. Şaşırmıştım.

" Neden? "

" Çünkü bir daha geleceksin o zaman hesaplaşırız. " diyerek işine geri döndü.
Teşekkür ederek çıktım dükkandan.  Tuhaftı fabrikaları var herhalde.

Bir daha ne zaman gelirdim ki? Anneler gününü kast ediyordu herhalde.

Yağmur çiselemeye başlamıştı. Koşmaya başladım. Üstümün kirlenmesini istemiyordum.

Hastaneye giriş yapıp ikinci kata çıkmaya başladım.  Odanın kapısının önüne geldiğim de durdum. Çiçeği iki elimle tutarak nefesimin düzelmesini bekledim.

Son kez derin bir nefes alıp kapıyı çalarak içeriye girdim.

Kapıyı kapatıp yatağa döndüm. Kimse yoktu. Bomboş yatağa baktım. Ne bekliyordum ki kızın benim geçmiş olsun dileklerini almak için beklemesini mi. İçim burkulmuştu. Elimde ki papatyaları yatağın üzerine koyup çıktım.

Yavaş adımlarla hastahaneden çıktım. Eve gitmek istemiyordum. Hastahanenin yanında ki parka girdim. Bomboştu. Boş olması hastahane odasında ki yatağı getirdi aklıma. Banklardan birine oturdum. Hava çok soğuktu. Üzerimde ki montun fermuarını yukarıya kadar çektim.  Bankda biraz daha yayılarak gözlerimi kapattım.

" Doruk. " ismimin söylenmesi ile gözlerimi açtım.

Karşımdaydı.

" Nefes.. "

Kız Lisesi #Watys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin