9.Bölüm "SÜRPRİZ "

1K 40 0
                                    

     Demir'den

Masalla konuştuktan sonra içeri girdiğimde adam hala yerde yatıyordu. Cem'e adamı depoya almalarını söyleyerek önden gittim. Geldikten hemen sonra adamı getirip yere attım ve tekrar yumruklarını sıraladım.

"Sen canına susamışsın! " Dedikten sonra aklıma bir fikir geldi. Adamların kulağına fısıldayarak aleti buraya getirmelerini söyledim. Alet geldiğinde adam bağırmaya başladı.

"Abi ne olur yapma ! Lütfen yapma abi ! " diye yalvarıyordu ama yapmadan önce düşünecektin.

"Birşey yapmadan önce iki kere düşünürsün bundan sonra !" Dediğimde gülmeye başladım. Adamlara işaret vererek herifi hazırlamalarını söyledim. Adamın pantolonunu çıkarıp penisini masanın tam ortasına koydular. Sağdan ve soldan yandaki kolu döndürdükçe tahtalar penisini sıkıştırarak yok ediceklerdi. Bu zevk bana ait olacağı için kolu döndürmeye başladım. Adam bağırış sesleri beni rahatsız edince ağzını bantladılar.  Son bir söz söyleyip kolu hızlıca çevirmeye başladım.

"Ölüm sana cennet , yaşamak ise cehennem !" Dedikten sonra adamın çığlığı yeri inletti.

"Götürün bir yere atın bunu bu haliyle !" Dedikten sonra depodan çıktım. Ve masalımın evine doğru gazı kökledim.

Eve yine pencereden girdim. Bir gün evin anahtarını kendime de yaptırsam iyi olacak. İçeri girdiğimde Masal uyuyordu. Yanına doğru çömelip şu sözleri içimde saklı olan sandıktan çıkardım. Bu sandığın anahtarı bir gün Masal'a ait olacaktı.

"Artık benimsin! Benim , hiç kimsenin değil. Sadece benimsin. Sana benden başka kimse el süremeyecek. " Dedikten sonra içimi çekerek konuşmaya devam ettim.

"Yarın bana doğum günü hediyesi vermeye ne dersin küçüğüm ?" Dedikten sonra kendi kendime gülerek saçını okşamaya başladım. Bir süre böyle kaldıktan sonra yanağından öpüp

"Rüyanda beni gör Masalım! " Dedikten sonra pencereden atlayarak çıktım.

    Masal'dan

Uyandığımda gördüğüm rüyayı hatırlayarak gülmeye başladım. Bugün nedense çok mutluydum. Banyoya gidip rutin işlerimi hallettim. Dolabın karşısına geçtiğimde siyah yüksel bel pantolon , göbeğimi açık bırakacak şekilde siyah büstiyer ve siyah deri ceketimi aldıktan sonra postallarımı giyerek evden çıktım. Arabama atlayarak okula doğru yola koyuldum. Okula geldiğimde nedense sanki o rüya gerçekmiş gibi bir his vardı . Cem'i bankta yalnız oturduğunu görünce yanına gittim.

"Selam ! Bir şey sorucam?"

"Tabi sor."

"Bugün Demir'in doğum günü mü ?"

"Evet ne oldu ?"

"Birşey olmadı merak ettim sadece sağol !" Dedikten sonra bugün okulu asıp güzel bir sürpriz hazırlamaya karar verdim. Kapıdan çıkacakken garip bir ses duydum. Duyduğum sesin geldiği yöne doğru yoneldigimde bir an bayılacak gibi hissettim . Demir İremle öpüşüyordu.
Demir onu kendinden iterek ayırdığında gözleri beni buldu.

"Masal gerçekten sandığın gibi değil !" Dediğinde elimle dur işareti yaptım.
"Doğum günü hediyeni bu sürtükle almak istedin herhalde !" Dedikten sonra arkama bile bakmadan arabama doğru gittim. Arabanın içine girdiğimde gözümde akmak için direnen yaşların serbest kalmasına izin verdim. Şu an tek istediğim yalnız kalmaktı. Arabayı ormanligin oradaki eve sürdüm. Burda kimse bulamazdı beni. Buraya gelene kadar yaklaşık yarım saatim ağlamak ile geçti. Kapıyı çarparak kapattığımda direk eve girdim. Koltuğa yüz üstü yatarak ağlamaya devam ettim.

"Bana bunu nasıl yapar ha nasıl !" Diye bağırdım. Telefonumun çalmasıyla kendime geldim. Arayan Demirdi.  Birde yüzsüz yüzsüz beni arıyor . Nasıl bir pislik bu ? Telefonu tamamen kapatarak kendime sessizliğe verdim.

Kaç saattir böyle oturduğumu bilmiyorum. Camdan dışarı baktığımda havanın kararmış olduğunu gördüm. Buraya bir kaç kıyafetimi bırakmıştım evi aldığımda. Üstüme rahat birşeyler geçirip şiş gözlerimle koltuğu kuruldum tekrar. Televizyon açıp izlemeye başladım. Birden kapı çaldı. Yok olamaz o gelmiş olamaz hayır ! Derken dışarıdan Demir'in sesi geldi.

"Masal aç şu kapıyı deli etme beni !" Diye tehditvari konuştu. Ben ancak "Git buradan!" Demekle yetindim.

"Sana.Kapıyı.Aç.Dedim !" Diye kelimeleri teker teker söylediğinde yine birşey yapar diye korktuğum için açtım kapıyı.

"Kaç saattir senden haber alamadım ! Ne haldeyim biliyor musun sen ? Delirdim çıldırdım !"

"Niye deliriyorsun onu öperken iyiydi ama ! Ben sana doğum günün için ne verebileceğimi düşünürken kenarda alıyordun hediyeni !" Diye bağırdım.

"Ben onu öpmedim. O beni öptü zaten seni farketmeden önce onu ittirmiştim !" Diye bağırarak cevap verdi. Sinirden ne yapacağını şaşırıyordu. Ellerini saçlarının içine daldırdı ve bir kaç dakika öylece bekledi.

"Bazen gözünle gördüklerine inanmamak gerekir. Gerçek her zaman gözle görülmeyebilir. " Dediğinde kalkarak karşısına dikildim. 

"Peki ben görmeseydim onun seni öptüğünü söyleyecek miydin bana ?" Dedikten sonra hiç düşünmeyerek anında cevap verdi.

"Tabikide söyleyecektim. Sana bu kadar değer verirken senden bişey saklayamam. " dedi ve ayağa kalkıp karşımda dikildi. Dudaklarımız arasına milimler koydu. Ve işte o an beni öptü. Dudaklarımız birleştiğinde geri çekilmeye çalıştım ama izin vermedi. Bir kaç saniye sonra geri çekildiğinde tokadı bastım ve elimle dışarıyı gösterdim.

"Git burdan ! Seni affetmiycem bir daha asla beni öpme !" Dedikten sonra daha fazla itiraz istemeden dışarı çıktı. Suratına bakmayacak kapıyı kapattım . Koltuğuma tekrar kurularak intikam planlari yapmaya başladım. Fikirler aklımdan sırasıyla geçerken birini durdurup yapmaya karar verdim. Yarın çok büyük olay çıkıcak Masal hazırla kendini.

Merhaba arkadaşlar bugün 3 tane bölüm yazdım ! Parmaklarım iflas beyin iflas ! Sizce masalın intikam planı ne olabilir ? Düşüncelerinizi paylaşın ? Sizi seviyorum yorum yapıp oylamayı unutmayın ! Yarın yeni bölümde görüşmek üzere. Kendinize iyi bakın öpüldünüz !

SON SÖZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin