Arkadaşlar birkaç bölüm sonra sezon finali yapacağım.
Bölüm şarkısı Buray- Sen sevda mısın.
Masal'dan
Dışarıdan gelen tıkırtılar yüzünden gözlerimi açtım yavaşça. Yataktan kalkıp cama ilerlediğimde şiddetli bir biçimde yağmur yağdığını gördüm. Demirin arabası ise hala aşağıda idi. Omuz silkerek direk banyoya gidip rutin işleri hallettim. Dolabımı açıp gri sweatshirt ve siyah bir tayt giyerek saçlarımı topuz yaptım. Aşağı indiğimde mutfağa girerek kendime yiyecek birşeyler hazırlamaya başladım. Bu sırada telefonumu açıp Buray - Sen Sevda Mısın şarkısını açıp dinlemeye başladım.
Şarkı eşliğinde kahvaltımı hazırladıktan sonra masaya oturdum. Yemeğimi afiyet ile yerken Demir'in dışarıda olduğu aklıma geldi. Ne kadar iki hafta olayı yüzünden kızgın olsam da kıyamazdım ben ona. Elime sandviç ekmeği alarak ne varsa doldurdum içine. Kapıdan çıkmadan önce elime şemsiyemi aldım. Şemsiyeyi açarak arabaya doğru yürümeye başladım. Kapıyı açtığında ceketini üzerine almış uyuduğunu gördüm. Onu uyandırmadan yan koltuğuna sandviçi bırakarak kapıyı kapattım. Eve girdiğimde şemsiyeyi kapattım ve sofrayı toplamaya başladım. Kahvaltılıkları buzdolabına dizerken kapı tıklandı. Muhtemelen Demir'di bu. Kapıyı açtığımda içimden doğru tahmin diye mırıldandım.
"Çay yok mu ?" diye sorduğunda benim cevabımı beklemeden içeriye daldı. Şu yüzsüzlüğe bak ! Galiba koskoca iki hafta konusunda yüzleşme vakti geldi diyerek söze başladım.
"Sen benim iki haftadır nelere katlandığımı biliyor musun ? Eğer senin sevgin küçük bir şey de çekip gitmek ise sağol ben almayayım o sevgiyi !"
"Peki sen benim neler yaşadığımı biliyor musun ? Hayır, bilmiyorsun. Senin için öldü dediklerinde benim kalbimde ne fırtınalar yaşandı biliyor musun ? Hayır. Benim yaşadığım korku ve acı ile senin iki haftalık depresyonunu karıştırma tamam mı ?" diye bağırdığında biraz korkmuştum. Bana içinde hissettiklerini sonunda kilitli olan kutusundan çıkarıp söylemiş idi. Söylediklerini kafamda tarttığıma ise benimkilerden çok onun sözleri ağır basıyor idi. Aynı zaman da beni ne kadar sahiplenip sevdiğini de görmüştüm. 'Seni seviyorum' demek yerine ona bu sevgimi bir öpücük ile gösterecektim.
Yanına yaklaşıp kolumu boynuna doladığımda bana anlamayan gözler ile bakıyor idi. Hala sinirli olduğu hızlı hızlı nefes alıp vermesinden anlaşılıyor idi. Yüzümü daha da yaklaştırdığımda ben ilk hamleyi yapmadan Demir dudaklarımı sert bir şekilde öpmeye başladı. Ellerini iki yanağıma koymuş beni öper iken birden bir elini bacağıma getirerek kaldırdı ve iki bacağımı da beline yerleştirdim. Demirin elleri kalçamda idi. Biz öpüşürken yürüdüğünü hissediyordum. O kadar güzel öpüyordu ki kim bilir daha ne cevherleri vardı ? Birden beni yere indirdiğinde dudaklarından ayrıldım. Odama gelmiştik. Üzerimdeki sweatshirt'ü çıkardığında sutyenim ile kalmıştım elleri taytıma gittiğinde gözleri benim gözlerimdeydi. Bana onaylamamı isteyen bir bakış attığında kafamı aşağı yukarı salladım. Karşısında sadece iç çamaşırlarım ile duruyordum. Beni daha fazla zorlamamak adına üstündekileri kendi çıkarıp yanıma geldi. Omuzlarımdan iterek yatağa düşmemi sağladı. Ardından yatakta emekleyerek üzerime geldi. Beni tekrar öpmeye başladığında elimi boxerına götürüp penisini avuçladım. Bunu yaptığımda benimle öpüşürken ağzımın içine inledi ve yüzünü kaldırıp bana şaşkın bir yüz ifadesi ile bakmaya başladı.
"Ne yapamaz mıyım ?" dediğimde gülmeye başladı ve yataktan kalkarak pantolonunu eline aldı. Elini pantolonunun cebine sokup bir paket çıkardı. Doğru tahmin prezervatif. Paket elinde iken tekrar üzerime eğildi ve konuşmaya başladı.
"Korkma tamam mı ? Canını acıtmayacağım. Zaten istemezsen yapmayız ?"
"Hayır istiyorum." dediğimde yine o güzel gülüşünü yaptı bana. İç çamaşırımı bacaklarımın arasından sıyırmaya başladığında bir anlığa titremiştim. Bunu Demir'de fark etmiş olacak ki tekrar bana baktı. Bende sorun yok dercesine bir bakış attıktan sonra devam etti. Külodumu sıyırıp attığında kendi boxerını da çıkardı. Yuh o ne kadar büyük be ! Derken prezervatif paketini eline alarak açtı. Penisine geçirdiğinde bana doğru eğildi ve direk içime girdi. İçimde gelgit yaparken boynuma emiyordu bu sırada. Kendimi inlememek için zor tutuyordum derken daha fazla dayanmadan ağzımdan büyük bir inleme çıkmıştı.
Bu halde birkaç dakika kalmıştık. İçimden çıktığında yanıma uzanıp başımı göğsüne yatırdı. Elleri ile saçlarımı okşayıp öpüyordu. Kulağıma şu iki kelimeyi fısıldadı 'Artık benimsin.'.
Akşam olmak üzereydi. Demir ' Bir işim çıktı akşama dönerim.' deyip gitmişti. Bu sırada bende pizza sipariş etmiştim. Onun gelmesini beklerken kapı çaldı. Kapıyı açtığımda karşımda Batuhan'ı gördüm. Sinirli gözüküyordu. Bir şey demeden içeri girdi ve kanepeye oturdu.
"Onu bugün buradan çıkarken gördüm." dediğinde aklıma dün ettikleri kavga gelmişti.
"Evet buradaydı."
"Bak Masal ben seni kardeşim gibi görüyorum ve sana zarar gelmesini istemiyorum. O herifin ne yapacağı belli olmaz. Belli ki sana her yönden zararı dokunuyor. Hala niye onunlasın anlayamıyorum."
"Evet dokunuyor. Ama ben ona aşığım. Bu gerçeği hiç bir şey değiştiremez. Bana kimse sahip çıkmaz iken o şehre gittiğimde o beni sahiplendi. Şimdi sen gelip bana bunca sene arayıp sormamışken bunları söylemeye hakkın yok tamam mı ?" dediğimde başını sallayıp kapıya doğru yöneldi. Arkasını dönüp bana şu sözleri bahşetti.
"Artık yanında olacağım Masal. Söz veriyorum." dedikten sonra çekip gitti. Batuhan'ı görünce aklıma anne ve babam geliyor. Nerdeyse iki ay olacak ama hiç aramadılar beni. Bu kadar mı umursamıyorlardı beni ?
Kapı çaldığında pizzacının geldiğini gördüm parayı verip içeri girecek iken kapının arasına birisi ayağını sıkıştırdı. Demir'di tabikide. Onu gördüğümde gülümsedim. O da bana karşılık verip saçımdan öptü ve banyoya girdi. Bende pizza kutusunu sehpanın üzerine koyup mutfaktan bardak ve içecek getirdim. Bu sırada da demir gelip oturmuştu.
"Nereye gittin ?"
"Önemli bir şey değil hayatım." dediğinde 'hayatım' kelimesine takılmıştım. Omuz silkerek kanepeye oturdum bende.
"Nereye gittin ?" diye sorumu tekrar ettiğimde suratıma değişik bir ifade ile bakmaya başladı.
"Bak seni bu işlere bulaştırmak istemiyorum. Ne kadar çok şey bilirsen o kadar zarar görürsün Masal. Onun için bilmemen daha iyi." dediğinde başımı salladım.
"Sen ne yaptın bugün ?"
"Rutin işler işte. Sen gelmeden önce Batuhan geldi." dediğimde suratı yine sinirli ve öfkeli bir hal aldı.
"Ne işi vardı o herifin burada ?"
"İşte senden uzak durmamı , senin bana zarar verdiğini ve beni kardeşi olarak gördüğünü ayrıca hep yanımda olup destek olacağına söz verdi." dediğimde kardeşi kelimesini bastırarak söyledim ki bir daha kavga çıkmasın.
"Onun ne haddine bunları söylemek ! Ayrıca seni kardeşi olarak görebilir ama mesafesini korumazsa yapacağımı bilirim."
"Demir bak yine olay çıkarma. Ben buraya dinlenmek için geldim ama şu iki gündür çok yoruldum. Zaten döndüğümüzde sınavlar başlayacak. Hiç çalışmadığım içinde tedirginim."
"Tamam ama bu sınav konusunda endişe yapma hallederim ben onu." deyip göz kırptı.
Yemeğimizi yedikten sonra dışarı çıkmaya karar verdik. Uçurumun olduğu tarafa gidecektik ama kapıyı açtığımızda bir sürpriz ile karşılaştık.
Sizce bu sürpriz ne ? Yorum yapabilirsiniz. Sizi seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON SÖZ
Teen Fiction"Soğuk. Burası çok soğuk. İnsanlar , gökyüzü ve herşey. Hepsi bütün benliği ile canlılığını kaybetmiş. Siyah ve beyaz bir filmden ibaret idi sanki. Bağırıyorum ' Ölmek istemiyorum ' diye. Bu eski filmin içinde olmak istemiyorum. İnsanların donuk ve...