MASAL'DAN
Sabah uyandığımda hamakta yatıyordum. Esnerken demirin elimi tutmuş olduğunu gördüm.
"Günaydın." Dediğinde şaşırdım.
"Sen beni mi izliyordun? "
"Evet." Dedikten sonra yanımdan kalkarak eve doğru gitti. Bende kalkarak eve girdim ve banyoya doğru yürümeye başladım. Rutin işlerimi hallettikten sonra üzerime dolaptan siyah bir elbise geçirerek aşağıya indim. Kahvaltı etmek istemiyordum . Kanepede oturmuş televizyon izleyen demiri gördüğümde dün gece aklıma geldi.
"Arkamdan beni dikizlemeyi kesip oturucak misin artık ?" Nerden bildi acaba ? Diye düşünürken tekli koltuğa giderek oturdum.
"Onu öldürdüğün için vicdan azabı çekmiyor musun ?" Diye soru yönelttiğimde boş bir surat ifadesi ile "Hayır." Cevabını verdi.
"Burdan ne zaman gidicez ? Devamsızlıktan okulda kalıcaz nerdeyse."
"Ben izin aldım senin için. Bir iki güne gideriz zaten."
"Peki. Polisler ne olucak ?"
"Emir halleder."
"Klüp ne olucak sen yoksun ?"
"Bu kadar soru yeter." Dediğinde fazla üstüne gitmedim. Mutfağa gidip elime bir kutu dondurma ve iki kaşık alıp demirin yanına gittim. Tam bitişiğine oturduğumda bana baktı. Bende kaşığı uzatıp kutunun kapağını açtım. Açıp kaşığı daldırdığımda ağzımdan bir mm sesi çıktı. Dondurmayı yerken demirin beni izlediğinin farkındaydım ama ses çıkarmıyordum. Kaşığın arka kısmını alarak demirin burnuna vurunca
"Küçük cadı !" Dedi ve banada aynı hareketi yaptı.
"Ödeştik !" Dediğimde güldüm. Onunla birlikteyken hem eğleniyor hem zevk alıyor bazen de korkuyordum. Zevk alıyor kısmını fesat anlamda düşünmeyin arkadaşlarım !
"Dışarı çıkabilir miyiz ?"
"Tamam çıkalım." Dediğinde ellerimle alkışlayıp birden yerimden kalkıp odama doğru koştum. Dolapta birkaç parça vardı en azından. Üstüme kot şort ve beyaz kısa bir bluz geçirip aşağı indiğimde
"Giyinmemişsin." Dediğinde şaşkınca yüzüne baktım.
"Yoo gayet giyiniğim."
"Lan delirtme beni ! Git doğru düzgün birşeyler giyin !"
"Allah allah ben sana karışıyor muyum ? Giyiyorsun dar t-shirtleri kaslarını göstere göstere yürüyorsun. Kızlar ağzına düşüyor haberin var mı ?"
"Var."
"İyi. Değiştirmiyorum."
"Masal !" Diye kükreyince yerimde zıpladım.
"Aman iyi be !" Dedikten sonra yukarı çıktım. Tekrar dolabın karşısına geçtiğimde siyah pantolon ve siyah bluz elime alarak giyindim. Aşağı indiğimde Demir'de baştan aşağı siyah giyinmişti. Yüzüne bakmadan kapıyı açarak direk arabaya doğru yürüdüm. Kilidini açtığında direk içine bindim. Nereye gittiğimizi merak ediyordum ama sormayacaktım. Dayanamayıp ağzımdan bir soru çıktı.
"Kendi yaşadığın ev nerde ?"
"Söylesem sanki biliceksin." Dediğinde içimden küfür ettim.
Yaklaşık on dakika sonra bir yere gelmiştik. Gene ormanlık bir alandı.
Biraz yürüdükten sonra şelaleye gelmiştik. Altında yüzmeye müsait bir göl gibi birşey vardı. Şelale çok da yüksek sayılmazdı."Burası neresi ?"
"Buranın adı Cehennem." Deyince şaşkın bir yüz ifadesi ile kaldım.
"Buraya sık sık gelir misin ?"
"Evet. Genellikle kafamı dinlemek için ve sen ilksin." Dediğinde içimde anlamdıramadığım bir kıpırtı oluştu.
"Hadi suya girelim."
"Soğuk değil mi ?"
"Daha iyi ya." Dediğinde o güzel gülüşünü suratına bahşetti. Üstünü çıkarmaya başladığında yanaklarımın kızardığını hissettim. Demir yukarıdan atlamak üzere şelale nin üstüne doğru tırmanmaya başladı. Şelale nin ucuna gelince birden çivileme olarak atladı. Sudan çıkarak saçlarını düzeltti ve bana
"Hadi sende gel. İtiraz istemiyorum !" Dediğinde üstümü çıkarmaya başladım. Bu arada Demir'de yanıma gelmişti. Üstümü çıkardığımda elimi tutup yukarıya doğru çıkmaya başladık. Şelalenin ucuna geldiğimizde aşağı doğru baktım. Çok yüksekti.
"Belime atla."
"Ne yapıyım ?"
"Belime atla." Dediğinde beline bacaklarımı dolayarak ellerimi boğazına doğru doladım.
"Hazır mısın ?" Dediğinde başımı salladım. 1-2-3 ve suyun içindeydim. Atlarken bayağı bir çığlık atmıştım ama Demir bu halime gülmekle yetiniyordu. Sudan çıktığımda dengemi kaybederek direk demire sarıldım. Hala gülüyordu bide.
"Bir daha yapalım mı ?"Diye sorduğumda şaşırdı. Bunu teklif etmemi beklemiyordu galiba. Başını salladığında tekrar elimden tutarak tepeye çıktık. Beline atladım ve cup diye aşağı bıraktık kendimizi. Sudan çıkıp bir kenara oturduğumuzda
"Çok güzeldi !" Diye bağırdım heyecanla.
"Rica ederim."dediğinde gülerek çimlere yattım. Kuşların sesi nacizane bir melodi getiriyordu kulağıma. Demir'de yanıma uzandı ardından.
"Annen baban var mı ?"Diye sorduğumda bana baktı bir süre suskun kaldı. Tam anlatmayacak derken ağzından kelimeler dökülmeye başladı.
"İkiside hayatta. Kız kardeşimin bir kaç gün önce ölüm haberini aldım ama cesedi bulunamadı. "
"Özür dilerim."
"Niye özür diliyorsun ?"
"Bunu sana sorarak tekrar hatırlattım." Dediğimde koca kolları ile bana sarıldı. Bende ona sarıldım ve bir süre öyle bekledik. Ona sarılmak insanı iyi hissettiriyordu. Ayrıldığımızda tekrar uzandım ve üstümün kurumasını bekledim.
"Senin annen ve baban nerde ?"Diye sorduğunda içimi çekerek konuşmaya başladım .
"Onlar benimle pek ilgilenmez ve gerekmediği zaman konuşmazlar. Tıpkı şu anki gibi. Buraya geldim geleli bir iki kere konuştum onlarla o kadar. Ben küçük iken de böyle idi annem ve babam. Güngör ailesi küçük aile fertlerini yalnız bırakarak işlerini kendi kendine halletmesini öğreten bir aile figürü sergiler. Zaten bende onlara pek gerek duymadım bu zamana kadar." Dediğimde yüzüme bakıyordu hiçbir tepki veya cevap vermemişti iyide olmuştu.
"Gidelim ki artık ?" Dediğimde başını salladı. Yerden kıyafetimi alıp giyindim ve arabaya bindik. Bu konu açılınca hep yüzüm asık olurdu ve şuanda böyle idi.
Eve geldiğimizde odama çıkarak banyoya girdim. Elbiselerimi çıkardıktan sonra duşun altına girdim. Soğuk su ile yıkanmak her zaman bana iyi gelmiş idi. Birkaç dakika duşun altında kaldıktan sonra çıktım. Pijamalarımı giyinip aşağı indim. Demir televizyonun karşısında oturuyordu. Arkadan yaklaşıp yanağına öpücük kondurdum ve kulağına
"Bugün için teşekkür ederim Demir Korkut." Dedim ve odama çıktım. Yatağıma girip uykunun kollarını bana açmasını bekledim.
Merhaba arkadaşlar ! Yeni bölüm gecikti biraz kusura bakmayın. Sizi seviyorum ! Oylamayı unutmayın. Öpüldünüz !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON SÖZ
Teen Fiction"Soğuk. Burası çok soğuk. İnsanlar , gökyüzü ve herşey. Hepsi bütün benliği ile canlılığını kaybetmiş. Siyah ve beyaz bir filmden ibaret idi sanki. Bağırıyorum ' Ölmek istemiyorum ' diye. Bu eski filmin içinde olmak istemiyorum. İnsanların donuk ve...