Multimedia'da Emre var.
Masal'dan
Uyandığımda hemen dolabıma doğru gidip dünkü kıyafetlerimi giyerek arabama atlayıp okula doğru yola koyuldum. Otoparka arabayı parkedip okul kapısından içeri girdim. Göz ucuyla Demir'in oturduğu banka baktığımda gözlerinin üzerimde olduğunu gördüm. Umursamayarak planımı devreye koymak için sınıfa doğru yöneldim. Sıla bana bakıp bağırmaya başladı ama ona anlatırsam bana engel olacaktı. Sınıftan gözümle bir çocuk seçtim ve yanına gidip konuşmaya başladım.
"Merhaba ! Adın ne ?"
"Emre."
"Bende Masal. Senden birşey rica edebilir miyim ?"
"Yardım edebileceğim birşey ise ?"
"Evet sadece Demir Korkutun önünde beni öpmeni istiyorum !" Dediğimde gülmeye başladı ve elimi tutarak bahçeye doğru ilerlemeye başladı.
"Bunu senden neden istediğimi sormayacak misin ?"
"Hayır çünkü bende demirin deliye dönmesini istiyorum !" Dediğinde kafamı salladım. Bahçeye çıkarken derin bir nefes aldım ve
"Hazır mısın ?" Diye sorduğunda başımı salladım. Demir'in bizi görebileceği bir hizaya geldiğimizde emreye şimdi diye fısıldadım. Dudakları benim dudaklarımla buluştuğunda arkadan bir ses bağırmaya başladı
"Masal !" Diye kükrediğinde öyle korkmuştum ki bir an bizi öldürecek zannettim. Eliyle beni arkaya doğru ittiğinde gözleri emreyi buldu.
"Sen nasıl öpersin lan Masalı !" Diye kükrediğinde üstüne doğru gidiyordu. Bir kaç tane yumruk sıraladıktan sonra belindeki silahı çıkarınca ağzımdan bir çığlık çıktı. Demir silahı emrenin başına dayamış bir vaziyette duruyordu.
"Bir şey yapmadan önce iki kez düşün !" Dedikten sonra silahı ateşledi . Emre başı kan içinde yere yığıldığını gördüğümde ağlamaya başladım. Benim yüzümden ölmüştü! Benim yüzümden ! Gözlerim emreye kilitlenmiş bir vaziyette duruyordum. Biri kolumdan sürükleyip beni götürüyordu ama kim olduğunu tahmin etmek zor değildi. Yüzüne bakma zahmetinde bile bulunmadım.
Demir'den
Masalın bileğini kavradığım gibi arabama doğru yürüdüm. Kapıyı açıp masalı içeri fırlattıktan sonra kendi yerime geçip oturdum. Konuşmaya çalıştığı an "Sus !" Diye bağırdığımda yerinde sıçradı. Ona fazlasıyla sinirliydim. Gazı köklediğim gibi şehir dışındaki eve doğru sürmeye başladım. Ne kadar hızlı gittiğimi masalın "Yavaşla lütfen !" Sesiyle farkettim. Ona inat biraz daha hızlanınca ağlamaya başladı. Yaklaşık bir saat sonra geldiğimizde yüzüne bile bakmadan arabadan indim. Kapısını açıp bileğinden kavradım. Evin kapısını açıp içeri doğru fırlattım küçüğümü.
"Sen ne akla hizmet gidip onu karşımda öpersin ha ! Sen anlamadın mı daha sen benimsin kimsenin değil lan !" Diye bağırdığımda ağlıyordu. Ama ben bağırdığım için değil gözünün önünde o şerefsizi öldürdüğüm için. Konuşmaya devam ettim.
"Bu şekilde yaparak benden intikam mi almaya çalıştın ha !"
"Evet lan ! Evet senden intikam almaya çalıştım. Nerden bilebilirdim o çocuğu öldüreceğini ha ! Neden yaptın bunu ?" Diye ağlamaya başladı.
"Gözüm döndü anladın mı !" Dediğimde o an gözümün önünde canlandı. Masalın o herifi öptüğü an.
"O dudakların sadece bana ait başkasına ait olamaz anladın mı ?" Dediğimde tepki vermedi. Bileğinden tutarak banyoya doğru götürdüm. Elimden kurtulmaya çalışıyordu ama izin vermiyordum. O güzel dudaklarını temizleyecektim . Klozetin üstüne oturduğunda sert bir havlu alıp suya daldırdım. Biraz sabun koyduğumda havluya iyice yedirdikten sonra dudaklarına doğru götürdüm. Beni ittiriyordu ama elimden kaçacağı anlamına gelmiyordu. Havluyu dudaklarına götürüp sertçe bastırarak temizlemeye başladım.
"Ne yapıyosun sen!" Diye bağırdığı an tekrar aynı işlemi yapmaya başladım. İyice temiz olduğuna emin olduktan sonra "işte bitti." Diye mırıldandım. Masal ellerini dudaklarına götürdüğünde daha yeni farketmiştim. Kıpkırmızı olmuştu ve şu anda öpmemek için zor duruyorum.
Masalı bir odaya götürdüğümde arkasını döndüğü an kapıdan çıkarak odanın kapısını kilitledim. Ardından kapıya var gücüyle vurarak bağırmaya başladı.
"Çıkar beni burdan ! Hemen !" Diye bağırdığında
"Cezalısın !" Dedim.
"Ne cezasından bahsediyorsun sen ha ! Çocuk muyum ben de ceza veriyorsun gerizekalı ?"
"Bugün yaptığın şey yüzünden cezalısın. Polisi de halletmem gerek. Onun için 1 hafta buradayız ve sen cezalısın küçük hanım !" Dedikten sonra aşağı kata indim. Telefonumu açıp cem'i aradım.
"Cem şu masalın bir arkadaşı vardı Sıla çenesini kapalı tut senindir."
"Tamam abi merak etme sen."
"Bir hafta yokum ortalıkta emire söyle klübe o baksın."
"Tamam abi." Dedikten sonra kapattım telefonu. Masal hala kapıya vurarak çıkar beni burdan diye bağırıyordu. Sesten kurtulmak için bahçeye çıktım.
Zamanın nasıl geçtiğini farketmemiştim akşam olmuştu. Masala bakmak için yukarı çıktım. Kapıyı açmadan kulağımı kapıya dayayarak ses geliyor mu diye dinlemeye başladım. Kendi kendine söyleniyordu. Ardından bende kendi odama girip yatağıma uzandım. Şu an onun yanında yatmak vardı ama neyse.
Sıla'dan
Masal bana hiç birşey den bahsetmemişti. Zaten ortalıkta da yoktu. En son demirin onu götürdüğünü gördüm. Bahçede yaşanan olay yüzünden polise gitmeye karar verdim. En azından demir hapise girerse Masal biraz rahat kalır diye düşünürek evden çıktım. Yürürken bir anda bir el ağzımı kapattı ve beni sürüklemeye başladı. Adamın elinden kurtulmak için debeleniyordum ama çok güçlüydü . Beni arabaya tiktiginda gördüğüm kişi ile şok geçirdim. CEM.
"Polise gitmek yok Sıla !" Diye parmağını bana salladığında arabanın kapısını açmaya çalıştım ama kilitlemiş hayvan herif.
"Bıraksana beni nereye götürüyorsun !"
"Bir kaç gün yalnız kalacağız ." Dediğinde
"Ne ! Hayatta olmaz hayır !" Diye bağırdığımda
"Seçme şansın yok !" Dedi ve bende oflayarak tekrar yerime oturdum. Yaklaşık 1 saat sonra onun evine gelmiştik. Yolculuk boyunca hiç konuşmamıştım onunla. Kapının kilidini açtığı an arabadan inerek koşmaya başladım. Arkama baktığımda peşimden geliyordu.
"Buraya gel !" Diye bağırıyordu. Biraz daha koştuktan sonra nefes nefese kalmıştım. Yaklaştığını gördüğümde yine koşmaya başladım ama bu sefer bana yetişmişti. Belimden kavrayıp beni omzuna attığında ağzımdan küçük bir çığlık çıkmıştı.
"İndir beni ! İmdat !" Diye bağırıyordum sürekli ama nafile.
Tekrar eve geldiğimizde kapıyı kilitledikten sonra bana döndü ve anahtarı boxerının içine attı.
"Burdan çıkmak istiyorsan anahtar bende gelir alırsın. Tabi eğer cesaretin varsa !" Dediğinde iğrenç diye mırıldandım.
"Hayatta sürmem ben elimi oraya !" Dedikten sonra ortada duran koltuk takımına oturdum. Gelip yanıma oturduğunda biraz kenara kaydım. Tekrar yanıma kaydığında biraz daha kenara kayınca yeri boyladım. Kıçımı ovalayarak kalktığımda
"Bilerek yaptın dimi ?" Dediğimde kahkaha atarak başını salladı. Pisliksin sen diye mırıldandım kendi kendime. Ardından beklemediğim bir soruyu bana yöneltti.
"Beni hala seviyor musun ?" Diye sorduğunda gözlerini içine baktım. Ciddi bir ifadesi vardı.
Merhaba arkadaşlar ! Yine biraz uzun bir bölümle karşınızdayım ! Lütfen okuduktan sonra oylamayı unutmayın ! Sizi seviyorum ! Acaba Cem ile Sıla tekrar kavuşacaklar mi ? Masal odadan çıkmak için nasıl bir oyun oynayacak ? Hepsi diğer bölümde beklemede kalın ! Sizi çok seviyorum. Öpüldünüz !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON SÖZ
Teen Fiction"Soğuk. Burası çok soğuk. İnsanlar , gökyüzü ve herşey. Hepsi bütün benliği ile canlılığını kaybetmiş. Siyah ve beyaz bir filmden ibaret idi sanki. Bağırıyorum ' Ölmek istemiyorum ' diye. Bu eski filmin içinde olmak istemiyorum. İnsanların donuk ve...