11.Bölüm

77 6 0
                                    

Multide Ogün var.

Aklımda her zamanki gibi soru işaretleri dönüp duruyordu. Bay/bayan papatya kimdi ve neden bana not yazıyordu? Daha da önemlisi bana yardım etmişti. Aklıma Ogün'den başkası gelmiyordu. Belki de kendini affettirmek için yapıyordu.

Aklıma gelen bu en mantıklı seçeneği bir köşeye kaydettim ve üniformaları alıp kızlar soyunma odasına yöneldim. Kimse halimi görmesin diye başımı aşağı eğip hızlıca yürürken karşıdan gelen bir çocuğa az kalsın çarpıyordum. Çocuk beni kollarımdan tutup "Hey! Sakin ol. Bu kadar hızlı nereye gidiyorsun bakalım Soykan?" dedi. Çocuk beni tanıyordu ama ben onu tanımıyordum. Bir yerlerden tanıdık gibi geliyordu ama tam olarak çıkaramamıştım. Aklımı okur gibi gülümsedi.
Yakışıklı bir çocuktu.
Keskin bakıyordu ki bu biraz korkutucuydu. Elleri ise hala kollarımı tutuyordu. Ellerini çekmesi için kolumu geri çektim ama bu onu daha da gülümsetti. Bu dünyaya herkes benimle alay etmek için mi gelmişti acaba?

"Sen kimsin?" diye sordum sakin bir şekilde. Sesli konuşursam insanların dikkatini çekerim diye korkuyordum. Bugünlük yeterince dikkat çekmiştim zaten.

Keyifli bir şekilde "Beni nereden tanıyorsun diye sormayacaksın anlaşılan." dedi.

"Bu sorumun cevabını henüz bu sabah aldım. Şimdi sen benim soruma cevap ver." dedim yapmacık bir gülümsemeyle.
Bir süre beni süzdükten sonra "Üstünü değiştirmelisin Soykan. Tanışmak için daha çok zamanımız var." dedikten sonra göz kırpıp okul koridorundan uzaklaştı. Bir daha karşılaşmamayı umarak soyunma odasına gidip üstümü değiştirdim. Bu sırada Emir'i düşünüyordum. Yemekhanede İlayda'nın yaptığı 'kaza'dan sonra beni korur sanmıştım ama sadece beni izlemekle yetinmişti. Bunun için ona kızmaya hakkım yoktu sonuçta biz onunla hiçbir şeydik.

Hiçbir şey.

Ama insan kızıyordu işte. Belki de asıl soruna odaklanmalıydım. Onu kendime aşık etsem her şey yoluna girecekti ama hiçbir belirti göstermiyordu. Hayır yani biraz hoşlansa bile yeterdi bana. Özellikle evinde gördüğüm o gizli odadan sonra daha da bir hırslanmıştım.
Oraya kesinlikle tekrardan gitmeliydim.
Bunları düşünerek tekrar sınıfa gelmiştim. Ogün sıramda oturmuş beni bekliyordu. Gerçi emin değildim, belki de İlayda hanım için gelmişti kim bilir? Ogün'e asık bir surat eşliğinde "Oo buralara gelir miydiniz siz?" diye söylendim. Ogün ise en sevimli yüzünü takınarak bana karşılık veriyordu. Bu ifadesi onun en güçlü silahıydı. "Bu sınıfa yeni, güzel bir fıstık gelmiş diye duydum. O yüzden gelmiştim." dedi. Şimdi ise ışıldayan gözleriyle saldırıya geçmişti ama o kadar kolay kaybedemezdim. "Emin misiniz? Başka biri için gelmiş olmayasınız?" Başımla İlayda'yı işaret ettim. Kollarımı ise önümde kavuşturmuştum. Şuan tam bir atarlı kızdım yani.

Ogün hala bana masum masum bakarken neden böyle davrandığını sormam lazımdı yoksa bu Ogün'ün sevimli yüzüne yenik düşecektim. "Ogün neden her şeyde şu kızı savunuyorsun ve ben haklıyken?" Sinirli olmamak elde değildi. Ogün bir bana bir İlayda'ya baktıktan sonra "Tamam konuşuruz sonra seni kırmak istemedim kırgın mısın bana?" ben Ogün'e nasıl kırgın olabilirdim çocukluğum,kardeşim o benim. "Hayır şapşal değilim." Dedim gerçekten ikimizde rahatlamıştık. "Ama şimdi bana çabuk anlatıyorsun neler oluyor Ogün?" "Tamam gel önce dışarı çıkalım." Beni kolumdan sürükleye sürükleye koridorda ilerledik ta ki birine toslayana kadar. 

"Hoop önüne bak." Diye beni tersleyen sesin Emir Kaya ya ait olduğuna adım gibi eminim. Başımı kaldırıp baktığıma "Par-" pardon diyemeden Ogün lafımı kesip "Sen önce düzgün yürümeyi öğren." Ogün'ü en son yine Emir ile konuşurken bu kadar sinirli görmüştüm. Emir lafın altında kalır mı Ogün'ün üstüne doğru yürümeye başladı. O anda Emir'in arkadaşından 2 kişi de Ogün'ün kollarından tutup duvara yasladı. "Sana kim olduğumu hatırlatmama gerek yok herhalde Ogün Yalçın hadi ikile şimdi yoksa daha kötü olmasın." Dedi. "Sen ne yapıyorsun bırak çabuk Ogün'ü."dedim hiç düşünmeden ben nasıl bir olaya sürüklemiştim kendimi? Normalde o Emir'in üstüne atlardım nasıl Ogün'e böyle davranırdı? "Bırakın!" Diye yine bağırdı Emir. "Umarım dersini almıştır biz gidelim." Dedikten sonra uzaklaştılar. Ben hemen Ogün'ün yanına koştum. "Ogün neden karşılık vermedin onlara?" Dedim "Boşver İdil versem ne değişecek ki?" "Ne Ogün seni anlayamıyorum ne değişmesini istiyorsun?" Dedim daha öğrenmem gereken çok şey vardı. "Bugün çıkışta bize gel konuşuruz sana anlatmam gereken şeyler var." "Tamam gelirim."Aslında benim de sana anlatmam gereken şeyler var Ogün diyemedim. O papatya kimdi? Ogün'ü sınıfa bıraktıktan sonra bende sınıfıma doğru gittim. 

SİYAHI TATMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin