Sevgili okurlarım hazırlanın çünkü asıl olaylar bu bölümden itibaren başlıyor. Kemerlerinizi bağlayın!
İguro Obanai
Uyandığımda karşımda sigara küllüğü vardı etrafa bakınınca buranın gelecekte Sanemi ile oturduğumuz Büfe olduğunu farkettim. Nasıl geleceğe gelmiştim? Nasıl başarmıştım bunu? Daki ile konuşmam gerek sanırım.İçimde neden kırgınlık vardı? Neye kırgındım? Giyuu Mitsuri ve Shinobu hayattaydı, o zaman ben neden hala kırgın hissediyorum? Neden Nefret doluyum? Yoksa gelecekte hiçbir değişiklik olamamışmıydı? Ama bu imkansız!
Kendime tam olarak geldiğimde elimde bir sigara olduğunu gördüm. Kendime göz gezdirince şık bir takım elbise giydiğimi gördüm. Masada telefonda vardı, büyük ihtimalle benim telefonumdu. Telefonu elime alıp kamerasını açtım.
Evet önceki gelecekte olduğu gibi ağzımı kesip aynı şekilde bağlamıştım. Burdan hemen çıkıp Dakika bulmam gerekiyordu. Masaya cebimden çıkardığım bir miktar parayı masanın üstüne bırakıp Büfeden dışarı çıktım. Elindeki sigarayıda yere atıp ayağımla ezdikten sonra boş ve karanlık sokaklarda yürümeye başladım.
Ne olduda bu hale geldim? Neden ağzım kesikti? Sanırım biraz varlıklı olmalıyım? Ayrıca ellerim neden uçaklarda verilen kolonya gibi kokuyor? Yoksa seyehat mi etmiştim? Ama hala Japonya dayım? Sanırım gidip gelmişim.
Sanemi ye ne oldu? Giyuu nerde? Sevgilim.. Mitsuri nereye gitti?
Telefonu cebimden çıkarıp açtım, kilidi yoktu, aramalara girince kayıtlı kimse yoktu. Kimsenin numarası yoktu!
Kaldırımda durup telefonu incelemeye başladım. Hiç bir mesajlaşma yoktu? Bu garip..
Yanıma yaklaşan siyah BMW markalı arabayı çok takmadım geçer gider diye düşünüyordum ama tam tersine tam yanımda durmuştu.
Arabanın bir camı açılmıştı. Sürücü koltuğunda Daki vardı.
"Arabaya bin." (Daki)
Dedi bende hiç sorgulamadan bindim. Arabanın camını kapatmıştı ve arabayı oraya park etmişti. Ben bir yere gideriz sanıyordum?
Uzun süre bir sessizlik oldu aramızda. Kimse birşey demiyordu. Sadece oturup karşımızdaki ormanı izliyorduk. Arabadan çıkma gibi bir amacımız da yoktu. Öylece oturup bekliyorduk.
Ben tam birşey söyleyecekken Daki'nin iç çekişleri söyleyeceğim sözleri bana yutturdu. Hıçkıra bıçlıra ağlamaya başlamıştı..
"Daki.."
"Her şey aynı! Herşey! Hiçbirşey değişmemiş! Abim yine o Muzan şerefsizi tarafından öldürüldü!" (Daki)
Hem ağlıyor, hem çığlık atıyor, hemde arabanın direksiyonuna vuruyordu.. Hiçbirşey değişmemiş. Herşey hala aynı.. Bu da demek oluyor ki Giyuu Mitsuri ve Shinobu kayıp, Tanjiro ve arkadaşları Muzan tarafından katledilmişti...
Elimi Daki'nin omuzuna koydum. Bana bakınca başının arkasından tutup yavaşça kendime yasladım. Bir abi edasıyla ona sarılıp sırtını sıvazlıyordum. O ise ağlamasını dindirmeye çalışıyordu..
... Uzun süren bir kaç dakikanın ardından Daki ile bir sahil kenarındaki bankta oturuyorduk.
"Neler oldu Daki?"
Daki derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.
"Yine aynı senaryo, Sadece garip olan şey şu sen Sevgilin ve Giyuu öldükten sonra buralardan tamamen gittin. Sanemiyi ve bizi bırakıo gittin. Amerika'ya gittin. Orda okudun ve şuan çok güzel bir işin var" (Daki)
Daki'nin dedikleriyle şok geçirmiştim. Bu sefer ben Sanemiyi yalnız bırakıp gitmiştim. Ben onu yalnızlığı terk etmiştim.
Kendi yaşadığımı ona yaşatmıştım
Herkesi arkamda bırakıp çekip gitmiştim. Hiç üzülmeden hiç acımadan. Ama nedense pişman hissetmiyordum..
"Daki ama ben neden pişman hissetmiyorum.."
"Çünkü Giyuu öldükten ya da kaybolduktan sonra siz hep kavga ettiniz. Sizi sakinleştiren kimse olmadı ve hep birbiriniz kırdınız. Sende bu yüzden onu terk ettin.." (Daki)
"Peki ya gelecek? Buraya nasıl geri geldik?"
...
Size kısaca özetleyeyim. Daki ile konuştuğumuz gün masadan kalkarken el ele tutuşmuştuk, ikimizde aynı neden aynı amaçlar için el ele tutuşmuştuk. Ve o sırada geleceğe gelmişim. Aynı gün okulda Muzanın kölelerinden biri Akazanın kılığına girerek Giyuu'yu kaçırmıştu ya da başka bir şey o bilinmiyor. Aynı gün okulda Mitsuri ve Shinobu bilinmeyen bir nedenden ötürü kaybolmuş.
Sanemi ise o günün akşamı beni iblislerle anlaşma yaptığımı Giydi Shinobu ve Mitsurinin kaybolmasının benim suçum olduğunu söyleyerek beni suçlamış. En büyük kavgamızı o zaman yapmışız. Ve benim gidicek başka hiçbiryerim olmadığı için onlarda kalmaya devam etmişim. 2 3 hafta boyunca Sanemiyle hep kavga edip birbirimizi kırmışız. Ben ise en sonunda buna katlanamayıp kenarda köşede biriktirdiğim parayla Amerika'ya uçak bileti alıp üniversite ve Liseyi yatılı okuyup kendime iş kurmuşum. En sonunda ise aklım başıma gelip buraya geri gelmişim.
Benim yokluğumda ise Sanemi yaptıklarına pişman olmuş ve hem benim hemde Giydi Mitsuri ve Shinobunun intikamını almak için bunu altında kim varsa iblislerle anlaşma yapmış. Bunca yıl Tengen Rengoku ve Sanemi başarıyla hayatta kalmayı başarabilmiş ama Kokushibo ve Gyoturo yu kaybetmişiz. Şimdi ise Hashiralar olarak arkadaşlarımızın intikamını almak için bütün Japonyayı arıyorlarmış.
Sanemi ise çevresi ile Amerika'da beni aramıl ve kalkan son uçak ile Japonya'ya geldiğimi duyunca Dakinin beni bulmasını istemiş..
Sevgili okurlarım size şu bilgiyi vermek isterim ki bu bölümden itibaren daha geçmişe gidiş olmayacak kitap gelecekten devam edicek ve emin olun ki önceki saçma sapan yazılan bölümlerin aksine oldukça açıklayıcı ve aksiyonlu bölümler sizi bekliyor.
Bu kitabı devamlı okuyanlara söylüyorum yazılan her bir kelimeyi aklınızda tutmalısınız çünkü 3. Sezonda onlar çok lazım olacak.
Evet 3. Sezon yapacağım ama şimdi değil. Bu kitabın final yapmasına daha var.
Hepinizi öpüyorum gelecek bölümlerde görüşmek üzere👋👋
