İki Avans Üçte Biter (Futbolcu)

Duyuru

Merhabalar canlar;

Sürekli bölüm başı duyurularla sizi sıkmaktansa genel bir duyuru yazayım ki bölüm başında kendini kaptırmış halde okumak istemeyenleri mecbur bırakmayayım istedim. :)

Minik üç duyurum var. Birincisi; facebook grubu kurmak için arkadaşlarla iletişime geçtim. Sanırım iki haftalık bir süre içerisinde sizinle oradan iletişim kurmak adına hazır halde oluruz. Bir aksilik olursa yine yazarım zaten, ki genelde duyuruları tüm takipçilerime mesaj göndererek yapıyorum ama takip etmeden okuyanlar da gelişmeleri kaçırmamak adına arada bir profilime bakabilirler. :)

İkincisi görseller hakkında; birkaç hafta önce sormuş olmama karşın ekleyemedim. Bu benden kaynaklı değil, emin olun. Zira elimde eklenmeye hazır bir klasör halinde bekliyor görseller ama Wattpad kaynaklı bir hata nedeniyle bu vakte kadar sarktı. Ben yine düzenli olarak kontrol edip ilk fırsatta ulaştırmayı deneyeceğim. :) Ayrıca "tek tek mi göndersem yoksa direk bir bölüme mi eklesem" diye çelişkilerim vardı, biliyorsunuz. Onu da tıpkı duyuru gibi ayrı bir bölüm halinde yayımlamaya karar verdim ki bakmak istemeyenler görmesin bakmak isteyenlerden de gözden kaçırdığım olmasın.

Üçüncüsü de en heyecanlısına gelince; Bir yayınevinden Fulbocu'yu kitap olarak basmak adına teklif aldım. Kitap olup olmayacağı hiç belli değil zira değerlendirme sürecimiz devam ediyor, olmayabilir de. Fakat bu sırada karşılıklı görüşmelerimizden ortaya güzel bir fikir çıktı. O da yan karakterlerimizin de artık kahraman gibi olduğu ve hikayelerinin Gülce-Can anlatımında sıkışıp kalmamasının iyi olacağıydı. Düşününce bu fikir bana da sıcak geldi ve Futbolcu'nun bitişiyle birlikte Emre-Gülay'ın geleceklerini, aynı şekilde Ali-Dilan'ın geleceklerini ve Selin-Ressam'ın tüm ilişki sürecini ayrıca yazmayı istedim. 

Bilemiyorum sizler ne düşünürsünüz ama bu bana iyi hissettirdi çünkü ben planlamadan, o an aklımdan geçtiği, içimden geldiği gibi yazıyorum ve bölüm sonu geldiğinde, bir dahaki bölümü yazana kadar ben de sizinle merak ediyorum "Ne oldu bunlara?" diye. Ha elbette bildiklerim var. :) Örneğin Ali-Dilan olayında sorun nedir, Emre-Gülay'da o iki haftada neler oldu biliyorum. (Pis pis sırıtan yazar mı yapmışlar? :) ) Ama örneğin Selin ve ressamın yalnız başı sonu bilindik, gerisi gizem. Bu süreç de beni çok heyecanlandırıyor. Çünkü samimi olmak gerekirse benim hikayede yazarken en hissettiğim aşk, Ali ve Selin'le sevdikleri insanlara ait. Çünkü en büyük gizem benim adıma onlarda. :)

Evet, demem o ki, hikayeciğimiz bir seri olma yolunda ilerliyor. Ama bu Futbolcu içerisinde diğer karakterleri okumaya son verdik demek değil, sadece ana hikayelerinde anlatılacak önemli detayları kendi hikayelerine sakladım demek. :) "Nerede bizimkiler? Hani Gülay? Hani Emre? Ali'ye neler oluyor? Selin'den haber yok mu?" diyenler sevineceklerdir bu gelişmeye diye umuyorum.

Son olarak da şunu söylemek isterim ki; Okuma sayısı önemli evet, vote sayesinde başkalarının hikayeye ulaşması süreci işliyor evet ama benim özellikle önem verdiğim şey yorumlarınız. Bazen sadece üç kelime yazarak bir soru soruyorsunuz ve aklımda bambaşka bir ışık yanıyor. Ya da düşünüp işin içinden çıkamadığım bir şeyi sayenizde aşıyor ve hemen yazıyor, yayımlıyorum. Hem siz daha sık aralıkla okuyorsunuz hem de benim tıkanmalarımı birlikte aşmış oluyoruz. O nedenle sizden ricam, elinizden geldiğince bana fikrinizi söylemeniz. Çünkü hiçbirini ego tatmini maksatlı okumuyorum. Güzel yorumlara saatlerce mutlu oluyorum ama eleştirenlere günlerce mutlu oluyorum. Dönüp dönüp tekrar okuyorum onları. Bir eksiğimi bir dost sayesinde tamamlamak gibi bu. Demem o ki; sizler ve fikirleriniz benim için değerlisiniz. 

Ve evet bu defa cidden son söz; iyi ki varız. :)

Sinem.