Güzel

3K 238 46
                                    

Baekhyun gözlerini açtığında parlak ışığın beynine nüfuz etmesiyle okkalı bir küfür savurdu. Dün neler olmuştu böyle? Yatağında yatarken hatırlamaya çalıştı ama gözlerini kapatıp hatırlaaa diye mırıldanmanın bir faydası olmuyordu. Yavaşça doğruldu, üzerinde pijamaları vardı. En azından pijamalarımı giymişim, diye düşünerek yataktan çıktı. Yatak odası savaş alanı gibiydi, dün giydiği kıyafetler yerlerdeydi.

Baekhyun yanaklarını şişirdi ve odadan çıktı. Koridoru yavaş yavaş geçerken içinde kötü hisler belirmişti bile. Eve gelişini hiç hatırlamıyordu. Mutfağa girdi ve bir bardak su içmek istedi. İçi yanıyordu, dün gece fazla kaçırmıştı. Mutfağa girdiğinde, kötü bir şeyler olduğundan artık emindi.



~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Lu Han hala yatakta oturuyordu. Sarhoşken yaptığı şeyler için utanmasına gerek olmadığın kendisini inandırabilse her şey daha güzel olacaktı ama söylemesi yapmasından kolaydı. Duştan çıkmış Sehun odaya girdiğinde Lu Han istemsizce süzdü oğlanı.

Sehun kaşlarını hafifçe kaldırdı. "Sapık olman için sarhoş olmana gerek yok sanırım." Lu Han'ın dili tutulmuştu. Bu aptal onunla böyle konuşmaya nasıl cür'et edebilirdi? Tam tatlı Lu Han'ı ortaya çıkarıp ölümcül sözler edecekken odun DJ tekrar konuştu. "Ama benim gay olmam için sarhoş olmam lazım."

Lu Han sesini çıkarmadı. Bu cümle onu kırmıştı. Tabi ki de homoseksüel olmak zorunda değildi ama böyle kırıcı laflar söylemesine de hiç gerek yoktu. Yataktan kalktı ve yerlere fırlatılmış kıyafetlerini yavaş hareketlerle toplamaya başladı. Yakışıklı ya da değil, hödüklerle uğraşamazdı.

Sehun, Luhan'ı izliyordu. Hala boxerıyla duran oğlan kıyafetlerini toplarken yüzünde oluşan ifade çok sevimliydi. Dudaklarını birbirine bastırmış, sanki bir şeylere isyan ediyordu. (A.N// Ponçik Lu Han) Sehun'un yüzünde ufak bir gülümseme belirdi. Süt beyazı teni, hafif turuncuya kaçan saçları ve kocaman gözleriyle bu oğlan, pek çok kızdan daha çekiciydi. Sehun, böyle düşünmekte yanlış bir şey görmüyordu, zaten bu oğlan da pek çok kızdan daha çok kıza benziyordu.

Lu Han kıyafetlerini yatağın üstüne koydu ve çoraplarını aramaya başladı. Sonunda kendisini izleyen gözlerin farkına varmış olacak ki başını kaldırdı. "Ne var, edecek hakaret mi düşünüyorsun? Evet, senden hoşlandım çünkü yakışıklısın, evet erkeklerden hoşlanıyorum, ne olmuş? Beni izlemeyi kes, rahatsız edici."

Lu Han'ın sözleri, onu ne kadar kırdığını yeni anlamasına neden olmuştu. İç çeken Sehun, elindeki havluyla saçlarını kurulamaya başlamıştı. Bu arada Lu Han da çoraplarını bulmuş, ayaklarına geçirmişti bile. Ardından pantolonunu giyiyordu ki Sehun odadan çıktı.

Lu Han'ın yüzü daha da asıldı. Pis homofobik, diye düşünüp pantolonunun fermuarını çekti. Partiye eğlenmek için gitmişti ve şu anda kesinlikle eğlenmiyordu. Tişörtünü giyiyordu ki hala havlusuyla dolaşan, saçlarını kuruttuğu havluyu da omzuna asmış olan Sehun içeri girdi. Elinde bir şişe vardı.

"İstersen tekrar sarhoş olabiliriz, çünkü çok güzelsin."


--------------------------------------------------------------------------------------------------

Jongin kesinlikle kolay vazgeçen birisi değildi. Aslında şimdiye kadar istediği bir şeyi almadığı hiç olmamıştı. O baykuş gözlü çocuğu da elbette bu kadar kolay bırakmayacaktı.

Yaptığı araştırmalar sonucu Do Kyungsoo ve Park Chanyeol'un ev arkadaşı olduğunu öğrenmişti, Chanyeol taksi şoförlüğü yaparken Kyungsoo bir kafede mutfakta çalışıyordu. Aşçı denmezdi ama servisleri hazırlayan kişiydi.

Bunu öğrenen Jongin, ne yapacağını tabi ki de çok düşünmedi. İşte, partiden sonraki gün, saat sabah dokuz buçukta El Dorado adlı kafenin önüne arabasını park etmiş, içeriyi izliyordu. Çok sevdiği arabasından indi, kapıyı kapattı ve anahtarlığının düğmesine basarak aracı kilitledi. 

Yavaş adımlarla kafeye girerken iyi göründüğünden emin olmaya çalışıyordu. Yırtık kotu, marka tişörtü ve yapılı saçlarıyla kimse ona hayır diyemezdi. Gidip bir masaya yerleşti yavaşça. Yakınından geçen garsonu elini kaldırmak suretiyle yanına çağırdı.

"Buyurun efendim." diyerek eline menüyü veren garson ilgisizdi. Jongin, garson kız olsa böyle olmazdı, diye düşünerek menüye göz gezdirmeye başladı. Sonunda bir waffle istedi ve garsonu gönderdi, Kyungsoo'yu nasıl görebilirdi acaba?






A.N// Geç ve kısa bir bölüm mü oldu? Özür dilerim beğenmediyseniz :( Fici tabi ki de bırakmadım bu fic benim severek başladıklarımdan biri <3

Yorumları unutmayın lütfen, onlar benim için çok önemli.

Bu arada Beast comeback yaptı, Yey'i lütfen bolca dinleyin! ^-^

Where to?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin