İçki süründürür

3K 249 33
                                    

Chanyeol ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Tabi ki de daha önceden sarhoş müşterilerle uğraşmak zorunda kaldığı olmuştu. Kadın, erkek ona asılan insan az değildi ama bu onun devamlı müşterisiydi ve Chanyeol, bu oğlanın -Baekhyun mu demişti arkadaşı?- normalde çok utangaç, tatlı, sevimli.... işte iyi birisi olduğunu biliyordu. Ayılınca çok utanacak...


Baekhyun, taksi şoföründen istediği tepkiyi alamayınca koltukta iyice küçüldüğünü hissetti. "Yoksa -hic- beni istemiyor musun?" Gözleri dolmuştu bile. Ellerinin tersiyle gözlerini sildi ve güya suya dayanıklı olması gereken eyeliner ı acımasızca dağıldı.

"B-ben özür dileriiim" Ağlıyordu ve alkolden dolayı bazı kelimeler çarpık duyuluyordu. Chanyeol dudağını ısırdı. Oğlanın ağlaması ona çok dokunmuştu.

"Gay değilsin -hic- bile, değil mi?" Baekhyun kendi kendine konuşuyordu şu an. "Kız arkadaşın -hic- yüzünden mi bugün -hic- sen gelmedin?" Baekhyun elleriyle yüzünü kapatmıştı artık. "Neden hep hetero -hic- lara aşık oluyorum?!"

Chanyeol, Baekhyun'un dramatik haline daha fazla dayanamadı ve kıkırdadı. O sesle Baekhyun'un sesi kesildi ve başını kaldırıp Chanyeol'e baktı. "Acı çektiğim -hic- yetmezmiş gibi -hic- bi de bu muhteşem sesi çıkarıyosun!"

Chanyeol başını iki yana salladı ve arabayı kenara çekti. "Emniyet kemerinizi taksanız iyi olur efendim, çok kendinizde değilsiniz."

Baekhyun öfkeyle nefes verdi. "Senden -hic- nefret ediyorum!" Arabanın kapısını açtı ve dışarı çıktı. Kapıyı sertçe kapattıktan sonra arkasına döndü ve bağırdı. "NEFRET!"

Chanyeol ne yapacağını şaşırmıştı, kısa oğlanın öylece gitmesine izin veremezdi. Hemen taksiden çıktı ve yalpalayarak yürüyen oğlanın ardından koştu. "Efendim! Gidemezsiniz!"

Baekhyun ona kötü kötü baktıktan sonra tekrar önüne döndü ve yapabildiği en iyi şekilde dik bir halde yürüdü. Chanyeol kıkırdayarak başını iki yana salladı. Bu oğlan hayatında gördüğü en tatlı sarhoştu.

Hızla yanına gittiğinde oğlanın öfkeyle mırıldandığını duydu. "Aptalım ben....-hic- sırf onu görmek için...-hic-...bütün paramı...."

Chanyeol bunlara anlam veremedi ama hemen Baekhyun'un kolunu tuttu. "Sizi eve götürmeliyim efendim, burada kalamazsınız."

Baekhyun öfkeyle kolunu çekti. "Nedenmiş?" 

"Çünkü..." diye başlayan Chanyeol göğsüne çarpan kuvvetsiz darbelerle sustu. Baekhyun ona hafif hafif vuruyordu. "Hepsi -hic- senin suçun!"

Chanyeol'un gözleri irileşmişti. "Ben..."

"SUS! Senin -hic- yüzünden bütün -hic- paramı taksiye yatırdım!"

Chanyeol gözlerini kırpıştırdı. Soğuktan üşüdüğünde kısa boylunun da titrediğini fark etti. Hemen ceketini çıkardı ve Baekhyun'un omuzlarına attı. "Efendim, hasta olacaksınız. Hadi gideli-"

"Sonra böyle iyi oluyosun! Ben -hic- senden nefret edicem!"

Chanyeol elleriyle alnına masaj yaptı. Hava gerçekten soğumuştu. Sonund Baekhyun'u kucağına aldı ve onu prenses tarzı taksiye kadar taşıyarak götürdü.

Arka koltuğa yatırdı ve kapıyı üstüne kilitledi. Sonra da şoför koltuğuna geçip taksiyi çalıştırdı. "Kusura bakmayın efendim, bu sizin iyiliğiniz için."

Arka koltuktan gelen sesler Baekhyun'un istediği zaman çok ağzı bozuk biri olabildiğinin kanıtıydı.



~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Luhan çarşaflara sarıldı hızla. "Ben neden buradayım!?" dedi, ne diyebileceğini bilmiyordu. Yatağındaki ada öfkeyle pofladı. "Bence de burada olmasan her şey daha mükemmel olurdu!"

Luhan suratını ekşitti. "Sarhoş halimden mi faydalandın sen benim?"

Adam kafasını yastığa daha da gömdü. "Senin neyinden faydalanabilirim ki? Erkeksin sen!"

Luhan kaşlarını kaldırdı. Doğruydu, herkes gay olmak zorunda değildi ama... "BU İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ DURUMU DAHA MANTIKLI HALE GETİRMİYOR!" diye bağırdı. Umursanmamak sinirini bozmuştu.

Adam sonunda ona yüzünü döndü. Luhan gürültülü  bir biçimde nefesini tuttu. "Sen dünkü oğlansın!"

Adam gözlerini devirdi. "Sen de dünkü oğlansın. Daha spesifik olman gerekecek."

Luhan gözlerini devirdi. "DJ olan odun sendin..."

Adam sinirle güldü. "Odun modun, şu an benim yatağımdasın."

Luhan sinirle dudağını ısırdı. "Evet, nedenini açıklarsan sevinirim."

Adam göz kırptı ve Luhan gözlerinin karardığını hissetti. "Ne tür bir psikopatsın sen ya?!"

Adam dudak büktü. "Dün söylediğine göre seksi, ateşli, yakışıklı ve çekici..."

Luhan kızardığına emindi. "Yalan söylüyorsun." dedi ciddiyetini bozmadan.

Adam doğruldu, tek kaşını kaldırırken kollarını göğsünde birleştirmişti. "Sana videosunu göstermemi ister misin?" Luhan'ın gözleri saf korkuyla büyüdü. "OHA!" dedi inanmazlıkla. "Yok artık!" 

Omuz silken adam ayağa kalktı. Altında sadece iç çamaşırı vardı. "Evet, o kadar değil." dedi umursamazca.

Hareket ettikçe kendisinde de sadece boxer olduğunu fark etti Luhan ve adama seslendi. "Ne yaptım ben dün?"

"Beni öpmeye çalıştın, seksi olduğumu ve yatakta nasıl olacağımı görmek istediğini söyledin. Sana gay olmadığımı söylediğimde de 'benim için olacaksın' gibi iğrenç cümleler kurdun."

Adam iğreniyor gibi davransa da sesinden bu durumdan keyif aldığı anlaşılıyordu. Luhan, kırmızının en koyu tonundaki yüzünü ellerinin arasına aldı çaresizce. İçmemesi gerektiğini biliyordu işte. Kahretsin!

"P-peki....n-neden buradayım? Heterosun ve bir şey olmadı dedin?"

Adam gözlerini ovuşturdu. "Sanırım, yüzün güzel olduğu için seni eve getirdim. Yani bir kız gibisin sonu-"

Lafını bitiremeden yüzüne yastık yediği için sendelemişti. "KIZ DEĞİLİM BEN!"

"HER NEYSE!" diye bağırarak karşılık verdi adam. "Sarhoşken sıkıntı olmazdı işte! Ama..." biraz durakladı.

Saniyeler sonra kahkaha atmaya başladı. Luhan ona meraklı gözlerle bakarken adam konuştu. "Seni eve getirdim, yatakta öpüşürken sen ahahahaha..."

Luhan gözlerini kırpıştırdı. Ne olabilirdi ki? "Uyuyakaldın!" dedi adam son kez gülerek. Sonra da havlularını alıp duşa gitti.

Luhan duyduğu lafı düşünürken duvara bakakalmıştı. Uyuya...kaldım?

Where to?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin