Ezkaza

Minik, Küçük Kelebekçikler

''Hatırladın mı yani?!!!'' Bu kız bir türlü fısıldamayı öğrenemeyecekti. Sinem'i kendime çok yakın hissetsem de onunla paylaşamayacağım bir şeydi bu. 

Yani hayatımda ilk defa böyle bir şey yaşıyordum ve Sinem de tıpkı benim gibi deneyimsizdi. Haliyle beni sadece Pelin anlayabilirdi.

''Ya Pelin sessiz olsana. Kızlar uyanacak. Söylediğime pişman etme.'' Adete o gecenin ateşini yaşamıştım. Kan ter içindeydim.

Pelin hınzırca gülümseyip ''Hatırladıkların pek de kötü şeyler değildi herhalde şekerim ? Baksana ateş basmış.''diye kıkırdadı.

Yüzümde anlamsız bir tebessüm oluşmuştu ki silinmesi de bir oldu.

''Pelin, o.. O korunmamış..''

''Şimdi sıçtık işte.''

''Yarın doktora mı gitsek acaba ne yapsak ?''

''Ama o kadar erken belli olur mu ki ?''

''Ben.. Yani bilmiyorum.. Hep tedbirli olduğum için, böyle bir durumla hiç karşı karşıya gelmedim..'' Pelin'in bile tecrübesiz olduğu konular vardı demek ki. Başımıza taşlar yağacak.

''Offf Pelin ya bir şey olduysa ? Tanımadığım bir adamdan bir bebek istemiyorum. Yani bir bebek istediğimden bile emin değilim.''

''Fıstığım hadi yat sabah konuşalım bunları. Saat 4'e geliyor baksana. Bu saatte bunlara kafa mı basar?'' yanağıma küçük bir öpücük kondurup kafamı yastığa bastırdı. Uyumaktan başka çarem yoktu.

**

''Siz ikiniz ne karıştırıyorsunuz ?''

Pelin'le birbirimize panikle bakıp ''Hiç bir şey..'' dedik aynı anda.

''O zaman Su ve beni niye almıyorsunuz ? Hayır fazlalık mı olduk şimdi ?''

Offff Sinem tam da trip atacak zamanı buldun yani. 

''Tatlım, canım arkadaşım.. Pelin'in eczaneye gitmesi gerekiyormuş da o yüzden anladın sen..''

''Ay tamam tamam gidin siz. Hiç öyle atraksiyonlarla uğraşamam.''

''İşinizi halledip yanımıza gelin kızlar tamam mı ? Berkecan da gelicek.'' ağlak su tarihe karışmış yerine sürekli ağzı kulaklarında, pancar gibi bir suratla dolaşan su gelmişti. Hepimize bir haller oluyordu.

**

''Ada kan tahlilinde bir şey çıkmadı işte ya ne bu panik, rahatlasana artık.''

''Ya Pelin ama çok erken ya var da çıkmadıysa..''

''Öfff Ada vallahi çarpıcam ağzına yürü hadi kızların yanına gidelim.''

''Dur bi ara..'' Telefonum ?

''Iıı Pelin.. Sen dün hiç elimde telefon gördün mü?''

''Yooo ?''

''Offf galiba onun evinde unuttum..''

''Eee gidip alalım ne olacak? Sanki uçurumdan aşağı düştü.''

''Emin ol uçurumdan aşağı düşse almak daha kolay olurdu.''

Hastaneden çıkıp bir taksi çağırdık. Yarım yamalak bir tarif ve Pelin'in taksiciyle flörtleşmelerinin sonunda Sonat'ın evindeydik.

''Öff kızım biraz daha dolansaydık yaa.. Taksici çok tatlıydı..''

''Ay Pelin sen beni deli edeceksin. Önüne gelene vereceksin utanmasan!''

Neyse ki böyle laflara alınmıyordu. Her zamanki gibi kıkırdadı.