5.Kapışma

222 16 2
                                    



Uyandığım 11 buçuktu. Kahvaltıyı kaçırmıştım ama yarım saat sonra öğle yemeği vardı. Yemekten çok düşündüğüm ise nerede yiyeceğimdi? Fearless olduğu sürece onların yanına gitmek istemiyordum. O zaman bir yer bulmayı umut etmekten başka bir şeyim yoktu.

Yataktan kalkıp banyoya gittim. Üzerimdekileri çıkartıp duşa girdim. Çıktığımda aklıma kıyafetlerim geldi. Yanımda bildiğim kadarıyla kıyafetim yoktu. Odaya girip dolabın önüne geldim. Açıp baktığımda evdeki kıyafetlerimin bir kısmının burada olduğunu gördüm. En azından bunu düşünüp getirmişler dedim içimden.

Kareli lacivert gömleğimi ve kot pantolonumu giydim. Saat 12'yi geçmişti. Yer bulma umuduyla aşağı indim. Merdivenlerin son basamağındayken Spark'ların masasına baktım. Tam kadro oturuyorlardı. Başımı çevirip yemek sırasına girdim. Tepsimi alıp yemeklerimi seçerken bir kız geldi yanıma.

''Merhaba yeni çocuk.'' Dedi.

''Merhaba.'' Diyerek yoluma devam ettim.

''İstersen bizimle oturabilirsin. Arkadaşlarınla aran iyi değildi dün.''

''Siz kimsiniz?'' dedim alayla.

''Callous tanıyorsundur belki.'' Dedi sırıtarak.

Karşı takım. Spark'a baktım. Hepsi kendi âleminde yemeklerini yiyorlardı. Masada gözlerimi gezdirirken bir çift öfke dolu yeşil gözlerle karşılaştım.

''Olabilir.'' Dedim Fearless'a bakarken.

Yanımdaki kıza bakıp sinirle önüne döndü. Kızda 'beni takip et' diyerek önümden geçti. Masalarına geldiğimde bana da yer açtılar. Karşımda Mavi gözlü siyah saçlı olan çocuk oturuyordu. Adı neydi? Blackthrone?

''Adım Blackthrone. Grubun lideriyim. Sen de yeni çocuksun. Adın neydi?'' dedi beni incelerken.

''Swift.'' Deyip yemeğime döndüm.

''Swift demek. Ne oldu seni diğer gruptan attılar mı?'' dedi kinayeyle.

''Hayır, ben onlarla olmak istemedim.'' Dedim.

Sadece Fearless'la aynı ortamda olmak istemediğim için onları bırakmıştım.

''Erkenden onlardan kurtulduğun iyi olmuş.'' Dedi kız.

Adını hala bilmiyordum. Söylediğine de cevap vermedim. Hepsi sessizce yemeğini yedi. Yemek bittiğinde erkekler odalarına çekildiler. Ne kadar cana yakın (!) insanlardı bunlar. Masada kızla baş başa kaldık.

''Adın ne?'' diye sordum.

''Butterfly''

''Gücün ne?''

''Hemen alışmışsın buraya. Güzel... Gücüm hayvanlar. Onlarla iletişim kurarım, onları yönlendiririm gibi gibi şeyler. Seninki neydi?''

''Hızlı hareket.'' Dedim kısaca.

''Burada bi' 10 kişi vardır o güçte olan.'' Dedi gülerek.

Bende güldüm. Sessizlik oluştu. Çevredeki masalara baktım. Bir ara Twinkle'la göz göze geldim. Bana üzgünce bakıyordu. Ona gülümsedim. O da bana gülümsedi. Başımı çevirdim.

''Aslında burada önemli olan yüzde. Yüzden ne kadar yüksekse o kadar güçlüsündür. Şu ana kadar en yüksek %80 ile Blackthrone. Ondan sonra Sunset, %72 ile.''

''Sunset kim?''

''Bizim gruptaki diğer maviş. Blackthrone'le karıştırılır bazen. İkisi de mavi gözlü siyah saçlı olunca.'' Dedi.

Yüzde Yüz (%100) - TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin