34.İsyan

40 8 4
                                    

-Rose-

Gözlerimi o noktadan alamıyordum. Toparlanmam gerekiyordu ama başaramıyordum. Biraz önceki başarısızlığım yanında bu hiçbir şeydi. Gerçekten birinin ölümünü görmemiştim. Daha önceki dövüşleri izlememiştim. İçinde bulunmasaydım yine kenarda kendi başıma çalışıyor olurdum.

O grubun tehlikeli olduğunu biliyorduk hepimiz. Ama Frigid'ın bu kadar tehlikeli bir soğukkanlılığı olması beklediğim bir şey değildi. Adeta şok olmuştum. Yanıma gelene dönüp bakmamıştım ama biliyordum.

''Kendine gelmen lazım. Bethany sinirinden farkında değil ama göze batıyorsun.'' Diye fısıldadı Heist.

''Yapamıyorum. Sen nasıl bu kadar umursamaz olabiliyorsun?'' diye sorarken sesimi yükseltmemeye çalıştım.

''Tepki vermemem aldatmasın seni. Sadece kendimi tutuyorum. O çocuğu tanıyordum. Birkaç kere konuşmuştuk ve ölümünü yanı başında izlemek hiç hoş değildi.''

''Frigid'dan korkuyorum.'' Diye fısıldadım.

Heist etrafa bakınıp tekrar bana döndü.

''Böyle şeyleri ortalıkta söylememen gerekiyor. Biri duyup Bethany'e söyleyebilir. Öyle bir durumda işin zorlaşır. Yemekten sonra bekle beni.'' Diyerek gitti.

Günün geri kalanında hiçbir şey düşünmemeyi diledim. Pek başarılı olamadım. Aklım yanımda ölen çocuğa gidip duruyordu. İçim ürperiyordu.

O kadar saat savaştık ama ne biz ne de onlar gerçekten öldürmeye çalıştı. Sadece oyalanıyorduk. Ama Frigid geldiğinde sadece dakikalar sürmüştü. Göz açıp kapatıncaya kadar işimizi bitirmişti.

Her ne kadar hazırız desek de onlarla savaşmaya hazır olmanın yakınından geçmemiştik. Onlardan hiçbiri kaybetmezdi bu savaşları. Tabi ki Bethany bazılarına müdahale etmeseydi.

İki şekil değiştiren geldiğinde bizden her kim gidiyorsa onlara el altından bir şey vermişti. Ne olduğunu bilmiyordum ama onları zayıflatacak bir şey olduğu belliydi. Zayıflıklarını kullanıp şekil değiştirenlerden kurtulmuşlardı.

Heist ve ben iyi bir ikiliydik. O yüzden bizi en can alıcı olan ikiliyle eşleştirmişlerdi. Belki bizden birin öldürmemizi beklemişlerdi ama kaybeden bizdik.

Düşüncelerimi bölen tık tık sesiyle kapıma yöneldim. Açtığımda Heist hızla içeri girdi. Ardından kapıyı kapatıp yanına gittim. Yatağıma oturmuştu. Yanına oturdum. Bir koluyla beni sarıp kendine çekti. Bende iki kolumu beline sardım.

Bir süre kalbinin atışını dinledim. Ta ki o geri çekilene kadar.

''Nasılsın?'' diye sordu.

''Aynı. Sen?''

''Aynı. Hala olanlara inanmak istemiyorum.'' Dediğinde başımı salladım.

''Buradan kurtulmak istiyorum. Dayanamıyorum artık. Özellikle bugün Swift ve Fearless'ı gördükten sonra-''

Devam edemedim. Sadece ona baktım. Gözlerime bakan yeşillerine yalvarır gibi bakıyordum. Bethany'nin tarafında olmuştuk ve bugün ölebilirdik. İkimizden biri.

''Belki de Austin'in tarafında olmalıydık.'' Diye aklımdaki düşünceyi dile getirdim.

''Bilmiyorum.'' Diyerek başını elleri arasına aldı.

''Frigid'ı karşımda görmektense yanımda görmeyi tercih ederim. Tesis bizi kullanarak onları öldürtüyor. Kirli işlerini el altından bize yaptırıyorlar. Bunun bir parçası olmak istemiyorum. Sadece seninle yaşamımızdan endişe duymadan birlikte olmak istiyorum Heist.''

Yüzde Yüz (%100) - TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin