25-İkili

87 8 2
                                    


Callous'un geri çekilmesiyle kendimi her türlü saldırıya hazırladım. Ama hiç beklediğim gibi bir tepkiyle karşılaşmadım. Callous ayağa kalkıp bize bir bakış attı. Night Wish gözleri yerde bir noktaya sabitlenmiş kımıldamadan duruyordu.

''Ona ne yaptın?'' diye sordu Blackthrone.

''Hislerini geri plana attım.'' Diye cevap verdi Callous.

''Yani bir nevi hissizleştirdin?'' diye sordu Sunset.

''Öyle denebilir.''

Gözlerimi kımıldanan Night Wish'e çevirdim. Kafasını kaldırdı ve bize boş boş baktı. Blackthrone hemen yanına gitti. Kalkmasına yardımcı oldu ve onu alıp dışarı çıkardı. Derin bir nefes alıp hepsi odadan çıktıktan sonra kapıyı kapattım.

''Bu kız sonunuz olacak.'' Dedi amcam.

''Ben öyle düşünmüyorum. Yani evet eksi yönleri var ama artıları daha fazla.'' Dedi Frigid.

''Kontrolden çıkıyor. Kendisi bile neler yapabileceğini bilmiyor. Ne zaman patlayacağı bilinmeyen bir bomba gibi.'' Diye sinirle söylendi amcam.

''Artık geri dönüşü yok.'' Dedim.

''Evet, yok.'' Dedi amcam sinirli sinirli bana bakarak.

Bunun üzerine kimse bir şey söylemedi. Kaçan uykumla odadan çıktım. Diğerleri de beni takip etti. Kahvaltı saati gelmişti. Hep beraber kahvaltı yerine gidip yiyeceklerimizi alıp masaya oturduk.

Masada sessizlik vardı. Herkes amcamın dediklerini düşünüyor gibiydi. Deli gibi merak etsem de ters bir cevaptan korktuğum için sustum. Sessizce kahvaltımızı ettik.

'Fearless'

Kızlarla kahvaltıya indiğimizde beylerden hiçbir iz yoktu. Odalarına gittiğimizde de amcası dışarıda olduklarını söylemişlerdi. Kahvaltıda olduklarını düşünmüştüm ama yoklardı.

Blackthrone'ler ve Night Wish'de yoktu ortalıkta. O kızın benden ve Swift'den mümkün olduğunca uzakta olması beni çok mutlu ederdi. O yüzden yokluğunu önemsemiyordum.

Kızlarla kahvaltımızdan sonra odaya geri çıktık. En son kapıdan içeri girecekken Night Wish bana seslendi. Gözlerimi devirdim ve ona döndüm.

''Ne var?'' diye tersledim.

''Benimle geliyorsun. Annenin bana anlatması gerekenler var. Sende görmek istersin diye düşündüm.'' Dediğinde ciddileştim.

''Nasıl gideceğini biliyor musun? Swift'in haberi var mı?'' diye sordum.

''Hayır. Ama nasıl gidileceğini biliyorum. Sen geliyor musun gelmiyor musun? Bana bunun cevabını ver.'' Dedi.

''Geliyorum.'' Dedim.

Arkasını dönüp yürümeye başladığında düşünmeden kapıyı kapatıp peşine takıldım. Hızlı adımlarla otelden çıktık. Sarı bir araba durdurup içine bindi. Bende peşinden bindim. Arabayı kullanana bir yer ismi söyledi ve arkasına yaslandı.

Sesimi çıkarmadan yanında otururken aklımdan bir sürü düşünce geçiyordu.

''Swift ile aramda bir şey yok. Olamaz da bunu kafana takma.'' Diye fısıldadı.

''Sen beni anlayamazsın. Sen sevgi nedir bilmezsin.'' Dedim.

''Benimde duygularım var. Her ne kadar göstermesem de.'' Derken gözlerimin içine bakıyordu.

Yüzde Yüz (%100) - TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin