Ayağı kalkıp oturduğum sandalyenin üzerine gitarımı koydum.Ve önümde kendilerini jüri olarak tanımlayan üç insanımsı varlığa baktım. Gelecegim ağızlarından çıkacak tek bir kelimeye bağlıydı. Heyecanla sonucu beklerken kulüsten biri çıkıp jüriye doğru yürüyüp yanlarına gitti.Benim duyamadığım ancak jürinin duyunca şaşkınlık geçirdiği bir şeyler söylemişti.Heyecanım iyice artarken iyi şeyler olmasını umut ettim.Ancak anında pişman oldum . Çünkü beni hayata bağlayan şey umut ettiklerim değildi. Aksine boşvermiş yanımdı.
Kulisten çıkan kişi tekrar gözden kaybolurken jüri üyeleri ayağa kalkıp yürümeye başladılar.Ne olduğunu anlamamıştım.Son yarışmacı olarak sahnenin ortasında kalakalmıştım.Neredeyse varlığımı unuttuklarını düşünecektim ki sarı ve kıvırcık saçlı olan adam bana dönüp ağzını araladı.
" Bayan Jesse, bizi takip edin lütfen. " dedi ve diğerlerinin arkasından gitmeye devam etti.
Hızla gitarı alarak peşlerinden gittim.Salonda oturan yarışmacıları ve bir kaç seyirciyi arkamızda bırakmıştık.Uğultular oluşmaya başlamıştı. Muhtemelen herkes benim gibi ne olduğunu ya da ne olmadığını anlamaya çalışıyordu.
Onlara yetişince aklımdaki soruları sormak ve sormamak arasında kalmıştım. Jüri odası olacağını tahmin ettiğim bir odaya girdik.İceride oldukça tuhaf biriyle karşı karşıya geldim. Bana oldukça tanıdık gelen bu kişiyi hala hatırlayamamam benim hatamdı.
Bana gösterdikleri beyaz koltuğa oturdum.
" Bu yarışmadan birinci çıkan kişinin ne kazanacağını biliyor musunuz bayan jesse?" Dedi iclerinden biri.
Başımı sallayarak " Tamı tamına 100 bin dolar!!" dedim büyük bir heyecanla.
Bir gülme sesi duyunca kafamı sola çevirdim. Odaya girdiğimde karşılaştığım kişiden çıkmıştı bu ses.Kaşlarım çatılırken ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.
" Sadece bununla sınırlı değil. " Yine jüriden biri konuşmuştu.
Kısa bir sessizlikten sonra devam etti." Ayrıca şirketimiz bünyesinde gitarist olarak işe başlayacaksınız.Ve belki de ünlü grupların konserlerinde yer alabileceksiniz."Diyerek gözlerimin içine baktı. Gözlerimde bir seyler arıyor gibiydi.
Konuşma ihtiyacı duyarak ağzımı aralayıp kafamdakileri toparladım.
" Aslında beni ilgilendiren kısım sadece 100 bin dolar. " dedim.
Tüm bunlar ne demek oluyordu. Birinci ben mi olmuştum yani! Hayır, bu benim için çok fazla olurdu. Yani hayalimde bir gitarist olmak vardı. Ama buna henüz hazır mıydım, emin degilim. Konservatuar eğitimim için gereken tek şey paraydı.Ve daha fazlası şuan için aklımda yoktu.
" Sanırım hala anlayamadınız. Birinci siz oldunuz." Dedi karşımdaki kahverengi saçlı küçük yüzlü orta yaşlı bir kadın.
Ne yapmamı bekliyorlardı, ayağa kalkıp sevinç dansı yapmamı mı?
79 kişi arasında sahneye çıkan son kişi olarak bir anda nasıl karar vermişlerdi. Ayrıca bunu burada değil arkamızda bıraktığımız insanların içinde açıklaması gerekmiyor muydu?
" Aslında bakarsan buna biz karar vermedik.Kameradan yarışmacıları izleyen ve kimin birinci olacağına karar verecek biri vardı zaten." Dedi solumda masanın üzerinde oturan kişiyi göstererek. "Biz formasyon icabı oradaydık." Diyerek devam etti.
Sesli düşündüğüme içimden lanet okuyarak dudağımı ısırdım ve gözlerimi kısarak kafamı yan yatırınca yine onunla göz göze geldim. Tuhaf bir enerjisi vardı.
Tüm duygularımı altüst eden bir enerjiydi bu.
Ayağa kalkıp odada olan 3 kişiye çıkmaları için bir işaret verdi.Onlar çıktıktan sonra bana dönüp karşıma geçti. Bir eliyle çenemi tutup başımı hafifçe kaldırdı.
" Benim karşımda bir daha o dudaklarını ısırma." Diyerek kafamı sertçe yana çevirdi. " Ve evet artık 100 bin dolar senin... Ha bir de yeni gitaristimsin."
Göz kırpıp odayı terkedince ne zamandan beri tuttuğumu farketmediğim nefesimi seslice dışarı verip bir yere tutunma ihtiyacı hissettim.
Üniversite hocamın yönlendirmesiyle katıldığım yarışmanın sonu nereye varmıştı böyle!!